Bugün bilinen ilk fıkıh usûlü eseri hicri 2. asırda İmam Şafii tarafından kaleme alınmış er-Risale adlı eserdir.
Er-Risâle, fıkıh usûlü alanında yazılan ilk eser olarak kabul edilir. İmam Şâfiî, bu eserini Mısır'a gittikten sonra kaleme almıştır.
Fahreddin er-Râzî'nin (ö. 606/1210) fıkıh usulüne dair eseri.
Fıkıh usûlü açısından elimize ulaşan ilk eser hicri 2. yüzyılda İmam Şafii'nin Er-Risale fil-Usul adlı eseridir.
İlgili 17 soru bulundu
Konulara göre sistematik ilk fıkıh kitaplarının Emevîler döneminde (I. [VII.] yüzyılın sonunda ve II. [VIII.] yüzyılın başında) yazıldığı anlaşılmaktadır.
Fıkıh usûlüne dair manzum eserler ise ilk usûl çalışmalarının ortaya çıktığı asra nazaran oldukça geç bir dönem olan IX/XV. yüzyılda yazılmaya başlanmıştır.
Zamanımıza kadar bu ilim konusunda gelen en eski eser, İmam Şâfiî'nindir. Bu yüzden o, fıkıh usülü ilminin kurucusu olarak bilinmektedir.
Fıkıh; Ebû Hanîfe, fıkıh meselelerinin çözümünde belli bir usul belirleyen ve bunu sistemleştiren ilk İslam bilginidir. Nitekim onun kurmuş olduğu bu sistem fıkıh tarihindeki ilk mezhebin doğuşuna ve kendisinin de ilk mezhep imâmı olarak anılmasına yol açmıştır.
Anlayış tarzı ve derinlik anlamına gelen fıkıh, özellikle dini açıdan öne çıkan bir yapıya sahiptir. Bu konuda İmamı Gazali, Ebu Hanife gibi daha pek çok önemli isim ön plana çıkar.
Fıkıh; en geniş anlamıyla kişinin hak, yetki ve sorumluluklarının bilincinde olmasıdır. Fıkıh ilmi ise kişinin Allah'a karşı ibadet yükümlülüğünü, helal haram ölçüsünü ve kişiler arası ilişkileri inceler. Fıkıh ilminin temel kaynaklarını Kur'an, sünnet, icma ve kıyas oluşturmaktadır.
“Tafsîlî delillerden elde edilen amelî-şer„î hükümlerin, üzerine bina edildiği şeye Fıkıh Usûlü adı verilmektedir.” hükümleri tafsîlî delillerinden çıkarabilmeye yarayan kuralların tamamına Fıkıh Usûlü denir.” Şer„î-amelî hükümleri tafsîlî delillerinden çıkarabilmeye yarayan kuralların tamamına Fıkıh Usûlü denir.
Bugün bilinen ilk fıkıh usûlü eseri hicri 2. asırda İmam Şafii tarafından kaleme alınmış er-Risale adlı eserdir.
er-Risale, imam Şafii'nin beş eserinden biridir. Adından da anlaşılabileceği gibi bir risale olan bu kısa eseri İmam Şafii Basralı alim Ebu Osman el-Betti'ye, kendisinin Mürcie mezhebinden olduğu yönündeki iddialara cevap olarak yollamıştır. Eserde Mürcie'den olduğu yönündeki iddiaları reddeder.
İmam-ı Şafii Bağdat'ta bulunduğu sırada "el-Kitab-ül Bağdadiyye" adını verdiği eserini yazdı. İmam-ı Şafii'nin rivayet ettiği hadisler, Sahih-i Müslim'de, Sünen-i Ebu Davud, Sünen-i Tirmizi, Sünen-i Nesai, Sünen-i İbn Mace ve Sahih-i Buhari'nin ta'likatında1 yer almıştır.
Ebû Hanife her iki ilim için önem arz eden “fıkh” kavramına sıklıkla vurgu yapar ve bu kavramı “kişinin hak ve sorumluluklarını bilmesi” şeklinde tanımlar.
Mübârek, Süfyân b. Uyeyne, Yahyâ b. Saîd el-Kattân, Abdurrahman b. Mehdî, Ali b. Medînî, Yahyâ b. Maîn, Ahmed b. Hanbel ve Buhârî bu ilimde derin bilgisiyle tanınan âlimlerin başında yer alır.
“Fıkıh” kelimesinin türevleri Kurân-ı Kerimde 20 (yirmi) yerde geçer ve bu yerlerin hepsinde fıkıh, mastar ya da isim olarak değil de, muzari fiil olarak kullanılır.
Bu âlimlerin altı tanesi Fukahâ-yi Seb'a'dan Urve b. ez-Zübeyr, Kâsım b. Muhammed, Ebû Bekr b. Abdirrahmân, Hârice b. Zeyd, Ubeydullâh b. Abdillâh, Süleyman b.Yesâr; dördü ise Medine'nin önde gelen âlimlerinden Abdullah b.
Genel anlamı ile dinin ince ölçüleri ile bilinmesi ve öğrenilmesi için kullanılmaktadır. Fıkıh ilmi, dinin ince ölçüleri demektir. Biraz daha güncelleştirilmişine ilmihâl adı veriliyor. Zikretmeye gerek yoktur ki, fıkhın esas aldığı bilgi kaynağı kitabımız Kur'an ve Peygamber aleyhisselamın hadisleridir.
Bu çalışmada, İmam Şafii'nin er-Risâle adlı eserinde kullandığı hadis kavramları ele alınmıştır.
Fıkıh dersinin içeriğini; ibadet, ahlak ve sosyal hayat ile ilgili konular oluşturmaktadır. Bu derste öğrencilere teorik bilgiler vermenin yanı sıra davranış kazandırma da amaçlanmaktadır. Fıkıh dersinin alt yapısını; Temel Dini Bilgiler, Tefsir, Hadis ve diğer meslek dersleri oluşturmaktadır.
Fıkıh ilmi, hayatın akışı içerisinde vahiy ile insan davranışlarını buluşturmaktadır. Kur'an ve sünnette yer alan şer'î hükümlerin uygulanmasına ve yaşanmasına köprü olmaktadır. *** Fakihler, İslam dininin temel amaçlarını “mekâsidü'şşerîa” (şeriatın gayeleri) olarak ifade ederler.
Din bilgini, fıkıh âlimi. İslâm ibadet ve hukuk ilmi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri