Ani baş ağrılarına bulantı, kusma, kolda bacakta kuvvet kaybı ve bayılma gibi belirtiler eşlik ediyorsa bu ciddi bir hastalığın habercisi olabiliyor. Tehlikesiz baş ağrılarını duygusal stres, uzun süre stres içinde çalışmak, düzensiz beslenmek ve uykusuzluk gibi yaşam alışkanlıkları da tetikleyebiliyor.
Tehlikeli baş ağrıları, geçmişinde migren, gerilim baş ağrısı sık yaşayanlarda bazen karışabilir. Her zaman yaşanan baş ağrısı olduğu düşünülebilir. Tehlikeli baş ağrıları içinde en korkulanı ve hayatı tehlikesi olanı SAK (subaraknoid kanama) yani beyindeki atardamar bozukluklarının yırtılmasıdır.
Baş ağrısı bulantı, kusma ve çift görme gibi şikayetlerle yaşanırsa yine ciddi bir rahatsızlığın habercisi olabilir. Bu ağrılar ileri yaşlarda yaşanan düşme, yaralanma sonrası görülüyorsa acilen hekime başvurmalıdır. Sinüzit yaşayanların baş ağrılarında yayılım değiştiğinde da dikkate değer bir durumdur.
Geçmeyen baş ağrılarının büyük bir bölümü beyinde bir sorun teşkil etmemektedir. Hipertansiyon ve metabolik bazı durumlarda ise baş ağrısı olabilmektedir. Kalp, mide, KOAH, astım gibi kullanılan bazı ilaçlarda baş ağrısı yapabilmektedir. Bu konuda Dahiliye muayenesi çözüm üreterek, gerekli tedaviler düzenlenmektedir.
İlgili 25 soru bulundu
Genel olarak bakıldığında göze vuran baş ağrısının en fazla görülen nedeni küme tipi baş ağrısı olmaktadır. Küme tipi baş ağrısı dayanılmaz olan, şiddetli ağrı, sık olarak bir gözün etrafından başlayan bir şekilde yayılım göstermektedir. Ağrı bazı zamanlarda yüz, boyun, omu, baş ve diğer alanlara da yayılabilmektedir.
Akut sinüzit, diş problemleri, kulak enfeksiyonları, grip, glokom, beyin damar bozuklukları, iyi veya kötü huylu beyin tümörleri, hipertansiyon, kafa travmaları gibi nedenlerle ortaya çıkar. Baş ağrılarının çoğu masumdur ve en sık gerilim tipi baş ağrısı ve migren tipi baş ağrısı görülür.
Ruhsal sorunlarınızla ilgilenmediğinizde yada göz ardı ederek çözüme kavuşturmadığınız zaman ciddi kronik baş ağrıları yaşamanız olağan bi durumdur. Psikolojik baş ağrılarının genel özelliği ağrıyı başınızın sürekli aynı yerinde hissetmenizdir ve buna ek olarak ağrının inatçı ve gün boyu sürüyor olmasıdır.
BAŞ AĞRISI İÇİN HANGİ BÖLÜME GİDİLİR? Baş ağrısı için hastanelerin Nöroloji kliniklerine başvurmak gerekir. Yapılan detaylı testlerin sonucunda baş ağrısının nedeni belirlnir ve tedaviye başlanır. Nöroloji uzmanı gerekli hallerde sizi farklı doktorlara yönlendirebilir.
Episodik gerilim baş ağrısı, 30 dakika ila bir hafta arasında değişiklik gösterebilir.
Baş ağrılarının görülmesinin tek bir nedeni olmamaktadır. Birçok nedeni olan baş ağrılarının altında ciddi bir problem olabilir. Bu nedenle çok sık yaşanan ve geçmeyen baş ağrıları için mutlaka uzman bir hekime görülmesi gerekir.
Baş ağrısı toplumda çok yaygın bir durumdur ve baş ağrılarının çoğunluğu beyindeki bir problemden kaynaklı değildir. Acil baş ağrısı olarak tanımlanan ve genellikle beyindeki bir anevrizma sonucu meydana gelen ağrılarda mutlaka ve acilen doktora başvurmak gerekir. Bir diğer durum sürekli baş ağrısı halidir.
Hipertansiyon baş ağrısı genellikle tansiyon değeriniz 140/90'ın %20 üzerinde olduğunda veya aniden düştüğünde dikkatimizi çeker. Kişi tansiyonu 140/90 olana kadar çok yakınma hissetmeyebilir ve vücut bu değere genellikle alışmıştır. Ancak bu değerin ani şekilde %20 üzerine çıktığında baş ağrısı hisseder.
Çoğunlukla 20 ila 45 dakika süren baş ağrısı, bazen 3 saate kadar sürebilir. Aynı gün içinde görülen atak sayısı sekize kadar çıkabilir. Ağrının olduğu taraf dokunmaya karşı hassastır. Kadınlara oranla erkeklerde 9 kat daha fazla görülen küme baş ağrısı, çoğunlukla 20 ila 40 yaşları arasındaki kişilerde görülür.
Dr. Keçeci, “Atak sırasındaki baş ağrısı saatlerce sürüp geçebileceği gibi, 24 saat süren hatta 3 güne kadar uzayan durumlar da olabilir. Migrende görülen baş ağrısı, zonklayıcı nitelikte olan, orta veya ağır şiddetteki baş ağrısıdır. Başın bir tarafında yoğunlaşabileceği gibi tümüne de yayılabilir.
Baş ağrısında hastadan alınan anemnizin sistemik ve nörolojik muayenenin büyük önemi vardır. Hekim gerekli gördüğü takdirde klinik laboratuvar testler (Hematolojik, Biyokimyasal, Hormonoal Serolojik) Elektroansefolografi (EEG), Beyin görüntüleme çalışmaları (BBT-MRI) gibi tanısal testlerden yararlanabilir.
Ani ve şiddetli ortaya çıkan baş ağrısıyla birlikte, bilinç bulanıklığı, uyku hali, bulantı-kusma, ışığa hassasiyet, epilepsi nöbetleri ortaya çıkmışsa beyin zarı damarında kanama yönünden acilen hastaneye ulaştırılmalıdır.
Gerilim tipi baş ağrısında aspirin, parasetamol ve ibuprofen gibi ağrı ilaçları reçete edilebilir. Migrenin etkisini de azaltan bu ilaçlar geçmişte ağrıdan kurtulma sağlar. Reçeteli ilaçlar genellikle migren ve küme baş ağrısına yönelik olarak önerilmektedir. Triptanlar migren için en etkili ilaçtır.
Gerilim tipi baş ağrısı nerede olur? Genellikle kafada doluluk hissiyle gelir. Alın ya da şakak bölgesinde basınç hissi, kafa derisi, boyun ve omuzlarda hassasiyetle kendisini belli eder. Bazı hastalar ağrıları “Tepe üstünde gerilim tipi baş ağrısı” gibi de yorumlayabilmektedir.
Geçmişte, kas kasılması baş ağrısı, stres baş ağrısı, psikojenik baş ağrısı gibi isimlerle anılmaktaydı. Migrenden farklı olarak, zonklayıcı olmayıp, genelde baskı hissi, sıkışma hissi, kafada doluluk, baş ve boyunda ağırlık hissi veya mengene ile sıkılma hissi şeklinde tanımlanır. Genellikle iki taraflıdır.
Kafadaki basınç hissi, gerilim sonucu yaşanan baş ağrısı olarak tanımlanır. Bu ağrı bazen migren ağrısı ile karıştırılmaktadır. Bu tarz ağrıların nedeni yaşanan stres kaynaklı olabilir. Stres kaynaklı olmasının dışında da farklı nedenleri olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Peygamberimiz aleyhisselam: “ Çalgılı müzik dinleyen kişinin ahirette kulağına kurşun döküleceği” ni buyurmaktadır. Baş ağrısı için Nas, Felak, Ayet-el Kürsi, Fatiha, Haşr Suresinin son dört ayeti, Yasin Suresi ve Bakara Suresi okunabilir. Bu sureler bütün hastalıklar için şifadır.
Gerilim Tipi Baş Ağrıları
Genellikle stres sonucu oluşmaktadır. Işık ve ses hassasiyeti, bulantı-kusma bu tip ağrılarda olmaz. Başın iki yarısında da ağrı hissedilir. Bu tip ağrıların altından genellikle depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik sebepler çıkmaktadır.
Bu durumun en büyük nedeni ağrı kesici ilaçların aşırı kullanımıdır. Böyle bir durumda ağrı kesicilere en az iki ay gibi bir süre ara verilmeden ağrıların kontrolü mümkün değildir ve ağrı kesiciler aşırı kullanıldığı sürede verilen ağrının gelmesini engelleyici ilaçlar da çoğu kez yararlı olmaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri