Fitne (ya da fitnah, pl. Fitan; Arapça: فتنة, فتن: "günaha, yargılama; ayaklanma, sivil çekişme, çatışma" geniş bir yargılama, ızdırap veya sıkıntı çağrışımları olan Arapça bir kelimedir. Önemli tarihsel sonuçları olan bir kelime, modern Arapça'da da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Fitne, İslam dininde de sınav ve imtihan anlamına gelir. Bozguncu, şirk, bela, anarşi gibi farklı anlamalarda da sıkça kullanılır. Müslümanlar arasında bazı bölünmelere yol açan ve insanları sıkıntılara sokan, insanları isyan etmeleri için kışkırtan ve günaha yönlendiren, kişiler de fitneci olarak adlandırılır.
Hac suresi 11. Nur suresi 63. ayetlerde geçen fitne kelimesi bela ve musibet; Sâffât suresi 63. İsra suresi 60. Zâriyât suresi 14. ayetlerde geçen fitne kelimesi azap; Kalem suresi 6. ayette geçen fitne kelimesi ise delilik anlamlarında yer al- maktadır.
Hz. Fitnenin tarifi “Fitne” kelimesi, lügatte attın ve gümüşün iyisini kötüsünden ayırt etmek için ateşe atıp eritmek mânâsına gelen “Fe-te-ne” fiilinden türemiş bir isimdir. Kelime zamanla daha geniş mânâlar kazanarak, iptila, tecrübe, imtihan, insanın ateşe atılıp azap edilmesi gibi mânâlarda kullanılmıştır.
Din adına tebliğ ettiği konularda peygamberi tasdik etmemek, onaylamamak anlamında bir terim. Gelecekte ortaya çıkacak sosyal kargaşa, iç savaş gibi önemli olaylar ve kıyamet alâmetlerine dair haberlerle bunlara ilişkin literatürü ifade eden terim.
İlgili 32 soru bulundu
Ortalığı karıştıran, fitne çıkaran, ara bozucu kimse, karıştırıcı, fesatçı, müfsit: Ne var ki fitneci Susen, bu beklenmedik gelişmeden hiç memnun değildir (Beşir Ayvazoğlu).
İslâm alimleri, Hz. Osman'ın öldürülmesiyle (35/656) kontrolden çıkan buhranları “ilk fitne” ya da “büyük fitne” olarak adlandırırlar. Cemel Vakası ve Sıffîn Savaşı ile devam eden acı olaylar, Kerbelâ'da ağır bir hüzne dönüşmüştür.
Öz: Fitne kavramı, insan zihninde olumsuz bir anlamı çağrıştırmaktadır. Bu çağrışımda kişisel ve toplumsal açıdan istikametten uzaklaşmak, huzursuzluk, kargaşa, aklî melekeleri kullanmadan hareket etmek, bunun sonucunda da büyük sıkıntılara, belalara maruz kalmak söz konusudur.
Talip olmayana, o işten anlamayana bir şeyler anlatarak tepkiye sebep olmamalı. Hadis-i şerifte, (Ehli olmayana ilim öğretmek, domuza inciden gerdanlık, kolye takmaya benzer) buyuruluyor. Bilmeyene, istemeyene, tepki verecek olana, dinden bahsetmek böyledir, fitneye de sebep olur.
bilhassa hadis literatüründe fiten ve melâhim mânasında, özellikle de “müslümanların birbirini öldürmesi” anlamında kullanıldığı görülmektedir (meselâ bk. İbn Mâce, “Fiten”, 10).
Kaynaklarda “Fitne Dönemi” olarak isimlendirilen bu dönem Emir Muhammed'in iktidara gelmesinden (238/852) III. Abdurrahman'a kadar (300/912) yaklaşık 60 sene sürmüştür. İlk önce Tuleytula'da başlayan ayaklanmalar, başkent Kurtuba dışında tüm bölgelere yayılarak devletin siyasi otoritesini sarsacak seviyeye ulaşmıştır.
İlk Fitne (656 - 661), Halife Osman'ın evinde öldürülmesi ile başlayan ve Muaviye'nin İslam Devleti'nin başına geçmesi ile sonuçlanan iç savaş dönemine İslam tarihinde verilen isim.
Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.” Dünya zevkleri ve nimetleri geçici olmasına rağmen, tatlı ve etkileyicidir. İnsanı bu yalancı câzibeleriyle, Allah saygısı ve korkusundan uzaklaştırıp yanıltabilirler.
“Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları devlete karşı isyana kışkırtmak demektir. Zalim olan devlete de itaat etmek vaciptir.”
Fitne fesat çıkarmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir: ara bozucu söz söylemek. ara bozucu davranışta bulunmak.
Fitne kelimesi küfür, azgınlık, sapıklık, günah, rüsvalık, ayrılık, birisini azdırmak, delilik, iç ihtilaf ve kargaşa, kavga, kalbin bir şeyi fazlaca beğenip, ona meyletmesi, hoşuna gitmesi, bela, azap, musîbet...
Conversation. Cenab-ı Allah buyuruyor ki: “Fitne çıkartmak, adam öldürmekten daha kötüdür.” Nitekim dinimize göre fitne haramdır. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed inananlara şöyle seslenmektedir: “Fitne uykudadır.
Büyük fitne (el-fitnetu'l-kübrâ) İslam literatüründe peygamber sonrasında Müslüman toplumunda patlak veren iç savaş için kullanılan bir kavramdır.
Fitne çıkarmak, düşman edinmektir. (Bugün İslam'ın vakarını, şerefini korumak için fitneden sakınmak vacibdir) buyuruluyor. En tesirli hizmet, en güzel örnek, yol tabelası gibi olmaktır. Sadece Ehl-i sünnet kitaplarını göstermek, tavsiye etmek ve dağıtmak büyük hizmet olur.
Fesad, başta insanın kendisi olmak üzere her alanda meydana gelen bozulma, çözülme, ölçü ve dengeden sapma, faydalı olma özel- liğini kaybetme, fıtrattan uzaklaşma gibi olumsuz anlamların tamamını kapsamaktadır. Kur'an'a göre yeryüzüne yayılan fesadın temel sebebi, küfür ve şirkin topluma yayılma- sıdır.
“Ahir zamanda ümmetim üzerine şiddetli bir belâ zuhur eder. Bundan ancak Allah'ın dinini tanıyıp,anlayıp, tasdik eden ve onun için eli,dili, ve kalbi ile mücadele edenler kurtulur.”
Cemel Muharebesi, Cemel Vakası, Basra Savaşı ya da Deve Olayı 8 Aralık 656 tarihinde, Halife Ali bin Ebu Talib ile İslam Peygamberi Muhammed'in dul eşi Aişe'nin taraftarları arasında, Basra'da gerçekleşen muharebe. Müslümanlar arasındaki ilk iç savaştır.
Resûlullah (s.a.v.)'in “Öyle bir zaman gelecek ki, insanoğlu kazandığı şeyin helâlden mi haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak” [3] buyurarak işaret ettiği; bencillik ve kişisel çıkarın ön plana geçtiği, maddî güç ve servet artırımının aşırı önem kazandığı ve böyle bir amaca ulaşmada her yolun mubâh görüldüğü; ...
Fitne (ya da fitnah, pl. Fitan; Arapça: فتنة, فتن: "günaha, yargılama; ayaklanma, sivil çekişme, çatışma" geniş bir yargılama, ızdırap veya sıkıntı çağrışımları olan Arapça bir kelimedir. Önemli tarihsel sonuçları olan bir kelime, modern Arapça'da da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri