Hiçlik de bir bakıma öyledir, her şey olduğu için bir süre sonra hiç olmuştur. Gelinen son noktadır, her şeyin son makamı; hiçlik makamıdır.
Hiçlik sembolü anlamı; felsefik olarak nihilizm de hiççilik, tasavvufta ise benlik, gurur, kibir gibi kötü duygulardan, huylardan arınmak, hiçlik ve yokluk durumunda olmaktır.
Uzamsal ve zamansal bir varlığı olmayan şeydir hiçlik. Yani hiçliğin ifade edilebilecek hiç bir niteliği dahi yoktur. Bu nedenle biz hiçliği varlığı bildiğimiz için ve varlığın zıttı olarak ifade ediyoruz ve ona sadece isim vermiş oluyoruz. Bu olmayan, hiç bir nitelik dahi taşımayan bir şeyi ifade etmek hükmündedir.
HİÇLİK FELSEFESİ
Hz Mevlana derki; Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken,sen hiç ol... Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı,nasıl ki çömleği ayakta tutan dışındaki biçim değil,içindeki boşluk ise,insanı ayakta tutanda benlik zannı değil hiç'lik bilincidir.
Hiçlik, kişinin her sahip olduğu özellikte (isim ve sıfat) dengelenmesi ve yaratıcının sonsuzluğunda kendi yerini idrak etmesidir. Bu hal, şahsiyetsiz, tembel bir kişilik yaratmaz. Bilâkis, yaratıcısından emin olan, maddi olayların yıkamadığı kuvvetli şahsiyetler oluşturur.
İlgili 39 soru bulundu
Nihilizm, hiççilik ya da yokçuluk; Latince'de 'hiç' anlamına gelen nihil sözcüğünden türetilen Nihilizm, günümüzde birçok spesifik alt dala ayrılmakla beraber, en popüler tanımıyla; her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan felsefi görüştür.
HİÇ OLMAK = HER ŞEY OLMAK
Tasavvufta “hiç olmak”, sahip olunan “her şeyi vermektir”. Çünkü Tasavvuf'a göre “verdiğin şey, senin olur”. Her şeyini veren birisinin hiçbir şeyi kalmaz, işte ancak o zaman her şeye sahip olabilir.
Başak doldukça başını eğer, ayçiçeği olgunlaştıkça başını eğer, incir, zeytin ve daha nice meyveler olgunlaştıkça ağırlaşıp başlarını eğerler, nazikçe bırakırlar tutundukları dalları. Çünkü artık olmuşlardır, kibirleri bitmiştir; ulaşabilecekleri en yüksek makama ulaşmışlardır, hiçlik makamına!
Mutlak hiçlik hiç bir potansiyeli dahi olmayan demektir. Eğer hiçlikle mutlak hiçlik kast ediliyor veya doğru bir şekilde anlaşılıyorsa mutlak hiçlikten hiç bir 'var' çıkamaz. Varlık bu nedenle mutlaka bir 'var'ı veya varolmayı gerektirir.
İlk defa Friedrich Heinrich Jakobi tarafından kullanılan ve "hiçlik teorisi" an- lamına gelen "Nihilizm", Latince "nihil (= hiç)" kökünden gelir. Yürürlükte olan de- ğerlere, Sosyal-siyasi düzene karşı çıkmak ve varlığın imkânından şüphe etmek veya reddetmek anlamına gelir.
Termodinamik yasalarına göre evren her zaman en düşük enerji düzeyinde olmak ister ve sanal fotonlar en düşük enerji düzeyinde olabilir. Sonsuz sayıda sanal foton olması nedeniyle hiçliğin enerjisi olan sıfır noktası enerjisi pratikte kızılötesi fotonlardan, yani termal radyasyondan oluşur.
Kuantum alanlarının en düşük enerji düzeyi uzayda hiçbir parçacığın olmadığı duruma karşılık gelir. Bu da uzayda klasik anlamda enerji içermediği ve mutlak sıfırda olduğu durumdur.
Kelime tanımı itibarıyla, bir genel anlamda felsefe de varolmama durumu olarak tanımlanır. Varlıkta eksiklik ya da bulunmayış durumu, mevcut olmama hali olarak belirtilir. Bu anlamda felsefi bir kategori olarak anlaşılır ve yokluk ya da namevcudiyet şeklinde kullanılır.
Svastika (Sanskrit dilinde) 'mutluluk getiren' olarak da bilinir. Bütün kolları eşit uzunlukta olan ve aynı yönde (genellikle saat yönü) dik açılarla kıvrılan haç; başarı ve iyi talih simgesi olarak antik çağdan günümüze, dünyanın hemen her yerine kullanılır.
Termodinamiğin yasalarından biri evrende enerji yok edilemez yoktan da var edilemez der. Bu yasanın adı enerjinin korunumu yasasıdır. Evren enerjinin korunumu yasası nedeniyle kapalı bir sistem olarak tanımlanabilir. Yani evrendeki toplam enerji (maddeyi oluşturan enerji de buna dahildir) artmaz ve azalmaz.
Varlık yoktur
Antik Çin'de ortaya çıkan Taoizm, varlığın kabul edildiği haliyle bulunmadığını savunmaktadır. Tao öğretisi dışındaki her şey, bu görüş tarafından gerçek dışı olarak değerlendirilmektedir.
Enerji, enerjinin korunumu yasasına tabidir. Bu yasaya göre, enerji kendi kendine ne var olabilir ne de yok olabilir.
İbn Arabî'de yokluk, mutlak varlığın anlaşılmasına hizmet eden bir kavramdır. Yokluk, mutlak varlığın kendisinde tecellî ettiği bir aynadır. Varlık kendini bu aynada gösterir. İbn Arabî, yaratma kavramını; düşüncenin özleri konumunda bulunan a'yân-ı sâbiteye dış evrende varlık vermekten ibâret olarak kullanmaktadır.
Günlük hayatta sıklıkla kullanılan hiç kelimesi yokluk bildiren bir kelime olarak bilinmektedir. Hiç kelimesi aynı zamanda yargısız olan kelimelerde yer alan bir özellik olarak eylemin anlamını güçlendirmek için kullanılmaktadır.
Allah, “muktesıd” diye anılan (Fâtır 35/32) ashâb-ı yemînin mertebesidir. Bu aynı zamanda nefs-i levvâme mertebesidir. “Zâlimün li-nefsihî” (Fâtır 35/32) olan ashâb-ı şimâl ise nefs-i emmâre sahibidir. Râzî bu üç kelimeyi hakikat, tarikat ve şeriat mertebelerine de tatbik eder (Levâmiʿu'l-beyyinât, s. 111).
evrenin mana matematigi olan tasavvufta, sifir her seyin aslina donmesini ifade eder yani, "tek ve bir" olana sonsuzluga.
Çünkü siyah hiçlik hissi taşır; bu nedenle gizli, örtülü, belirsiz ve bilinmeyen her şeyin sembolü haline gelmiştir.
773 syf. Jean Paul Sartre'nin "Varlık ve Hiçlik" adlı eseri, filozofun ontolojik (varoluşsal) ve epistemolojik (bilgiçlik) sorunları ele alışının yanı sıra, insanın varoluşunun anlamını ve insanın özgürlüğünün sınırlarını sorgulayan bir metafizik eserdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri