Başlıkta bahsedilen şey aslında uzay boşluğunda Güneş'e yaklaşmak değildir; yeryüzünde yukarılara çıkıldıkça, yani mesafe olarak az da olsa da Güneş'e yakınlaştıkça oluşan soğumadır. Tahmin edildiği üzere bu durum genel geçer bir durumdur ve yükseklik arttıkça hava da soğur.
troposfere gelene kadar güneş'in yüksek enerjili ışımaları zaten diğer atmosfer katmanlarında absorbe edildiğinden yukarı çıktıkça hava soğur. çünkü yukarıda hava miktarı azdır, dolayısıyla ışınların enerjisini emip ısınacak molekül adedi de az olduğundan hava soğur.
Yükseklere çıkıldıkça hava yoğunluğu ve basıncı azalır. Isınan hava, üst bölgelere taşınımla çıkarken etkileşim sonucu soğur. Diğer yandan basınç azaldığından enerji taşıyan tanecik sayısı da azalır. Bu da üstlerde havanın soğuk olmaına neden olur.
Bu tarihte, Kuzey Yarımküre güneş ışınlarının en az olduğu döneme gelir ve bu yüzden genellikle kış aylarına denk gelir. Bunun sebebi, Dünya'nın Güneş'e olan eğik eksenidir. Dünya, ekvator çizgisi boyunca dönme eksenine eğiktir ve bu eğiklik, yıl boyunca mevsimlerin değişmesine neden olur.
Vadi tabanlarındaki ve çukur bölgelerdeki hava, güneşi görmediği zamanlarda daha yüksek kesimlerdeki havaya göre daha soğuk olur. Bu durum, sıcaklık ve yükseklik arasındaki kurala (Atmosfer sıcaklığı, yükseldikçe her 100 metrede 0,5 °C azalır.)
İlgili 31 soru bulundu
İşte buradan itibaren de Güneş'e yaklaştıkça kesintisiz bir sıcaklık artışı yaşanır. Bu kadar sıcaklık değeri anlatılmışken, Güneş'ten çıkan ışınların ilk anda 2 milyon derece sıcaklıkta olduğundan da bahsetmek gerekir.
Kışın nem az dediğine göre karasal iklim ve benzeri yerlerde görülüyor olsa gerek. Türkiye de iç Anadolu Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu da görülüyordur ve Doğu Trakya nin iç kesiminde karasalin hakim olduğu bölgede.
Eğer Dünya, Güneş'e 1 cm yakınlaşırsa, sıcaktan beynimizin yanacağı ve yok olacağımız söyleniyor. Bu konuda araştırmalar halen devam ettiği gibi, durumun aslında öyle olmadığı ortaya çıktı.
kışın güneş ışınları paralele yakın gelirler, dolayısıyla yere çarpmadan önce atmosferle daha çok ilişkiye girerek ısılarının çoğunu kaybederler.
Güneşimiz de, diğer gök cisimleri gibi hareket eder. Hem kendi ekseni etrafında döner, hem de samanyolu galaksisinin bir parçası olarak, galaksimizin merkezi etrafında bir yörünge çizer.
Isınan hava yükselir (alçak basınç), soğuyan hava aşağı doğru çöker (yüksek basınç), ısınan havanın boşalttığı alana doğru soğuk hava akım yapmaya başlar.
Diğer yandan aynı noktada da sıcaklığın artış hızı sabit değildir. Görlüyor ki bu bakımdan bütün dünya için ortalama sayı vermek kolay değildir. Bununla birlikte genelde, sıcaklığın her 33 metre derinliğe karşı 1 C derece arttığı varsayılmaktadır.
Yükseklik: Basınç ile yükselti arasında ters bir orantı ortaya çıkar. Yükseklerde basınç düşmeye başlar, alçaldıkça basınç yükselir. Bu durum; yüksekliğin artması ile atmosfer kalınlığı, ağırlığı ve gazlar azalmaya başlamaktadır. Dinamik Etkenler: Hava kütleleri yükselerek seyrelmeye alçalarak ise yığılmaya başlar.
Güneşin doğuşuyla artan sıcaklık, battıktan sonra topraktan daha soğuk olan atmosfere doğru ISININ hızla geçişi nedeniyle hava soğuyarak (genellikle) sabaha karşı en düşük değeri alır.
Güneş neredeyse mükemmel bir sıcak plazma küresidir. Ortalama yüzey sıcaklıkları 5.778 K civarındadır, ancak üç katmandan oluştuğu için değişkenlik gösterir.
Güneş ışınları, bu üst katmanları delerken mavi dalga boyları da bölünüyor ve emilmek yerine yansıyor. Bloomber, "Güneş, ufukta iyice alçaldığında, mavi ve yeşil renkler dağılmaya başlıyor ve bunun sonucunda da turuncu ve kırmızı renk ortaya çıkıyor" diyor.
Güneşin bu denli sıcak olmasının en temel nedeni onun bir yıldız olmasıdır. Güneşimiz hidrojen ile dolu bir yıldızdır. Güneş'te ki hidrojen atomları helyuma füzyonlanır ve bunun sonucunda devasa bir enerji ve ısı açığa çıkar. Bu füzyon tepkimeleri sonucunda oluşabilecek en ağır element demirdir.
Güneşimiz Dünya'ya ısı ve ışık veren enerjiyi çekirdeğinde gerçekleşen nükleer füzyon tepkimeleriyle üretiyor. Buna çekirdek kaynaşması diyor ve yeryüzünde de evcil mini güneşler yakan nükleer füzyon santralleri kurarak ucuz enerji üretmeye çalışıyoruz.
Işık ışınlarının etrafa yayıldığı ışıkküre katmanının sıcaklığı yaklaşık 5500°C'yken Güneş'in çekirdeğinin sıcaklığı 15.000.000°C'dir. Uzayın ortalama sıcaklığı ise -270,4°C civarındadır.
yolculuğunuz 7 günden fazla sürecektir. F-16 ile; Mars'a yaklaşık 2.8 yılda, Güneş'e 8 yılda, Jüpiter'e 34 yılda, Neptün'e 230 yılda ulaşabilirsiniz.
Güneş'in yokluğunda Dünya yavaş yavaş soğumaya başlardı. Ancak bu çok hızlı olmazdı, çünkü Dünya'nın atmosferi ve okyanusları ısıyı bir süre tutabilirdi. Bir hafta sonra Dünya'nın sıcaklığı 0°C'nin altına düşerdi. Bir ay sonra -40°C'ye kadar inerdi.
Bir canlının Güneş'e yaklaşabileceği en yakın mesafe 145 milyon kilometredir. Bir astronot düşünelim ve Güneş'e 145 milyon kilometre yaklaşmış olsun, bu mesafenin ardından atacağı her adımda vücudunun bir kısmı yanmaya başlar, 100 metrelik yürüyüşün ardından muhtemelen geriye sadece yanmakta olan kemikler kalacaktır.
Yüksek sıcaklık değerleriyle dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Bölgesi Türkiye'nin en sıcak yeri olma özelliğini elinde tutmaktadır. Şu zamana kadar ölçülmüş en yüksek rekor sıcaklık 49.0 derecedir. Bu sıcaklık rekoru 27 Ağustos 1961 tarihinde Şırnak Cizre'de kaydedilmiştir.
Hatay'ın Hassa ilçesinde 50 dereceyle sıcaklık rekoru kırıldı. 47 ilde ise termometreler 40 dereceyi aştı. Basra sıcakları Güneydoğu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere yurdun büyük bölümünde etkili oluyor. 47 ilde sıcaklık 40 derecenin üzerine çıktı. Rekor sıcaklık ise 50 derece ile Hatay'ın Hassa ilçesinde ölçüldü.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri