Dentin ve kemiğin tersine, mine kollajen içermez. Bunun yerine amelogenin ve enomelin adında iki benzersiz protein içermektedir.
Mine: vücuttaki en sert maddedir. Dişi en dıştan koruyucu bir katman olarak çevreler. İçinde sinir hücreleri olmadigi için duyarlı degildir. % 97'si kalsiyum tuzlarından olusur. Diş minesi altıgen “apatit” kristalleri şeklinde düzenlenmiştir.
Dişin minesi yani dişinizin sert dış tabakası, kalsiyum fosfat gibi minerallerden oluşur. Diş minesi, kemikten daha serttir. Aslında, vücudunuzdaki en sert maddedir. Bununla birlikte, kemiklerin aksine, diş minesi herhangi bir canlı doku içermez.
Diş minesi canlı hücre içermediğinden yeniden büyüme kabiliyetinden yoksundur. Bir kere yok olduğunda, yeniden oluşamaz ve altındaki daha yumuşak tabakayı savunmasız bırakır.
Diş minesi, dişin dışında kalan ve yumuşak iç kısımlarını kaplayan, dişlerin görünür olan en dıştaki sert kısmına denir. Yarı saydam özelliktedir. İnsan vücudunda yer alan en sert madde denilebilir ve yüksek oranda mineral içerir.
İlgili 15 soru bulundu
Minenin yapısındaki en önemli proteinler "Enomelin" ve "Amelogenin"dir. Bunlar, organik bölümün organizasyonunu sağlar. Ayrıca "Lösin" de diş minesinin organik yapısındaki önemli bir proteindir. Minedeki suyun %25 lik kısmı apatit kristallerine bağlıdır.
İyi nitelikteki bir diş macununun pH düzeyi 8 ile 9 arasında yer almaktadır. pH cetveli içerisinde yediden büyük değer almış olan maddeler baz veya bazik madde şeklinde isimlendirilmektedir. Bu nedenle diş macunu bazdır.
Diş renklerinin zamanla değişmesi normaldir. Dişler, başlangıçtaki parlaklığını zamanla kaybeder. Bunun en önemli nedenlerinden biri, zaman geçtikçe dişleri koruyan mine tabakasının incelmesi ve yüzeyin altındaki dentin tabakasının görünmeye başlamasıdır. Sarı tonu nedeniyle dentin, mineden daha koyu görünür.
Mine Tabakasının Aşınması
Mine tabakası, dişin en üst kısmını kaplayan ve dişi dış etkenlere karşı koruyan bir yapıdır. Bu tabakada zaman içerisinde meydana gelen aşınma, diş etlerini de etkiler ve diş etlerinde sızlamaya neden olur.
# Sindirim Nedir? Soru: Ağız fiziksel mi kimyasal mı sindirim gerçekleştirir? Cevap: Ağızda her iki sindirim çeşidide gerçekleşir. Ağızdaki besinler dişler ile parçalanır (mekanik sindirim), tükürük bezlerinin salgıladığı tükürük sıvısı (içindeki enzimler) ile yumuşatılır (kimyasal sindirim).
Protetik diş tedavisi, genel olarak tedaviye geç kalmış hastalarda başvurulan bir tedavidir. Bu yöntem, kaybedilen dişlerin yerine, ağız bütünlüğünü bozmayacak şekilde, estetik bir görüntüde çeşitli protezler konulması işlemidir.
Diş minesinin zayıflamasının nedenleri şunlar olabilir: Yetersiz ağız bakım alışkanlığı Özellikle aşırı şekerli veya asitli yiyecek ve içecekler tüketmek olmak üzere sağlıksız besin düzeni. Dişleri çok sert fırçalama veya sert kıllı bir diş fırçası kullanma.
Diş minesi; dişin yumuşak iç kısımlarını kaplayan sert kısmıdır. Diş minesi sayesinde dişler çok daha sağlıklı ve dayanıklı oluyor. Bunun için diş minesinde görülen sorunların tedavi edilmesi şarttır. Diş minesinin en büyük aşınma nedeni, asitli ve nişastalı yiyeceklerdir.
Prof.Dr. Eda GÜLER. Restoratif Diş Tedavisi A.D
Dişlerin gelişimine 2 embriyonel yaprak katkıda bulunur. Ektodermden diş minesi (substantia adamantina), Mesodermden dentin (substantia eburnea), diş pulpası ve sement (substantia ossea) gelişir.
Diş mineleri, gerek ağız için gerekse vücudumuzda bulunan en güçlü ve en dirençli dokudur. Kısaca özetlemek gerekirse; dişlerimiz de koruma kalkanı görevine büyük oranda üstlenen yapıdır.
Diş aşınması; diş minesinin kaybıdır ve asite maruz kalmaktan dolayı kaynaklanır. Mine aşınırsa; dişin dentin dokusu açığa çıkar ve hassasiyete sebep olur. Vücudun kemik ve kas gibi bölgelerinden farklı olarak, diş minesinde yaşayan hücre yoktur. Yani, diş minesi bir defa yok olduğunda, vücut onu yeniden oluşturamaz.
Diş Minesi Kendini Yeniler Mi? Sıklıkla sorulan sorulardan biri de diş minesi aşınması durumunda mine tabakasının kendini onarma olasılığıdır. Diş minesi kendini onarabilen bir yapıya sahip değildir.
Gargara: Diş eti çekilmelerine karışı evde hazırlanabilecek gargaralar da tercih edilebilir. Tuzlu su, karbonat ve ada çayı ile yapılacak gargaralar diş eti çekilmesi sonucu hissedilen kanamaları veağrıların azaltılmasına yardımcı olabilir.
Dişlerdeki sararma yüzeysel ise öncelikle iyi bir diş taşı temizliği, ardından düzenli fırçalama ile giderilebilir. Ancak iç tabakada yani dentin tabakasında oluşan lekelenmeler fırçalama ile giderilmez; beyazlatma işlemi ile tedavi edilebilir.
-Hayır, karbonat cif gibi iri partikülleri olan bir maddedir ve bununla mine üzerini fırçaladığımız zaman sert mine yüzeyi çizilir, aşınır ve leke tutmaya daha müsait bir hale gelir. Bu nedenle karbonat, tuz gibi partikülleri olan maddelerle diş fırçalamak doğru değildir.
En çok bilinen doğal diş beyazlatma yöntemi, limon ve karbonat karışımını dişlere uygulamaktır. Karbonata limonu sıkıp karıştırdıktan sonra diş fırçasına sürerek dişlerinizi fırçalayın. Daha sonra, ağzınızı çalkalayarak karışımı temizleyin. Limon yerine elma sirkesi de kullanabilirsiniz.
"Dişlerimiz canlı birer yapıdır. Diş mine, dentin, sement ve pulpadan oluşur. Mine, vücuttaki en sert maddedir, dişlerimizi dıştan koruyucu bir katman olarak çevrelerler. İçinde sinir hücreleri olmadığı için duyarlı değildir.
Dişin derin dokularından başlayan bir çürük mine tabakasının kırılması ile görülür hale gelebilir. Diş kırıldığında çürük artık derinleşmiş olabileceği için diş kırığı görülmeden belli aralıklarla diş hekimi kontrolüne gelmek çürüklerin derinleşmeden tedavi edilmesini sağlar.
Beyaz lekeler çoğunlukla genetik olarak kişiden kişiye geçebilmektedir. Aynı zamanda kalsiyum alımı az olan bireylerde daha yoğun şekilde fark edilir. Dişlerin mineral bakımından eksik kalması ve yıpranmasına bağlı olarak dişin hem ön hem de arka taraflarında beyaz renkte lekelenmeler meydana gelmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri