Baş boyun bölgesi kanserleri içerisinde yüzde 45-50 oranında en fazla görülebilen kanser türü olan Gırtlak kanserleri, 40 yaş üzerindeki erkeklerde 4-5 kat daha fazla görülür ve tüm vücut kanserleri için yüzde 9'unu kapsayan bir kanser türüdür.
Baş ve boyun kanserlerinin oluşumunda en büyük etken, sigara ve alkol kullanımıdır. Yalnızca sigara ya da alkol kullananlarda kansere yakalanma riski, her ikisini kullananlara göre daha azdır. Baş ve boyun kanserlerine neden olan bir başka faktör de İnsan Papilloma Virüsü (HPV) enfeksiyonudur.
Bazı kan tahlilleri kaçınılmaz olarak yapılacaktır. Kan tahlilleri baş-boyun kanserlerinde hemen hep genel durumun kontrolü amaçlıdır; yani kansere özgü kan tahlili-henüz-sözkonusu değildir. Muayeneyi tamamlamayıcı işlemler sıklıkla röntgenler, bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi, MR, sintigrafi, PET olacaktır.
Nazofarenks (Üst Yutak) Kanseri
Üst yutak kanseri belirtileri arasında boyunda lenf bezi şişmesi, kanlı tükürük, burun kanaması, burun tıkanıklığı, kulaklarda çınlama, işitme kaybı, kulak enfeksiyonu, boğaz ağrısı ve baş ağrısı gibi şikâyetler sayılabilir (7).
Boyun tümörüne lipom, nörinom, fibrom ve hemanjiom gibi iyi huylu tümörler sebep olabileceği gibi lanfoma, sarkoma, tükürük bezi kanserleri, tiroid bezi kanserleri, ağız, gırtlak, yutak kanserlerinin metastazları, vücudun başka bölgelerindeki kanserlerin metastazları da sebep olabilmektedir.
İlgili 30 soru bulundu
Bununla birlikte bir iki haftadan daha uzun süren boyun ağrıları sıradan görülmemeli, bir uzmandan yardım istenmelidir. Özellikle yaralanmayı takip eden şiddetli boyun ağrılarında, ellerde güç kaybı ile birlikte olan ağrılarda, kramplar şeklinde tekrarlayan ağrılarda fazla beklemeden tıbbi yardım almak önerilmektedir.
Tüm yaş gruplarında baş ve boyundaki bir kitlenin en sık nedeni lenf bezi büyümesidir. Çocuklarda ve genç erişkinlerde daha çok enfeksiyona ya da iltihaba bağlı gelişen bu durum, ileri yaşlarda sıklıkla kötü davranışlı olma eğilimi gösterir. Baş-boyun bölgesinde yaklaşık 100 adet lenf bezi bulunur.
En sık görülen baş boyun kanser türleri; ağız, ağız boşluğu, dudak, yutak, geniz ve gırtlak kanserleridir. Baş Boyun Kanseri Olan Kişiler Ne Kadar Yaşar? Ortalama yaşam süresi 6-15 ay arası olmak üzere, kanserin durumu ve tedaviye bağlı olarak değişmektedir.
Boyun Tümörlerinin Tedavisi
Doğuştan ve travma kaynaklı boyun tümörleri ameliyatla çıkarılırlar. Bunlar genellikle iyi huylu olduklarından ekstra tedaviye ihtiyaç yoktur. Ancak kötü huylu tümörler cerrahi ile alınsa bile radyoterapi veya kemoterapide gerekli olabilir.
Kısa zamanda ortaya çıkan kitleler önemsenmeli
Büyüyüp küçülen ve uzun zamandır var olan boyun kitleleri genellikle doğumsal veya enfeksiyona bağlı yani iyi huylu olarak değerlendirilir. Sürekli büyüme eğiliminde olan ve çok kısa zamanda ortaya çıkan kitleler ise kötü huylu bir oluşumu düşündürmektedir.
Ülkemizde glomus tümörü tanısı ve tedavisi, genellikle baş boyun cerrahisi konusunda deneyimli Kulak-Burun-Boğaz hekimlerince üstlenilmiştir. Ancak kimi kalp-damar cerrahisi uzmanı hekimler de boyun bölgesinde bu tür tümörlerin tedavisiyle ilgilenmektedirler.
Tam Kan Sayımı (CBC). Bu sık kullanılan kan testi kan örneğinizdeki çeşitli kan hücre türlerinin miktarını ölçer. Bir kan hücresi türü çok düşük veya çok yüksek miktarda bulunuyorsa veya anormal hücreler belirlenirse, bu test yapılarak kan kanserleri belirlenebilir.
Bu durumda tam kan sayımında kanser teşhisi konulabildiğini söylenebilir. Tam kan sayımı sayesinde alınan kan örneğinde bulunan çeşitli kan türlerinin miktarını ölçmektedir. Yapılan tam kan sayımında kanser türlerinin teşhisinin koyulması mümkün olmaktadır.
Boyunda görülen fıtık, sinir sıkışması, tümör, kemik kanseri, kırık, incinme gibi bulguların tespit edilmesinde boyun emarının katkısı büyük. Boyun bölgesine MR çektirecek olanlar herhangi şekilde radyasyona maruz kalmaz. Manyetik Rezonans teknolojisi isminden de anlaşılacağı üzere radyasyon içermeyen bir teknolojidir.
Boyunda meydana gelen kitleler; lenf bezlerinin büyümesinden veya diğer organlarda (gırtlak, ağız içi, boğaz vb) iltihaplanma, tümör ile kist oluşumuna bağlı olarak gelişen büyümelerdir. Bu kitleler, dışarıdan görülebildiği gibi elle muayenede şişlik biçiminde hissedilen oluşumlar olarak da karşımıza çıkmaktadırlar.
Cerrahın kabiliyetine, fıtığın yerine, fıtığın sayısına, hastanın kireçlenme gibi başka durumlarının olup olmamasına göre farklılık gösterir. Genellikle 30 dk ila 4 saat arasında değişir.
Bu kanamanın uzun vadeli olduğu takdirde de anemi yani kansızlık olarak tanımladığımız halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma, çarpıntı, ellerde ayaklarda üşüme gibi belirtiler mevcutsa, özelliklede 50 yaşın üzerindeki kişilerde mutlaka kolon tümörü ekarte edilmelidir.
Bu tipteki kanserler genellikle 20-50 yaş arasında ortaya çıkıyor. Kadınlarda görülme oranı erkeklere göre 3 kat daha fazla. 14 yaşından küçük çocuklarda en sık görülen tiroid kanseri tipidir. Genellikle uzun yıllar (bazen 30 yıl) hiç büyümeden 1 cm'nin altında kalarak belirti vermeyebiliyorlar.
Lenfoma durumunda, lenf kanserinin yaygın semptomları arasında boyun, koltuk altı ya da kasıklar da lenf düğümleri şişmesi olur ve genellikle ateş veya açıklanamayan kilo kaybı ve gece terlemeleri lenf kanseri belirtileri arasında yer alır.
Derinin T hücreli lenfomasında kaşıntı genellikle yaygın, şiddetli ve tedavilere dirençli şekilde görülmektedir. Belirtiler özellikle geceleri olmakta ve ısı ile şiddetlenebilmektedir. Ayrıca deriye su teması ile de kaşıntı ortaya çıkabilmekte veya şiddeti artmaktadır.
Vücudun daha derininde bulunan lenf nodları elle muayenede hissedilemez ancak enfeksiyon ve kanser gibi durumlarda büyüyüp belirgin hale gelir. Ancak atletik ve zayıf insanlarda da lenf düğümleri hissedilebilir.
Hastanın boynundaki beze iki haftadan daha uzun bir süre mevcutsa, gittikçe büyüyorsa, ağrılı ise, paket veya zincir gibi birçoğu bir arada ise, hasta orta ve ileri yaşta ise, sigara, alkol gibi alışkanlıkları varsa mutlaka baş ve boyun organları detaylı muayene edilmelidir. Şüpheli bir durumda tetkik yapılmalıdır.
Boyun fıtığı, kireçlenme ve dejeneratif disk hastalığı, servikal dar kanal ve yaralanmalar boyun ya da ense ağrısının sık birer sebebidir. Nadiren tümörler, boyun bölgesinde ağrı sebebi olarak karşımıza çıkabilir. Boğazda uzun süren enfeksiyonlar da şişmiş lenf nodları ile birlikte ense ağrısına sebep olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri