Uzmanların araştırmalarına göre kaynatma işlemi sırasında sudaki ağır metaller ve klor ortadan kalkmaz. Doğal olarak bu da sağlıklı bir çözüm olmayacağı anlamına gelir. Kaynatma işlemi sırasında suyun içerisindeki partikül yoğunluğu değişmez, fakat suyun tadında da farklılaşma yani acıma dediğimiz durum meydana gelir.
Taze dağ suyu ve iyi kalite şişelenmiş kaynak suyu bir yana, filtrelenmiş musluk suyu genellikle çay demlemek için en iyi seçenektir. Çay için en iyi su, pH değeri 7 üstü olandır. Ve lezzette nötr olmalıdır.
Musluk suyunda bulunan tarım ve böcek ilaçları, kalp-damar hastalıklarından doğum sorunlarına kadar birçok hastalığa neden olur. Musluk suyunda bulunan kurşun, cıva, alüminyum gibi metaller beyin, sinir sistemi, üreme hastalıklarına yol açar.
İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, İstanbulluların şebeke suyunu rahatlıkla içebileceğini söyledi. Suyun laboratuvarlarda test edildiğini belirten Mermutlu “Vatandaşlarımızın depo ve tesisatları temizse musluk suyunu rahatlıkla içebilirler” dedi.
İlgili 18 soru bulundu
İstanbul'da musluktan akan su; Avrupa Birliği (EC), Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) ve Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) öngördüğü kriterlerin üstünde içilebilir kalite, lezzetli ve sağlıklıdır.
Yüceer hazır suların yeni doğan bebeklere verilmemesi gerektiğini söyledi. Şebeke sularının hazır sulara oranla daha besleyici olduğunu belirten Prof. Dr. Yüceer, kontrollü şekilde verilen şebeke sularının tercih edilmesinin doğru olacağını söyledi.
Bu suların, içme suyu olarak hijyen açısından uygun olduğu, sağlık açısından bir risk oluşturmadığı bilinmektedir. Diğer bir içme suyu da halen yaygın olarak kullanılan çeşme suyudur. Çeşme suyu klorlanarak evlerimize ulaştığından, zararlı bazı bakterilerin varlığı açısından daha az riskli olduğu söylenebilir.
Evde basit yöntemle suyumuzu kendimiz arındırabiliriz. İlk olarak pet şişenin ağzı ince bir bezle örtülür. Bezin üzeri mangal kömürü, kum, çakıl taşı ile doldurulur. Su bu maddelerin üzerinden geçirilir ve aşağıda süzülen su içilebilir. Bu maddeler suyun üzerindeki mikroorganizmaları kendine çekmektedir.
Çay ve kahvenin suyun yerine geçmemektedir. Fazla tüketimi ise idrar sökücü özellik gösterip vücuttan sıvı kaybına neden olur.
Bu noktada bilinmesi gereken en önemli şeylerden biri çay, kahve ve bitki çaylarının sıvı ihtiyacını karşılamadığı ve su yerine geçmediğidir. Aksine bu içecekler idrar söktürücü etkiye sahip oldukları için vücuttan daha fazla sıvı atılmasına neden olurlar.
Vücudun ihtiyacı olan su, suyun kendisinden ve tüketilen yiyecek ya da diğer içeceklerden sağlanabilmektedir8. Dolayısıyla taze sıkılmış meyve suyu, yeşil çay, ayran gibi içecekler sayesinde de su ihtiyacının bir kısmı karşılanabilir.
Zeki Karagülle suyu kaynatarak içmenin doğru olmadığını söyledi: Kaynatıldığında suyun içindeki kalsiyum, magnezyum ve karbonat kireç halinde çöker, su mineralini kaybeder. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Kireçli su magnezyum ve kalsiyum gibi değerlerin yüksek olduğu sulardır. Çeşmelerden akan sularda da zaman zaman kireç oluşumları gözlemlenebiliyor. Böyle durumlarda kireçli su tüketimi doğrudan tavsiye edilen durumlar arasında değil.
Kaynar su, sudaki mikropları öldürür ve aynı zamanda kaynar suya batırılmış eşyaların yüzeylerindeki mikropları da öldürebilir. Nemli ısı kullanmak mükemmel bir sterilizasyon yöntemidir, bu nedenle biberonları sterilize etmek için biberonları beş dakika kaynatmak tavsiye edilen bir uygulamadır.
ARSENİK-ALÜMİNYUM VAR
Yapılan çalışmalarla klorlu şebeke suyu kullananlarda, klorlu su kullanmayanlara göre kanser riskinin arttığı görülmüştür.
Kireç, çeşme sularını sertleştirmektedir ve buna sebep olan iki madde magnezyum ile kalsiyumdur. Bu maddeler vücuda girer girmez depolanmaktadır. Bunun sonucunda böbreklerde taş oluşması, damar tıkanıklıkları gibi ciddi hastalıklara sebep olmaktadır.
İki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan su, aslında içinde daha pek çok farklı madde barındırır ve bu nedenle saflıktan söz edilemez. Saf su ise bildiğimiz çeşme ya da kaynak suyunun laboratuvar ortamında birçok farklı kimyasal işlemden geçirilmesi sonucu elde edilir. Saf su, doğal ortamda bulunmaz.
Çeşme sularının içerisinde birden fazla sağlığa zararlı atık madde mevcuttur ve yüksek oran da klor içerir. Mineral değerlerinde düşüş yaşanan çeşme suları aynı zamanda lezzet ve koku olarak da bizleri tatmin edecek seviye de değildir.
Bol su içerisinde makarna daha rahat pişer. Su kalitesi de makarnanın lezzeti açısından önemli. Kaliteli bir içme suyu makarnaya daha iyi bir tat verir. Musluk suyunda bulunan klor gibi yabancı maddeler makarnanın tadını bozabilir.
Linapacan Adası, Filipinler'e bağlı bir yerleşim yeridir. Dünyanın en temiz suyu olarak kabul görmüştür.
AB Uyum Protokolü çerçevesinde içme sularında yapılan değerlendirmede Sakarya'dan çıkan Buzdağı Suyu, içindeki bakteriler bakımından Türkiye'de en temiz su seçildi.
Arıtma işleminden geçmeyen suları tüketmenin sağlığa zararları olabilir ve bununla birlikte su, bekledikçe daha tehlikeli bir hal alabilir. Çünkü suyun içerisinde bulunan bakteri gibi zararlı canlılar üremeye başlayabilir3.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri