Grant'e göre Ay regoliti, metreküp başına yaklaşık 630 kilogram oksijen içeriyor.
Ay toprağından oksijen üretimi, aslında daha önce de bilinen bir elektroliz yöntemiyle yapılıyor. Toprak önce 950 santigrat dereceye kadar ısıtılıyor. Ardından elektrik verilerek oksijenin ayrıştırılması sağlanıyor. Bu yöntemin bir diğer avantajı da işlem sonunda topraktan metal alaşımının elde edilmesi.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) araştırma ekibi, artan Güneş radyasyonu nedeniyle Dünya'nın yaşam kaynağı oksijenin 1 milyar yıl sonra biteceği öngörüsünde bulundu.
Atmosferde bulunan gazları iki grupta incelemek mümkündür. Atmosferde bulunan ve oranı değişmeyenler; %78 ile azot ilk sırada, %21 ile oksijen ikinci sırada bulunmaktadır. Geriye kalan %1'lik kısımda ise asal yani serbest halde dolaşan gazlar (helyum, hidrojen, kripton, argon, neon, ksenon) dır.
Bilinenin aksine dünyada oksijenin ana kaynağını ormanlar değil okyanuslar oluşturuyor. Dünya yüzeyinin üçte ikisini kaplayan okyanus ve denizlerde yaşayan su yosunları, dünyadaki oksijenin yaklaşık yüzde 80'ini üretiyor.
İlgili 44 soru bulundu
Buna rağmen, örneğin bir habere göre, “Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk beldesi, oksijen yoğunluğu açısından dünyanın ikinci, Türkiye'nin ise 'en doğal oksijen çadırı' olarak biliniyor.” Bir reklama göre ise “Dünya Sağlık Örgütü ölçümlerine göre insan organizması için en iyi hava (Oksijen Oranı: 0.021) ...
Yüksek irtifa-performans ilişkisine fizyolojik olarak baktığımızda; yüksek rakımda havadaki oksijen miktarı deniz seviyesine göre daha düşüktür. Vücut bu düşük oksijenli ortama uyum sağlayabilmek için daha fazla EPO (eritropoietin) yani kan hücreleri yapımını uyaran hormon salgılar.
Hava, %21'i Oksijen, %78'i Azot, %1'i Argon ve çok az miktarda diğer gazlardan oluşan bir gaz karışımıdır.
suyu içerisindeki çözünmüş oksijen miktarı litrede 0-10 ml arasında değişmektedir.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından acil olarak korunması gereken 100 sıcak noktadan biri olarak gösterilen ve topraklarının yüzde 71'i ormanlarla kaplı olan Karabük, ülkenin oksijen deposu konumunda.
İğne yapraklı ağaçlar
Bir hektar iğne yapraklı orman yılda 30 ton oksijen üretmektedir. İğne yapraklı en çok oksijen üreten ve karbondioksit emen ağaçlar Ardıç, Çam, Köknar, Ladin, Mazı, Sedir ve Servi ağacıdır.
1 ağaç yılda 114 kg oksijen üretir. Yani 2 olgun ağaç, 4 kişilik bir ailenin yıllık oksijen ihtiyacını karşılar.
Su yok olacaktı. Dünya'nın kabuğu tamamen parçalanacaktı. Her şeyden öte bizler de yok olacaktık. Atmosferimizin yüzde 21'ini oluşturan oksijen, 5 saniyeliğine ortadan kaybolduğunda sadece 5 saniye boyunca nefessiz kalmış olurduk.
Dünya ile karşılaştırıldığında Ay; oldukça ıssız ve yaşam belirtisinden yoksun bir yer. Ancak NASA'dan bir bilim insanı bu izlenimin değişebileceğini söylüyor. NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden Prabal Saxena, mikrobiyal yaşamın, Ay'daki gibi zorlu ortamlarda var olabileceğini söyledi.
Ay'ın atmosferi
Ay'ın toplam kütlesi 10 tondan az olan, neredeyse vakum sayılabilecek kadar ince bir atmosferi vardır.
Ay'da su, Ay'ın yüzeyinde bulunan sudur. Sıvı hâldeki su Ay'ın yüzeyinde kalamaz ve su buharı Güneş ışığı tarafından ayrıştırılarak ortaya çıkan hidrojen çabucak uzay boşluğunda kaybolur.
Hücrelere oksijen ve besin taşınmasını sağlar
Kan vücut hücrelerine besin ve oksijen taşır. Yetersiz su tüketildiğinde kanın yoğunluğu artar ve hücrelere oksijen taşımakta zorlanabilir.
Suda çözünebilen oksijen miktarı, suyun sıcaklığından ve tuzluluğundan etkilenir – suda çözünen oksijen miktarı, sıcaklık ve tuzluluk arttıkça azalır.
Oksijen miktarı derinlikle de değişmektedir. Yüzey sularında daha yüksek miktarlarda bulunan oksijen 500 m derinliğe kadar düzenli şekilde azalır, bu derinlikten sonrada tekrar düzenli şekilde artar.
Aldığımız havada oksijen oranı yüksek iken dışarıya verdiğimiz havadaki oksijen miktarı düşük, karbondioksit oranı yüksektir.
10 saniyeliğine oksijen yok olsaydı bu kadar kısa sürede herkes nefesini tutabilir bu yüzden kimse nefessizlikten ölmezdi. Fakat sorun sadece nefes alıp almamamız değil okayacaklarınız şoke edecek... Ozon tabakası kaybolur, 10 saniyeliğine direkt Ultraviyole ışınlarına maruz kalırdık.
Evin içerisi tam yalıtılmış bir alan değildir. Pencere kenarlarından hava sirkülasyonu devam eder az da olsa. Tam yalıtılmış bir oda da olsanız oksijen miktarı tükenebilirdi. Tam yalıtılmış oda derken de hem o odanın diğer odalardan hem de dışarıya karşı yalıtılmasından bahsetmek gerekir.
Deniz seviyesindeki atmosfer basıncı yaylalara ve giderek dağlara çıktıkça azalır. Aynı hacim havadaki oksijen miktarı azalır. Bir solukta aldığımız oksijen, deniz seviyesine göre Kavrun Yaylası'nda daha düşüktür.
Basınç arttıkça çözünmüş oksijen konsantrasyonu artar.
Kabaca oksijenin deniz düzeyinde 160 mmHg olan basıncı, 2000 metrede 125 mmHg'ye, 3000 metrede 110 mmHg'ye ve 4000 metrede ise 100 mmHg'nin altına kadar düşmektedir. Yükseklerde ortalama her 150 metrede ısı 1o C derece düşmektedir. Kabaca 5500 metredeki oksijen basıncı, deniz düzeyinin yarısı kadardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri