Akciğer enfeksiyonu (pnömoni) ve solunum yetmezliği, domuz gribiyle birleşince yaşamı tehdit edebilir. Uzun süreli ve dirençli ateş, genel durum bozukluğu, solunum sıkıntısı, bilinç bulanıklığı gibi bulguların varlığında mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Domuz gribi mevsimsel grip ile aynı belirtileri gösterse de, vücuda girip güçsüz bir bağışıklık sistemi ile karşılaştığında önce solunum hücrelerinde hasar oluşturuyor, sonra da hastayı solunum yetmezliğine götürerek ölümüne sebep oluyor.
Ateş, genellikle üç gün sürer. Ateş düştükten sonra tekrar bir yükselme saptanabilir. Boğazda yanma, burun akıntısı, kuru öksürük, aşırı yorgunluk diğer semptomlardır. Yorgunluk ve halsizlik daha uzun sürebilmesine rağmen sağlıklı insanlarda grip semptomları yaklaşık bir hafta sürer.
İnfluenza virüsü temel olarak üst solunum yollarını oluşturan burun, geniz, sinüsler, yutak ve gırtlak bölgelerini etkiler. Ancak şiddetli hastalık tablosu gelişen vakalarda enfeksiyon daha da ilerleyerek alt solunum yollarını bronşlar ve akciğer dokusunu etkileyebilir.
H1N1 influenza virüsü nedeniyle ortaya çıkan domuz gribi hastalığı ani başlangıçlı bir solunum yolu hastalığıdır. Soluk borusu trakeadan başlayarak üst solunum yolları boyunca inflamatuar (iltihabi) değişikliklere neden olur ve zaman içerisinde alt solunum yollarına ilerleyebilir.
İlgili 31 soru bulundu
Domuz gribi tehlikeli mi? Özellikle altta yatan sağlık sorunları ve farklı hastalıkları bulunan kişiler domuz gribi konusunda daha yüksek risk altındadır. Zatürre (pnömoni) ve solunum yetmezliği, domuz gribiyle birleşince yaşamı tehdit edebilir.
Domuz gribi ölümcül müdür? Hayır. 2009 yılındaki salgında domuz gribi virüsü nedeniyle ölüm vakaları fazla olsa da halen mevsimsel grip nedeni olarak bilinen- influenza A H3N2'den ve geçtiğimiz sezonlardan daha fazla değildir.
İnfluenza virüsleri solunum yollarında yüzey hücrelerini harap ediyor, solunum yolu kayganlığını sağlayan mukusun aşırı salgılanmasına ve akciğer içine iltihap hücrelerinin geçmesine neden oluyor. Bu da bronkopnömoni denilen zatürre tipine yol açıyor.
Hastalık boyunca bol C vitamini alınmalıdır. İyileşme sürecinde domuz gribi karantina süresi ayrıca dikkate alınmalı, hastanın virüsü 7 ile 12 gün boyunca yayabileceği unutulmamalıdır.
Yatak istirahati, bol sıvı alınması, hastanın odasının sık sık havalandırılması da tedavinin kısa sürede başarıya ulaşmasında etkilidir.
Domuz gribi geçirdiyseniz ikinci kez yakalanma ihtimaliniz var mı? Eğer virüs üzerinde herhangi bir değişiklik olmadıysa hastalık ikinci kez geçirilmez. Ama virüs değişikliğe uğradıysa tekrar geçirmek mümkün.
Laboratuvarda yapılan testlerle virüsün kolaylıkla tespit edilebildiğini söyleyen Dr. Kaya, doktorun verdiği tedaviye uyulması gerektiğini belirterek, “Viral enfeksiyon olduğu için antibiyotik kullanılmamalı. Antibiyotikler bu virüsler üzerinde etkili değildir.
Domuz gribi bazı vakalarda daha ağır komplikasyonlara neden olabilir. Bu komplikasyonlar arasında kalp hastalığı ve astım gibi önceden var olan kronik tıbbi durumların kötüleşmesi, zatürre, akıl karışıklığından nöbetlere kadar uzanan bir yelpazede değişen nörolojik belirti ve semptomlar ve solunum yetmezliği bulunur.
Örneğin, sinüs enfeksiyonları, bronşit ve pnömoni gibi solunum yolu enfeksiyonları domuz gribi nedeniyle ortaya çıkabilir. Serebral beyin enfarktüsü: Domuz gribi, damarları tıkayarak beyin içinde kan akımını azaltabilir ve bu nedenle beyin dokusunda hasara neden olabilir.
Baş ağrısı Titreme, halsizlik. Bazı vakalarda kusma ve ishal bildirilmiştir. Geçmişte zatürre ve solunum yetmezliği gibi ciddi hastalık ve ölümlere neden olduğu bildirilmiştir.
Domuz gribi, influenza A virüsünün alt türü olan H1N1 virüsü tarafından neden olunan bir grip türüdür. Bu virüs genellikle domuzlarda bulunur, ancak zaman zaman insanlara bulaşabilir. İnsanlarda domuz gribi enfeksiyonları genellikle domuzlardan insanlara doğrudan bulaşma veya domuzlarla temas sonucu ortaya çıkar.
2009 yılında Meksika'da başlayıp dünyaya yayılan virüs,191 ülkede yaklaşık 800,000 kişide görüldü, 8238 kişi H1N1 virüsü nedeniyle yaşamını yitirdi.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı, domuz gribi nedeniyle son bir kaç gün içinde 13 kişinin hayatını kaybettini açıkladı. Son verilere göre hastalık nedeniyle Türkiye'de hayatını kaybedenlerin sayısı 73'e ulaştı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, domuz gribi teşhisiyle hastanelerde tedavi görenlerin sayısı 249.
Domuz gribi, domuzlara özgü influenza virusu tip A tarafından oluşturulan yüksek oranda bulaşıcı, bir solunum yolu hastalığıdır. Hastalıkta morbidite (hastalığın bulaşması) yüksek, mortalite (ölüm oranı) düşüktür. Virus domuzlar arasında, solunum, direkt/ indirekt kontak, ve taşıyıcı hayvanlar yoluyla bulaşmaktadır.
Genellikle belirgin semptomlarla kendisini gösteren akciğer enfeksiyonunun en yaygın belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gösterilir. Bu belirtiler dikkate alınmazsa akciğerde meydana gelen enfeksiyonların ilerleyip daha ciddi komplikasyonlara sebebiyet verme durumu söz konusudur.
Yeşilimsi, sarı ve kimi zamanlarda kanlı mukus şeklinde ortaya çıkan öksürük, ateş, titreme ve nefes darlığı en yaygın zatürre belirtileridir. Öksürükle birlikte başlayan zatürrede şu belirtiler görülür: Sarı veya yeşilimsi balgamlı öksürük. Ateş, terleme ve titreme.
Zatürre (Pnömoni) Belirtileri Nelerdir? Üşüme- titreme, 39- 40 °C'ye varan yüksek ateş, öksürük, kirli, iltihaplı (yeşil, sarı, pas rengi) balgam çıkarma ve yan ağrısı olabilir. Bazı pnömoni türlerinde ise sinsi başlangıç olur.
Domuz gribinin tedavisi, bilinen mevsimsel grip tedavileriyle aynıdır. Yardımcı destek için burun açıcı, pastil ve gargaralar kullanılabilir. Baş ağrısı varsa ağrı kesiciler de tüketilebilir.
Hastalığın kuluçka süresi ne kadardır ve bulaşıcılık ne kadar sürer? Bulaşma gerçekleştikten sonra ilk hastalık belirtileri oldukça çabuk, 1 ila 2 gün sonra ortaya çıkar. Bulaşıcılık hastaların şikayetleri başlamadan bir gün önce başlar ve ilk hastalık belirtileri görüldükten sonra yaklaşık bir hafta sürer.
Domuz gribi belirtileri ile sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerde tanının koyulmasının ardından ilk olarak semptomların ciddiyeti değerlendirilir. Hafif semptomlar gösteren kişilerde sıvı alımını arttırmak, dinlenme, ateş düşürücü ilaç kullanımı, ağrı kesici gibi ilaçlar içeren bir tedavi yöntemi izlenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri