Güllerde mineral gübre dışında, çiftlik gübreleri ve kompast gübrelerde kullanılabilir. Çitflik gübrelerinde , gübrenin tam yanmış olması ve steril olması gerekir.
Toprak ve Gübre
Gül fidanlarının gelişimi için azot, fosfor ve potasyum takviyesi sunan gübreler tercih edilmelidir. Özellikle fosfor güllerin saplarının güçlenmesine ve kök gelişiminin hızlanmasına yardımcı olur ve erken çiçeklenme başlar. Gül bakımında derin ve geniş saksılar tercih edilmelidir.
Güller için özel formüle edilmiş bir gübredir. Bol, dolgun ve uzun süre dayanıklı gonca oluşumu için gerekli tüm besinleri içerir. Hem bahçede, hem de saksıda yetiştirilen güllerde güvenle kullanılabilir. Uygulama Zamanı: Gül besleme gübresini büyüme sezonu boyunca haftada bir uygulayınız.
Toprağın her yerine gelecek şekilde sulamak önemlidir. Gülünüzü sulayacağınız suyun ise oda sıcaklığında olması önemlidir çünkü güller aşırı sıcak ve aşırı soğuk şeylerden hoşlanmazlar. Tam bir ılık çiçeğidir. Yazın ortamın neminden ve yaz ayının kuraklığından dolayı günde iki defa sulanmalıdır.
NPK Gübreleri: Azot (N), fosfor (P) ve potasyum (K) içeren NPK gübreleri, bitkilerin temel besin ihtiyaçlarını karşılar. Bu gübreler bitkilerin büyümesini destekler ve verimliliği artırır.
İlgili 41 soru bulundu
Azot, fosfor ve potasyum ihtiyacı bulunan topraklarda, her üç elementin yer aldığı 20 20 20 NPK gübre kullanılır. Özellikle buğday, arpa, çeltik, turunçgiller, şeker pancarı, fındık, ayçiçeği, ceviz, kıvırcık, marul, patates, lahana, karpuz, kavun üretiminde sıklıkla bu tür gübre tercih edilir.
Üre gübresi: %45-46 azot içeriğiyle en yüksek azot içeren azotlu gübre olma özelliği taşıyor. Tarım araçlarında az paslandırma yaptığı için tercih edilen gübre, suda hızlı çözünüyor ve hızlı uygulamaya imkan tanıyor. Ayrıca birim azot miktarı gözetildiğinde üre gübresi en ekonomik alternatifi oluşturuyor.
Güllerinizin çicekleri az ise bitkiniz yeterli güneş görmemiş olabilir. Gül bitkiniz ister çalı ister sarmaşık ister ağaçcık formunda olsun ama mutlaka günde en az 3-4 saat güneş görsün. Çünkü gül tomurcukların açılması için güneşe ihtiyacı vardır. Güneş güllerinizi besler ve büyütür.
Hastalanan yapraklar içe doğru kıvrılır, sertleşir ve şeklini kaybeder. Yaşlı yapraklar hastalıktan fazla etkilenmemektedir. Hastalıkla Mücadele: Hastalıklı bitki kısımları budanmalı ve budama artıkları yok edilmelidir. Fazla sulamadan özellikle sisleme şeklindeki sulamadan kaçınılmalıdır.
Gül gübrelemesi doğrudan köke doğru yapılmaz. Daire şeklinde kökün etrafında güllerin gübrelenmesi gerekir. Güller için en çok tercih edilen gübreler eşit ağırlıklı suni gübrelerdir. Bunun yanı sıra gübre kullanımında kan ve kemik tozu gibi karışımlar eklemekten kaçınmanız önerilir.
Gül toprağının humuslu ve mineralli olması önerilir. Sıradan bir araziden alınan toprakta gül bakımı oldukça zordur. Gübreli, humus oranı yeterli toprakları tercih edebilirsiniz. Karışım topraklarda da gül fidesi kendini çok iyi büyütür.
FOSFORLU GÜBRE TÜRLERİ
Toros Tarım tarafından pazara sunulan fosfor içerikli başlıca gübre türleri DAP (Diamonyum Fosfat), TSP (Triple Süper Fosfat), NP (Kompoze Gübre) ve NPK (Kompoze Gübre)'dir.
NPK gübre temel içeriğinde azot, fosfor ve potasyum bulunduran ve ekinlerin daha sağlıklı bir şekilde büyümesine zemin hazırlayan gübredir. Bitki besini olarak kullanılan NPK sıvı, toz gübre olarak iki ayrı formda bulunur. Meyve ağaçları, sebzeler ve çiçekler için son derece besleyici bir taban gübresidir.
BIOCOMP 10-10-10+10 S03 Organomineral Gübre, yüksek hümik/fulvik asit ve dengeli içeriği ile özellikle başta meyvecilik ve sebze tarımında etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Formülündeki yüksek potasyum bitkilerin dona karşı direncini artırmaktadır. Bünyesindeki kükürt bitkilerin ihtiyacını kolayca karşılamaktadır.
Güllerde külleme hastalığının etken maddesi triadimenol olan 50 gramı 1 litreye gelecek şekilde 20 günde kullanabileceğiniz bir mücadele yöntemi vardır.Herhangi bir zirai ilaç bayisini gidip bu ilaçlardan satın alabilirsiniz.
Sürgünler 20-30 cm'e ulaştığında ilk ilaçlama yapılabilir. Gül: Külleme hastalığı doğal mücadele sürecinde dayanıklı gül türlerinin tercih edilmesi önerilir. Diğer bitkilerde olduğu gibi güller için de hastalıklı bitki artıklarının toplanıp sezon sonunda yok edilmesi gerekir.
Sulanması konusunda, özellikle yaz aylarında haftada mutlaka 1 ya da 2 sefer sulanması şarttır. Gübrelenmesi ise yılda 1 veya 2 defa yapılmalıdır. Düzenli olarak budanması ise çiçeklerinin daha çok çıkmasını ve sağlıklı büyümesine yardımcı olur.
“Gül ne zaman budanır?” diye merak ediyorsanız verilebilecek en net cevap, gül budama işleminin kış mevsiminin sonu ve ilkbaharın başlangıcında yapılması gerektiğidir.
Hamur işlerinin vazgeçilmezi kuru mayadır. Çiçek ve bitkilerin kısa zaman içinde sağlıklı ve canlı görünmesine yardım eder. Bu durum için tek yapmanız gereken; üç litre suya bir yemek kaşığı kadar kuru maya ekleyerek harmanlamak ve üretilen suyla çiçekleri sulamak.
Gül fazla seçici olmamakla beraber, en iyi bağ toprağı da denilen demiri bol hafif kırmızımsı, kumlu killi toprakta yetişir. Bakir toprakları sever. Fazla asitli, kireçli ve besin açısından zayıf topraklar gül yetiştirmek açısından uygun değildir.
Gül budama zamanı kış mevsiminin sonu ve ilkbahar mevsiminin başlangıcı olmaktadır. Yediveren güller adındaki gül bakımında ise çiçeklenmiş ve solmuş güllerin sürekli temizlenmesi ve alınması gerekmektedir. Sene içerinde bir kez gül açan bitkilerin budanması ise çiçekleri söndükten sonra yapılmalıdır.
Şeker Gübrenin Faydaları
İçeriğinde bulunan kükürt sayesinde, azotun bitki tarafından daha kolay alınmasını sağlayarak bitkinin kök, yaprak, gövde, dal, sürgün gelişimini destekler. Bunlara ilave olarak; Bitki stres ve hastalıklara karşı direncini arttırır. Soğuk ve sıcağa karşı bitkinin dayanımını arttırır.
Şeker gübresi ne zaman atılır? Amonyum sülfat genellikle ekim sırasında atılıyor. Tahıllarda ekimde ve sapa kalkma zamanında, meyvelerde çiçeklenme öncesinde ve sonbaharda, sebzede dikimden 15 gün sonra ve bağlanma arkasından, bostanlarda ise ekimde ve çapa sonrasında şeker gübresi verilebiliyor.
Azotun fazla verilmesi durumunda ise bitkide anormal boya kaçma, bitki dokularında gevşekleşme, bitkide yatma, hastalıklara karşı direncin azalması, geç çiçeklenme ve raf ömründe kısalma, şeker sentezinde azalma, erken meyve dökülmesi, depo hastalıklarının artması gibi olumsuzluklar gözlemlenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri