Aydan itibaren sürmeye başlar ve bu dönemden itibaren bebeksi yutkunma terk eder. Bunun yerini artık, dilin dişlerin arkasında ve damak ile temas edecek şekilde konumlanması gereken normal yutkunma şekli alır. Dişlerin sürmesi ile zaman içerisinde terk edilmeyen bebeksi yutkunma, atipik yutkunma olarak adlandırılır.
6. Ayda keserlerin sürmesi ile dil pozisyonu geride konumlanmaya başlar ve takip eden 12 ila 18 aylık bir dönem içerisinde dilin konu- munun ve postürünün değişmesiyle sonuçlanan bir geçiş dönemi görülmektedir. 2 ila 4 yaşları arasında ise somatik ya da erişkin yutkunma denilen yutkunma şekli oluşmaktadır(10).
Yutkunurken dil ön dişlere dayandığında bu durum siz konuşurken de bu şekilde olmaktadır ve bu durum peltekliğe sebep olmaktadır. Bu durumu azaltmak için dilinizi ağzın alt kısmına ya da damağınıza yapıştırarak yutkunmaya çalışın ve dilinizi o şekilde tutmaya çalışın ki bu şekilde diliniz o konuma gelmeye alışacaktır.
Oral safha : Yutkunmanın istemli safhasıdır. Dilucu, alt ve üst kesici dişlerin lingual ve palatinal yüzeylerine değerek yukarı kalkar ve bu arada yutulacak cisim dil sırtına taşınır. Bu sırada yumuşak damak yukarı kalkar, larenks ve hyoid ke mik yukarı doğru hareket eder.
Yutkunma zorluğuna genellikle inme, kafa travması, multipl skleroz ya da demans (bunama) gibi nörolojik bir durum neden olur. Bu hastalıklar boğaz kaslarını zayıflatabilir; bu nedenle yutulmaya başlanan yiyeceklerin ağızdan boğaza ve akabinde yemek borusuna taşınması zorlaşabilir.
İlgili 20 soru bulundu
Yutma güçlüğüne, genellikle gastroenteroloji (mide ve barsak hastalıkları) veya kulak burun boğaz (KBB) uzmanı bakar.
Ağzınız kapalıyken dişleriniz tam olarak üst üste gelmelidir. Bununla birlikte, çok az insan böyle ideal dişlere sahiptir, ilgili istatistiklere göre sadece yirmide biri. Çoğu insan için ya tek tek dişler yanlıştır ya da tüm çene yanlış hizalanmıştır.
Dil tamamen damağa temas etmeli.
Dil damaktayken alt ve üst dişler birbirlerine hafifçe temas etmeli veya boşluk kalsa bile çok az olmalı. (Normalde dinlenme pozisyonunda dişlerin birbirinden hafif ayrı olması gerektiğini kabul ederiz ama John Mew bu fikre katılmadığını belirtiyor.)
Ağzınızı kullanmadığınız zamanlarda, yani yemek yemediğiniz, konuşmadığınız, şarkı söylemediğiniz, ağzınızın kapalı olarak durduğu her an ve gece yatarken de dilinizin ucu bu noktada durmalı. Sakın yanlış anlamayın, bu gergin değil son derece konforlu bir duruş olmalı.
Anksiyete genellikle boğazda sıkışma ve nefes darlığı nedeniyle yutma güçlüğüne neden olur. Psikolojik yutkunma zorluğu nedir sorusu kısaca; kişilerin sağlık sorunu olmamasına rağmen yiyecekleri yerken yutkunma sırasında kaygı ve korku duymasıdır, şeklinde tanımlanabilir.
Disfaji; boğaz enfeksiyonu, soğuk algınlığı, boğazda oluşan enfeksiyonlar gibi fizyolojik rahatsızlıklardan kaynaklı olarak ortaya çıkarken psikolojik yutkunma zorluğu; kaygı, stres ve kişinin kendini ifade edemediğini hissetmesi durumlarında meydana gelebilir.
Psikolojik Yutkunma Zorluğu Neden Olur? Genellikle anksiyete, yoğun stres, gribal enfeksiyonlar ve diğer solunum yolu enfeksiyonları psikolojik yutkunma zorluğunun nedenleri arasında görülmektedir. Psikolojik sebeple oluşan yutkunmada zorluk, endişelenmeyi gerektirecek bir durum değildir.
Mewing, dilin tamamını ağzın çatısında dinlendirmeyi, sadece burundan nefes almayı, dudakları nazikçe kapalı tutmayı, yiyecekleri yutmadan çok önce çiğnemeyi ve çiğnenmiş yiyecekleri dudak ve buccinator kaslarını çalıştırmadan ağzın arkasından yutmayı içerir.
Dil bağı (ankiloglossi), dili ağız tabanı ile birleştiren ve frenulum adı verilen dokunun normalden kısa olmasıdır. Bu durum dilin hareket kabiliyetini kısıtlarken; emzirmeyi, dil çıkarmayı, bir çocuğun yeme, konuşma ve yutma şeklini etkileyebilir.
Dil temizliğini yapmayan insanların dillerinde biriken bakteriler çoğalarak dişlere yayılabilir. Daha sonra bu bakteriler diş etlerinde iltihaplar oluşmasına olanak sağlar. İltihapların tedavi edilmediği durumlarda diş kayıpları, gebelikte düşük ve kalp krizi gibi problemlere kadar yol açabilir.
Dil temizleyici; fırçalama, diş ipi kullanma ve gargara ile birlikte ihmal etmek istemeyeceğiniz ağız bakım rutininizin önemli bir parçasıdır. Bunlar, bu aracın ağzınızı sağlıklı tutmanıza ve taze hissetmenize yardımcı olabilecek birkaç yoludur.
Dil temizliğinin en basit yolu dişlerinizi fırçalarken dilinizi de fırçalamaktır. Bu yöntemler diş fırçası ile dilinizi temizlerken dilinizi tamamen dışarı çıkararak dilinizi fırçalamasınız. Bu sayede dil üzerinde biriken kirler kolay bir şekilde dışarı atılabilir.
Bir dakika içinde dil sıyırıcı yardımıyla yapabileceğiniz temizliğin birçok faydasından bahsedilebilir. Ağız ve diş sağlığının korunmasına yardımcı olur. Yemek artıkları, sigara kullanımı gibi nedenlerle ağızda kalan plaklar dil temizliği ile daha yüksek oranda arındırılır.
Ağızdaki asidik ortamla birlikte dişlerde biriken plak, çürük dişlerin oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bu nedenle günde en az iki kez ve iki dakika diş fırçalamak, ağız sağlığı açısından önem taşır. Sabahları kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce fırçalama alışkanlığı kazanılmalıdır.
Dişler, doğru konuşmayı sağlamak için önemlidir ve eksik dişler, konuşma bozukluğuna yol açabilir. Özellikle ön dişlerin eksikliği, “f”, “v” veya “s” gibi sesleri doğru bir şekilde oluşturmayı zorlaştırabilir. Ayrıca, diş kaybı, kişinin özgüvenini de etkileyebilir ve sosyal hayatında olumsuz bir etki yapabilir.
Boğazı nemli ve yumuşak tutmak için bol sıvı tüketilmelidir. Günde en az sekiz bardak su içmek vücuttaki su dengesinin korunmasına da yardımcı olur. Boğazdaki şişliği ve ağrıyı hafifletmek için ılık su veya balla karıştırılmış çay gibi içecekler tüketilebilir.
Yutma güçlüğü, özellikle ileri yaş grubunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Besinleri iyi çiğnememe, hızlı yemek yeme gibi davranışlarda yutmada güçlük çekilebilir. Ancak bu durumlar genellikle ciddi bir tıbbi rahatsızlığı işaret etmez. Uzun süre devam eden yutma güçlüğü ise araştırılması gereken ciddi bir durumdur.
Yemek borusuna yabancı cisim kaçmasına bağlı yutma güçlüğü meydana gelir. Gastroözofageal reflü nedeni ile yemek borusunda oluşan tahriş boğazda takılma hissi, yutma zorluğu ortaya çıkar. Özofajit (yemek borusu iltihabı) gibi bir durumdan dolayı yutma zorluğu ve boğazda takılma hissi görülebilir.
- Bu teknikte ilk olarak ağız kapalı tutulmalıdır. - Daha sonra dişler hafif bir şekilde birbirine değmelidir. - Dişlerin değmesinden sonra dil damağa getirilmeli ve hafif bir şekilde bastırılmalıdır. - Bu işlemden sonra kişiler çenelerinde biraz baskı hissetmeleri gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri