Gözlerde çapaklanma, göz kuruluğu sonrası görülen bir belirti olabilir. Diğer faktörler: Hava kirliliği, sigara dumanı, yabancı madde teması, klimalar ve rüzgar gibi çevresel faktörler de göz çapaklanmasının nedenleri arasında yer alır.
Çoğunlukla birkaç ay içerisinde kendiliğinden düzelir. Çoğunlukla endişe edilecek bir durum değildir ancak göz çapağı bazı hastalıkların habercisi de olabilir. Bu nedenle bir sonraki görüşmenizde doktorunuz veya aile hekiminize bu çapaklanma durumu ile ilgili bilgi vermenizde fayda vardır.
Gözde sümüksü çapak oluşumunun temel nedeni yağ, deri ve hücrelerdir. Enfeksiyonlara bağlı olarak göz sıvısının yoğunlaşması sümüksü çapaklanmanın oluşumuna neden olur.
Gözlerde akıntı, uyurken veya gün içerisinde gözün içerisinde biriken mukuslu birikintidir. Yağ ve cilt hücrelerinin birikintisi olan bu akıntı, ıslak veya kuru şekilde gözde meydana gelebilir. Gözlerde kabuklanmaya neden olan göz akıntısı bazen göz sümükleri olarak da anılmaktadır.
Gözün ağrı, görme azlığı ve göz kapağı spazmı olmadan kızarması, sulanması ve çapaklanması genellikle konjonktiva tahrişi veya göz yaşı boşaltım kanalının darlığı veya kapalı olması sonucunda ortaya çıkar. Konjonktivitler enfeksiyöz, allerjik veya kimyasal olarak karşımıza çıkar.
İlgili 23 soru bulundu
Bol ılık su ile bastırmadan yıkayınız. Gözünüzü kapatıp iki parmağınız ile kirpiklerinizden tutup hafif öne doğru çekerek kaçan cismin yer değişikliğini sağlayarak tekrar gözünüze duş aldırınız. Geçmez ise eğer göz doktorunuza başvurabilirsiniz.
Gözyaşı kanallarının tıkanması: Göz çapaklanmasının en sık karşılaşılan nedeni gözyaşı kanallarında tıkanıklık olmasıdır. Kanallarda tıkanıklık olduğu zaman gözyaşı dışarı çıkamaz ve akıntı birikerek çapaklanma oluşur.
Gözde çapaklanma, kızarıklık, sulanma, şişlik, ağrı ve yanma konjonktivit belirtilerindendir. Konjonktivit belirtilerinin ortaya çıkması durumunda en kısa zamanda göz hekimine başvurulmalıdır. Konjonktivit, göz hekimleri tarafından önerilen farklı göz damlaları ve bazen de sistemik ilaçlarla tedavi edilmektedir.
Tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybı başta olmak üzere gözle ilgili ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Akut bakteriyel konjonktivit ise daha hafif seyreder. Genellikle ortalama 7 gün içinde kendiliğinden geçer.
Göz enfeksiyonu çay pansumanı çoğu kişi tarafından bilinen ve kullanılan bir yöntemdir. Çay yaprakları, göz enfeksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olabilecek birçok anti-bakteriyel özellik taşır. Kızarıklığın azaltılmasına ve gözdeki şişliğin inmesine yardımcı olur. En iyi sonuçları elde etmek için siyah çay kullanın.
En sık bulgu kırmızı gözdür. Gözde yoğun kızarıklık , batma hissi, ışık hassasiyeti, kapakta şişlik bulunur. Bakteriyel konjonktivitlerde sarı yeşil mukoz akıntı, kirpiklerde yapışıklık tipiktir. Viral konjonktivitlerde kapak şişliği seröz renksiz sulanma, ışık hassasiyeti daha belirgindir.
Endoftalmi antifungal ve antibiyotik ilaçlar ile tedavi edilir. Enfeksiyona neden olan mikroorganizmanın türüne göre uygun antibiyotik tedavisine başlanır. Şiddetli göz iltihabı ve ağrı varlığında steroid tedavisi başlanabilir. Görüşü zayıf hastalara kortikosteroid verilebilir.
Her ne olursa olsun çapaklanma kendiliğinden geçmiyor, kızarıklık devam ediyor ve göz kapağında da şişlik meydana geliyorsa hekime başvurmalı. Aksi takdirde çocukta göz kaybı meydana gelebilir"diye konuştu.
Yaygın bakteriyel göz enfeksiyonlarının tedavisi mümkündür ve bu amaçla reçeteli antibiyotikli göz damlaları veya merhemler kullanılır ve kompres uygulaması yapılır. Çoğu yaygın viral göz enfeksiyonu kendiliğinden geçer.
Göz yüzeyinin nemlenmesi ve göz içindeki ve etrafındaki toz ve yabancı cisimlerin atılması için sürekli gözyaşı üretilir. Çeşitli nedenlerle gözyaşı üretimi arttığında veya gözyaşının gözden dışa atılmasını sağlayan kanallar tıkandığında göz sulanması ortaya çıkabilir.
Bu durumun başlıca nedenleri arasında bakteri veya virüsler sayılabilir. Bunun yanı sıra alerji veya kimyasallara maruz kalma da konjonktivite yol açabilir. Bakteriyel konjonktivit için antibiyotik damlalar veya ilaçlar kullanılırken viral konjonktivit belirtileri genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden geçer.
Bakteriyel konjonktivitin geçmesi ilaç tedavisi ile 3-4 gün kadar sürer. Viral konjonktivitler de genelde 4-5 günde iyileşir. Adenoviral konjonktivit hastalarında ilaç tedavisi ile dahi iyileşme 3-4 hafta kadar sürebilir. Kornea tutulumu olursa iyileşme biraz daha uzun sürebilir.
Göz enfeksiyonunun nedeni göz mukusuysa, göz doktorunuz antibiyotik veya antiviral göz damlası ve merhem reçete edebilir. Göz alerjileri gözlerinizi sulandırıyor ve tahriş ediyorsa, reçetesiz satılan antihistaminik göz damlaları ve dekonjestanlar semptomları hafifletebilir.
Uyandığınızda gözünüzün köşelerinde ve kirpik diplerinde çapak kalıntıları bulunması normaldir. Bu normal göz akıntısı, içerdiği sıvının buharlaşma düzeyine bağlu olarak ıslak, sert ve kabuklu veya yapışkan olabilir. Bu durum “çapak” olarak adlandırılır.
Gözyaşı Kanalının Tıkanması
Gözyaşı kanalı tıkandığında gözde üretilen gözyaşı akamaz ve göz kapağı şiş, kızarık hale gelir. Bu sorunu yaşayan kişiler sabahları aşırı çapak oluşumu nedeniyle gözlerini açmakta zorlanabilir. Gözyaşı kanalı tıkanıklığı özellikle yenidoğan bebeklerde sık karşılaşılan bir problemdir.
Çapak Nedir? Çapak, özellikle metaller üzerinde birçok işlemin sonucunda oluşan küçük, düzensiz çıkıntılardır. Keskin kenarlar, tam olarak ayrılmamış malzeme parçaları veya termal kesim kenarında yeniden katılaşmış erimiş malzeme damlacıkları şeklinde olabilirler.
Siyah ve yeşil çayda bulunan kafein göz kapaklarına temas ettirildiğinde göz kapaklarında bulunan damarların çaplarının daralmasına neden olarak iltihabi reaksiyonu azaltır ve ödemin çözülmesine yardımcı olur. Bunun yanında yine çayda bulunan flavonoid ve taninlerin itihap dağıtıcı etkisi olduğu bilinmektedir.
Yapmanız gerekenler: Kapalı gözünüze birkaç dakika ılık, nemli bir bez koymanız önerilir. Ardından nemli bir pamukla veya bir bezin köşesiyle kapalı gözünüzü iç köşeden dış köşeye kadar nazikçe silmelisiniz. Göz temizlenene kadar yeni pamuk parçaları ile tekrarlamalısınız.
Kronik böbrek hastalığı çoğu zaman sinsi başlangıçlıdır ve erken belirtiler göze çarpmayabilir. Tanıda laboratuvar testleri büyük yer tutar. Ancak yine de bazı belirtiler hastalığın tespit edilmesinde uyarıcı olabilir. Bunlar arasında cilt ilişkili belirtiler de yer alır” dedi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri