Tarihsel olarak bilinç, genelde ruh ile özdeşleştirilerek beyinden ayrı bir varlık olarak değerlendirilir. Günümüzdeki bilim insanları ise spiritüel açıklamaları kabul etmeyerek bilinci beynin bir parçası olarak görüyor.
Bilinçaltının ve bilincin kaynağı Ruh'tur. Bilinç, enerji olan Ruh'un fiziksele dönüşmüş kısmıdır. Bilinç ve bilinçaltındaki bilgiler atom altı seviyede enerji halinde Ruh ile devam ediyorlar.
Ruhun var olduğuna dair bir kanıt yoktur ve bilim hipotezlerini ruhun var olmadığı üzerine kurar. Bilinci sağlayan beyindeki özel yapılardır ve bu yapılar arasındaki sinyallerdir. Ölünce tüm vücut parçaları gibi beyin de çürü ve işlevsiz hale gelir. Yani bilincimizi de kaybederiz.
Yaklaşık 10 asırdır kullanılmakta olan zihin kelimesi, akıl ve zeka anlamına gelir. İmkan-ı Zihin, bir şeyin gerçekleşebileceğini düşünmek demektir. Zihnen ise, düşünerek, akıl yorarak manasında kullanılır.
İnsanoğlu ruh ve bedenden müteşekkil bir varlıktır. Bilinenin aksine tüm bedeni kontrol eden merkez “beyin” değil, beyindeki “beşerî ruh”tur. Yani “beşerî ruh”, çalışma mekânı olarak beyni kullanmakta ve bir orkestra şefi gibi tüm vücudu buradan yönetmektedir.
İlgili 36 soru bulundu
Nitekim birer ruhanî alemlerin üyesi olan melekler ve cinlerin Hz. Âdem'den önce var olduğu bilinmektedir. Ruhlar aleminden anne karnına, oradan çocukluğa, gençliğe, ihtiyarlığa ve kabir, berzah, cennet veya cehenneme giden yoldayız. Bu yolun başı ruhlar alemidir. Bu itibarla ruhların yaratılması cesetlerinden öncedir.
Kalbin tarif cümlesinde açıkça görüldüğü gibi, akıl ve vicdan da kalbe bağlı iki temel latifedir. Vicdan hisler âleminin merkezidir, akıl ise fikir âleminin… Buna göre, ruh, kalb, akıl aynı şeylerdir. Kalbin hissiyat cihetine vicdan, fikir cihetine dimağ denilmektedir.
TDK'ya göre zeki, "anlama ve kavrama yeteneği olan" anlamına geliyor, akıllı ise "gerçeği iyi gören ve ona göre davranan".
Şöyle ki: Akıllı insan bilgiye nasıl ulaşacağını, nasıl sınıflandıracağını ve nasıl saklayacağını bilir. Zeki insan ise, bu bilgiyi nasıl nerede ve ne şekilde kullanacağını bilir. Yani bir kişi aklını ne kadar geniş ve kapsamlı olarak işletebiliyorsa o oranda zeki demektir.
Bunlar en kabadan en inceye doğru; 1) Akl-ı meaş, 2) Akl-ı mead, 3) Akl-ı selim, 4) Akl-ı nurani, 5) Akl-ı ruhani, 6) Akl-ı sultani, 7) Akl-ı evvel(Akl-ı küll)'dir ve nefs mertebeleriyle ilişkilidirler.
Merak Et, Sağlıklı Kal! Yeni bir araştırma, öldükten sonra bilincimizin hala açık olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, kalp durduktan sonra dahi bilincin çalışmaya devam ettiğini açıkladı.Bu da klinik olarak ölü kabul edilseniz de bilincin hala açık olduğuna işaret.
Öldükten sonra, bilinci canlı tutacak enerji olmadığından, elektrik sinyalleri kaybolur. Nöral ağlar arasında ne nöronlar ne de glia hücreleri aktiftir artık. İletişim durur. Bu da tamamen karanlığa gömülmek demektir.
Bir insan öldüğünde yaşamsal süreçleri hızla bozulur. Kalp, beyin de dahil olmak üzere vücudun dokularına kanın oksijenlenmesini durdurur.
Vücuttan ayrı olması nedeniyle de, ruhun varlığı vücuda bağlı değildir, yani varlığını fiziksel beden olmasa da sürdürür. İnsan varlığının akla sahip ruhu var olduğuna ve maddeden oluşmadığına göre, hiçbir doğal süreçle yok edilemez.
Özetle İslam'da bilinçdışı kavramı yoktur.
Bilinçaltı değişme süresi ile ilgili yapılan çeşitli çalışmalar mevcuttur. Genel kanıya göre bu değişim süresi ortalama 21 gün olarak ifade edilir.
Eski anlayışa göre zekâ, doğumla birlikte belirlenmiş olan, sabit ve değiştirilemeyecek bir kavramken günümüzde birçok alt yetenekten meydana geliyor. Bu yetenekler doğuştan getirildiği gibi sonradan da kazanılır ya da geliştirilir.
Temelde zekâ doğuştan gelir ve büyük ölçüde kalıtımın etkisiyle belirlenir. Yapılan çalışmalarda çocuğun zekâsı ile ana-babanın zekâsı arasında yüksek düzeyde ilişki olduğu saptanmıştır. Çocuğun zekâ gücü anasıyla babasının zekâ gücü ortalamasına yakındır. Biraz altında ya da üstünde olabilir.
Zeka, Cenab-ı Hakk'ın insanlara ikram ettiği büyük nimetlerden birisidir. Bazı insanlara sadece evinin yolunu bulacak kadar zeka verilmişken, bazıları da aya gidecek zekaya sahiptir. Herkesin karakter ve huy yapısı aynı olmadığı gibi, zeka seviyesi de aynı değildir. Zekanın değeri ve miktarı genlerde şifrelenmiştir.
William James Sidis (1 Nisan 1898 – 17 Temmuz 1944), olağanüstü matematik ve dil becerilerine sahip, 290–300 IQ ortalaması ile tüm zamanların en zeki insanı olarak kayıtlara geçmiş Amerikalı matematikçidir.
Peki ölümden sonra ruha ne olmakta, ruh nereye gitmektedir? Kur'an-ı Kerim ve sahih dini kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla ruh diridir, kıyamete kadar da ya cennet bahçelerinden bir bahçede veya cehennem çukurlarından bir çukurda varlığını sürdürecektir.
el Cevab: Ölüm vakti takdir edilmiş sahsın yanına melekler gelir ve onun ruh ve cesedini ölüm hali için teslim alırlar. Buna ölüm sekaratı denilir. -Allah'ın emri ile ruh bedenden çıkar.
Ruh, soyut olduğu için bedene ait organlar onda yoktur. Örneğin kadına ait olan bedensel organlar ya da erkeğe ait bedensel organları onun ruhunda aramak elbette doğru olmaz. Bu anlamda ruhta cinsiyet aramak doğru olmaz ve yoktur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri