Bir hukukî işlemin işlerlik ya da bağlayıcılık kazanabilmesi için hak sahibinin onay vermesi anlamında terim.
Nefâz şartları ise, bir akdin sahih bir şekilde akdedildikten sonra, hukukî sonuçlarının bilfiil ortaya çıkması için gerekli olan şartlardır. Bu şartları taşımayan bir akid, mevkûftur. vardır. Bir akdin lâzım akid olabilmesi için, in'ikâd, sıhhat ve nefâz şartlarını da haiz olması gerekir.
Akdin bağlayıcılığı, taraflardan birinin tek taraflı iradesiyle feshedilemeyecek nitelikte olması anlamında fıkıh terimi. En yaygın hukukî işlemi ve borç kaynağını ifade eden bir hukuk terimi. Bir akdin veya hukukî bağın ortadan kaldırılması anlamında fıkıh terimi.
Akdin kuruluşunu ve hukukî varlık kazanmasını ifade eden İslâm hukuku terimi. En yaygın hukukî işlemi ve borç kaynağını ifade eden bir hukuk terimi. Bir hukukî işlemi gerçekleştirmeye ilişkin iradenin dışa yansıtılması.
Kabul ile birlikte hukukî işlemlerin kurulmasını sağlayan irade beyanı anlamında fıkıh terimi.
İlgili 38 soru bulundu
İki erkeğin birbirlerinin velâyeti altındaki kadınlarla karşılıklı olarak mehirsiz evlenmesi anlamında bir fıkıh terimi.
Buna göre ibâdât, sırf Allah'ın rızasını veya bunun semeresi olan uhrevî karşılığı elde etmek maksadıyla yapılan veya yapılması gereken fiilleri düzenleyen alan olarak tanımlanabilir.
Bir ibadetin veya hukukî işlemin, vasıf ve şartlarındaki eksiklik ve bozukluk sebebiyle hükümsüz olması anlamında fıkıh terimi.
Hanefiler mütekavvim kavramını ise “şer'an kendisinden yararlanılması mubah olan şey” olarak tanımlarlar. Buna göre Hanefî mezhebine göre hak ve menfaatlerin -maddi bir varlığa sahip olmadıkları için- mal sayılmamaları ve akitlere konu edilememeleri icap etmektedir.
IV- Meûnet: Halk arasında durumları gizli olan ve meczub (ilahî aşkla akli dengesi değişmiş kimse, deli) bilinen bazı kimselerden, bir iddiada bu- lunmadan meydana gelen "Hârikulâde" olaylar"dır.
İHTİVÂ (ﺍﺣﺘﻮﺍﺀ) i. (Ar. ḥavāyet “toplamak”tan iḥtivā') İçine alma, içinde bulundurma, şâmil olma: Bu sözler… belki de bütün bir sanatın düstûrunu ihtivâ eder (Ahmet Hâşim).
Mutlak bir lafzın vasıf, şart, zaman ve mekân gibi kayıtlarla sınırlandırılması anlamında fıkıh usulü terimi. Kayıtlanmamış lafız anlamında fıkıh usulü terimi.
Fesad, başta insanın kendisi olmak üzere her alanda meydana gelen bozulma, çözülme, ölçü ve dengeden sapma, faydalı olma özel- liğini kaybetme, fıtrattan uzaklaşma gibi olumsuz anlamların tamamını kapsamaktadır. Kur'an'a göre yeryüzüne yayılan fesadın temel sebebi, küfür ve şirkin topluma yayılma- sıdır.
Nikâh (Arapça: نكاح) veya evlenme, evlilik amacıyla bir araya gelmiş bir çiftin, nikâh memuru önünde, kamuya açık olarak evlenmeyi kabul etmesi ve bunun belgelenmesidir. Nikâh, Medeni hukuk ile ilgili bir husustur.
BATIL EVLİLİK NEDİR
Eşler arasındaki akrabalık bağları, çok yakın akraba olmaları yeni yapılacak olan evliliği batıl kılar. Evlilik oluşturulmadan Aile Avukatı nıza veya Boşanma Avukatı nıza danışmada fayda sağlayacak durumlar olabilir.
Nâfiz akit: İn'ikâd ve sıhhat şartlarını taşıyarak, akdin yapılış gayesi olan hukuki sonuçlarını ortaya çıkaran akittir.
Sözlükte “rahim veya nesep bağıyla birbirine bağlı akrabalar” anlamındaki zevi'l-erhâm (tekili zü'r-rahim / zî-rahim) terkibi, İslâm miras hukukunda ashâb-ı ferâizle asabe gruplarına dahil olmayan kan hısımlarını ifade eder.
(ﺍﺣﺮﺍﺯ) i. (Ar. ḥarz “korumak, toplamak”tan ihrāz) Kazanma, elde etme; erişme, nâil olma: Bugün hayat ancak ihrâz-ı galebe için sarfedilebilir bir metâdır (Cenap Şahâbeddin).
Sahipsiz bir taşınır bir malı kazanmaya ihraz denir. Sahipsiz bir taşınmazın aslen kazanmasına işgal denir. Aslen kazanım yöntemlerinden biriside zaman aşımıyla kazanmadır. Medeni kanuna göre bir taşınır mala davasız ve aralıksız beş yıl boyunca iyi niyetle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurma şartları gerekir.
Hanefîlere göre akitte var olan eksiklik veya bozukluk, akdin aslına (özüne) ilişkin ise akit mutlak hükümsüzlük (butlân) ifade eder ve hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Şayet akitte var olan eksiklik, akdin aslına (özüne) değil, vasfına (sıhhat şartlarına) ilişkin ise akit fesad ifade eder.
İşte her yer ve zamanda bütün mükellefler için iptidaen meşru kılınan asıl hükümlere “azimet”; bazı durumlarda kulların özürlerinden dolayı, on- lardan zorluğu kaldırmak için meşru kılınan istisnaî hükümlere de “ruhsat” denir.
İslam hukuk kaynaklarında etraflıca incelenmiş olan “ric'î talâk”, eşler arasındaki nikâh bağını sonlandırmadığı için erkeğe eşine iddet süresi içerisinde dönüş yapma imkânı vermektedir. Kocanın “ric'at” kavramıyla ifade edilen “dönüş yetkisi”, yeni bir nikâha gerek kalmadan evliliğin devam etmesini mümkün kılmaktadır.
Bir malı elde etme, koruma ve tasarruf altına alma anlamında fıkıh terimi. Mubah bir mala mâlik olma kastıyla el koyma anlamında fıkıh terimi.
Şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiil anlamında usûl-i fıkıh terimi.
Bu bağlamda usul kelimesi kişinin anne, baba ve onların anne ve babası şeklinde yukarıya doğru devam eden ve kendisine kan bağıyla bağlı üst soy hısımlarını, fürû ise aynı şekilde aşağıya doğru devam eden alt soy hısımlarını ifade eder. Fürû hısımlığı, özellikle aile ve miras hukukunda birçok özel hükme konu olmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri