Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm'ın (ö. 224/838) hadislerde geçen nâdir kelimelere dair eseri.
Hattâbî'nin Garîbü'l-Hadis adlı eserini tercih etmemizde, söz konusu kitabın kendi sahasındaki üç ana kaynaktan biri olması etkili olmuştur.
Hadis metinlerinde geçen nâdir kelimeleri konu alan ilim dalı ve bu dalda yazılan eserlerin ortak adı.
Zemahşerî'nin (ö. 538/1144) hadislerde geçen nâdir kelimelere dair eseri.
Garîbu'l-Hadis, rivayetlerde aktarılan ve anlamı kapalı olan kelimelerin manalarıyla ilgilenen hadis ilminin bir alt disiplinidir.
İlgili 27 soru bulundu
Ġarîbü'l-Ḳurʾân'ın mukaddimesinde İbn Kuteybe eserini kısa, açık ve derli toplu bir şekilde hazırlamaya çalıştığını; okuyucuyu bıktırmaktan kaygı duyduğu için çok kullanılan kelimelerle ilgili fazla örnek vermediğini; gramer örnekleri, hadisler ve isnadlarla eserin hacmini genişletmekten kaçındığını belirtir.
Zayıf hadisle amel konusunda yaygın ve yerleşik kanaat itikadî meselelerde ve helâl-harâm hükümlerinin tesbitinde zayıf hadisle amel edilemeyeceği ancak fezâil, terğîb ve terhîb gibi konularda amel edilebileceği doğrultusundadır. Ancak bu kanaatin ilk dönem imamlarından itibaren aynı şekilde ifade edildiği söylenemez.
Metin itibarıyla hadisler, hadîs-i şerifler ve hadîs-i kutsîlerdir.
Bu kriterlerden hareketle hadisler tasnif edilmiştir. Kapsamlı ilk eser Ebu Muhammed er-Ramhürmîzî'ye âit el-Muhaddis el-Fasıl, bir diğeri önemli eser Hâkim en-Nişâbûrî'nin Marifat ulum el-hadis'idir.
Anasayfa Genel Hadis öğretiminin yapıldığı ilk şehir hangisidir? Hadis eğitimi veren ilk kurum olarak bilinen Daru'l-Hadis, Hicri 6. yüzyılda (Miladi 12. yüzyıl) Sultan Nureddin Mahmud tarafından Şam'da kurulan “Nuriyye” medresesidir ve ilk yöneticisi İbn Asakir'dir.
Öz: Garîbu'l-Kur'ân, yabancı dillerden geçerek veya Kureyş dışı lehçelerden gelerek Kur'ân'da yer alan anlamıkapalı lafızları sûre ve âyet tertibine göre ele alan bir ilimdir.
Garîbu'l-Kur'ân, yabancı dillerden geçerek veya Kureyş dışı lehçelerden gelerek Kur'ân'da yer alan anlamı kapalı lafızları sûre ve âyet tertibine göre ele alan bir ilimdir.
Tanım: Farklı konulardan bahseden rivayetlerin, ortak yönlerinin bulunmasıdır. Mütevatir haberin şartlarını taşımayan habere Âhâd haber denir. Tanım: İsnadın herhangi bir tabakasında ravi sayısı tek kalan hadistir.
Hadislerin anlaşılmasını ve onlardan hüküm çıkarılmasını konu edinen ilim dalı. Fıkıh kelimesi lugatta “sözün mâna ve maksadını kavramak”, hadis de “söz” anlamına gelir. Buna göre “fıkhü'l-hadîs”, “herhangi bir sözden onu söyleyenin ne demek istediğini anlamak ve kavramak” demektir.
Diğer taraftan sahabi kadınlar içinde tek başına Hz. Âişe'nin rivayeti 2081'e ulaşmaktadır. Hz. Âişe'yi çıkardığımızda diğer kadın sahabilerin rivayet ettikleri hadis sayısı 458 civarındadır.
Ebû Hüreyre (r.a.), rivayet ettiği 5 bin 374 hadisle ilk sırada bulunmaktadır. Kendisinden de 800 kadar zat (ravi) hadis almıştır. Abdullah bin Ömer (r.a.), rivayet ettiği 2 bin 630 hadisle ikinci sırayı almıştır.
Bu tanımlar arasında günümüzde genel kabul göreni İbnu's-Salâh tarafından yapılmış olan tanımdır. Bu egemen tanıma göre bir hadisin sahih olabilmesi için, râvilerin adalet ve zabt sahibi olması, hadisin senedinin muttasıl olması ve rivayetin şâz ve muallel olmaması gerekir.
Hadisler Hazreti Peygamber döneminde yazılmadı. 4 Halife Dönemi'nde de yazılmadı. Hazreti Peygamber neden yazılmasına müsade etmedi?
İmam olarak anılan Buhârî, İslâm dininin en büyük muhaddisi sayılır. İslâm Peygamberi'nin vefatından 178 yıl sonra Dünya'ya gelen Buhârî, hadisleri halk içinden duyduğu ve kendi araştırmaları ile kaydetmiştir.
“Mü'minin öldükten sonra verilmesine sebeb olduğu ilk hediyesi, cenâze namazını kılan kimsenin Allah katından mağfiret dilemesidir.” (Deylemî)32. Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. Tirmizî, Birr, 33. Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
Kur'an-ı Kerim'de hadîs kelime- si temel anlamında birçok yerde geçmektedir. 9 Tâhâ, 20/6; Nâziât, 79/15. 10 Zâriyât, 51/24. 11 Burûc, 85/17. 12 Ğâşiye, 88/1. 13 Mü'minûn, 23/44. (İbret kıssaları haline getirilen diğer kavim için bkz.
Müphem 'belirsiz' anlamına gelmektedir. Herhangi bir durumun ya da kişinin davranışlarının belirsiz olduğunu anlatmaya çalışan bir sözcüktür.
Cihad, İslâm ile insan arasındaki engelleri kaldırmak için yapılan bir ameldir. Cihad, Allah (cc) katında en faziletli ve en hayırlı ameldir. Cihad, İslâm'ın zirvesi, Müslümanlığın şiarı ve imanın tezahürü olan bir ameldir.
Haber-i vâhid (haber-i âhâd) olan hadisler meşhur (müstefîz), azîz ve garîb şeklinde tasnif edilir. Meşhur, başlangıçta bir veya birkaç sahâbî tarafından rivayet edilip tâbiîn ve tebeu't-tâbiîn dönemlerinde özellikle fakihler arasında kabul gören haberdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri