Balıklarda canlı oldukları için her canlı gibi onlarda uyur ve su içerler.
Evet, göz kapaklarının olmaması balıkların uyumasına engel değil. Pek çok balığın uyku döngüleri vardır.
Akvaryum içerisinde balığınız bir noktada hareket etmeden öylece duruyorsa bu uyuduğunun belirtisi olabilir. Ayrıca balığınız transa geçmiş gibi sabit bir noktaya bakıyor gibiyse ve hatta gözleri açık olmasına karşın sizi fark etmemiş ise bu durumda balığın uyuduğunu var sayabilirsiniz.
Kulak açık olduğu halde beyindeki işitme merkezi kapalı olduğundan insan işitemez. Aynı şekilde balıklar da uyurken gözleri açık olduğu halde, beyin ışığa karşı kilitlendiği için balık göremez ve bu durumda balık uyumaktadır. Balıkların bazısı dibe uzanarak, bazısı da hafif hafif sağa sola sallanarak uyur.
Uyurken balıkların birçoğu diğer zamanlara göre çok daha az hareket eder. Ayrıca olası tehlikelere karşı tetikte olurlar. Bazı balıklar uyurken suyun dibine batar ya da kayalıkların, bitkilerin arasına gizlenir.
İlgili 39 soru bulundu
Eldeki kaynaklara göre balıklar geniş bir aralıkta sesleri duyabilirler. Bu 40 Hz ile 4000 Hz arasındadır. Ancak bir çok yayında 100 Hz ile 1000 hz arası ses frekanslarına duyarlı oldukları bildirilmiştir.
Balıklarda canlı olduğu için onlarında dinlenme ve uyumaya ihtiyaçları vardır. Balıklar gözlerini kapatamadıkları için oldukları yerde durarak dinlenirler. Gün ışığının olmadığı yerlerde dibe çökerek ya da dayanacak bir yer bularak balıklarda uyumaktadır.
AUCKLAND Üniversitesi uzmanlarına göre balıklar homurtu, hırıltı ve cıvıltılardan oluşan bir dil sayesinde birbirileriyle iletişim kuruyor. Balıklar bu iletişim sistemini karşı cinsle konuşma, yön belirtme ya da tehlike anında diğerlerini uyarma gibi amaçlarla kullanıyor.
Tatlı su balıkları ise kendilerinde bulunan yoğun tuz miktarını dışarı atmayı amaçlar ve balığın içinden bir su geçişi olur. Son olarak balıklar ağızlarından değil solungaçlarından ve derilerinden su içmektedir.
Bütün canlı hayvanlarda ve tabi insanlarda belirli bir hareketlilik sonucunda mutlaka yorgunluk olacaktır. Tabi bu balıklar içinde gerekli. Balıklar aşırı akıntıdan dolayı yoruluyorlar. Bu yüzden filtre seçimlerimizi akvaryum su hacmini saatte 3 kez çevirebilecek tarzda seçmelisiniz.
Çoğu balık gece ışıklar kapandığında uyurken, bazı balıklar tıpkı hamsterlar gibi gündüzleri uyumayı tercih eder.
Bir aylıktan daha genç yavruların dışında balıklar, birkaç gün hatta birkaç hafta zarar görmeden aç kalabilirler. Yemlenmedikleri bu süre içinde, akvaryumda kalmış artıklar, yosunlar ve vücut rezervleriyle idare edebilirler.
Şayet balık bütünse pişip pişmediğini anlamak çok kolaydır. Sırt yüzgecini çektiğinizde kolayca kopuyorsa balık pişmiş demektir. Eğer kopmuyorsa biraz daha pişirmeniz gerekir.
Balıklarda strese sebep olan oksijen yetersizliği, sıcaklık artışı, aşırı avlanma ve yoğun stoklama, suda kirleticilerin bulunması gibi faktörler de sağlık problemlerine yol açarak ölümlere sebep olabilir. Balıklarda hastalıklara bağlı olarak büyümede yavaşlama veya zayıflık görülebilir."
Yaşamın kaynağı olan su, canlıların vücutlarında farklı yoğunluklarda bulunur. Bu, suyu tüm canlıların -su içinde yaşayanlar da dâhil- fizyolojik olarak kullandığı anlamına gelir. Evet, balıklar da su içer.
Ozmotik basınç yardımı ile derisinden ve solungaçlarından tuzlu suyu tatlı suya çevirerek vücuduna alıyor.
Musluk suyu akvaryum suyu değildir
Akvaryuma musluk suyu yoluyla getirilen kirleticiler, örneğin klor ve bakır, kurşun veya çinko gibi ağır metaller ilk adımda genellikle solungaçlara ve balığın derisine zarar verir.
Solunum: Balıklar, solungaçları aracılığıyla suyu oksijen ve diğer gazlar için filtre ederler. Ağızlarını açıp kapatmak, solunum işleminin bir parçasıdır ve suyun içerisinde oksijeni alarak ve karbondioksiti dışarı atarak gerçekleştirilir.
Yukarıda yazan tavsiyeler doğrudur. Suyu bekleterek ve su düzenleyici ilave ederek çeşme suyu kullanabilirsiniz. Ben ya filtre su ya da içme suyundan yanayım. Aksine çeşme suyu daha yararlıdır akvaryum için .
Emine hanım; balıklar kuşkusuz sesten etkilenir.
Bilimsel araştırma, balıkların da hiperventilasyon ve davranış değişikliği gibi acı sonrası belirtileri gösterdiğini ortaya çıkardı Sucul hayvan biyolojisi alanında önde gelen bilim insanlarından birine göre balıklar acıyı insanların deneyimlediğine benzer şekilde hissediyor.
Balıklar insanların hissedemediği, en ufak titreşimleri hissederler, akvaryumun içinde manevra yapan yüzen diğer balığın sudaki titreşimini bile alğılarlar, odanızdaki yüksek müzik, kesinlikle balıkları rahatsız ediyordur.
Balıkların vücutları hemen hemen suyla aynı sıcaklıktadır. Bu yüzden bizim ılık sudaki rahatlığımız gibi onlar da soğuk suda rahat eder. Balıklar, vücut ısıları değişik olan hayvanlardır. Bu ısı, içinde yaşadıkları suyun ısısıyla denge halindedir.
Normalde Japon balıkları kendi doğal ortamlarının dışında 10 dakikadan fazla hayatta kalamıyorlar. Bu balığın ise net bilinen 13 saatin dışında da bir kaç saat daha fazladan yaşadığı düşünüldüğünde bunun bir mucize olduğuna inanıyor sahibi.
Japon balıkları karanlıkta ölmezler, ancak karanlıkta olmaktan pek hoşlanmazlar ve bazı olumsuz etkiler yaşayabilirler. Balıklar, doğal yaşam ortamlarında gün ışığı altında yaşarlar ve günün ışık döngüsüne uyum sağlamışlardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri