Bir kişinin başka birine karşı beslediği iyi niyete ya da olumlu bir düşünceye hüsnü zan denmektedir.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan hüsn kelimesinin sözlük anlamı güzelliktir. Hüsün şeklindeki kullanımı da yaygın olan sözcük, iyilik ve hayır manasında da kullanılır.
Arapça ve Osmanlıca yazılan metinlerde "hüsn", Türkçe metinlerde ise "Hüsnü" şeklinde yazılan kelime, güzel demektir. Türkiye'de yaklaşık 6 bin kişi Hüsnü, 11 bin kişi de Hüsniye adını taşıyor. Kelimenin ikinci anlamı ise iyidir.
HÜSNÜNİYET – HÜSNİNİYET
(ﺣﺴﻦ ﻧﻴّﺖ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve niyyet ile ḥusn-i niyyet) Gizli veya kötü bir tarafı bulunmayan hâlis ve temiz niyet, yürek temizliği, iyi niyet. Karşıtı: SÛİNİYET: Bendeniz, Hilmi Bey'in hüsnüniyeti olduğundan emînim Ahmet Beyefendi (Burhan Felek).
bir kimse hakkinda iyi kanaate sahip olma. iyiye yormak.
İlgili 26 soru bulundu
“Hüsn” kelimesi sözlükte “güzel olmak, iyi olmak” anlamına gelir. Hoşa giden, tatmin eden, göze hoş gelen, hayranlık uyandıran anlamında da “hüsn” kelimesi kullanılır.
Hüsnü zan kelimesinin TDK sözlük anlamı iyi ve güzel olan düşünce ve niyet demektir. Başkasına karşı beslenen güzel fikir ve düşüncelere hüsnü zan denir.
TEMEL HUKUK. Subjektif Hüsnüniyet: Bir hak kazanılırken hakkın kazanılmasına engel olan bir hususun varlığı veya kazanma için gerekli olan bir unsurun yokluğu hakkında şahısta mevcut mazur görülebilen bir bilgisizlik veya yanlış bir bilgidir. Subjektif hüsnüniyet hakkın kazanılmasında ortaya çıkar.
Kelime Anlamı: Muhtelit kelimesi, karışık, karmaşık veya farklı ögelerin bir araya geldiği anlamına gelir. Bir şeyin içinde birçok farklı unsurun bulunduğunu ifade eder. Kökeni: "Muhtelit" kelimesi Arapça kökenlidir. Arapça'da "مُخْتَلِط" (mukhtalit) kelimesi karışık veya karmaşık anlamına gelir.
Ekseriyetle kelimesi bir şeyin genellikle ya da aralıksız yapılması anlamına gelir. Kelimenin sözlük anlamı ise genellikledir.
(Osmanlı Dönemi) (Hüsün) Güzellik. İyilik. Eksiksizlik.
TDK sözlüğüne göre “Hüsnü” “güzel” demek ; “ Kemal” ise “bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik” demek, bir başka anlamı ise “En yüksek değer”.
"İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" (hüsn-i hat, hüsnü'l hat, el-hattu'l hasen) manalarında kullanılmıştır.
HÜSNÜZAN – HÜSNİZAN. (ﺣﺴﻦ ﻇﻦّ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve ẓann ile ḥusn-i ẓann) Bir kimse hakkında iyi ve güzel kanâat besleme, iyi fikir besleme.
Hüsn ü Aşk (günümüz Türkçesiyle Güzellik ve Aşk), Şeyh Galip tarafından yazılan mesnevi.
Vech, Osmanlı döneminde kullanılan ve yüz anlamında olan bir kelimedir.
1. Suçlayan, itham eden. 2. anlam kaymasıyle. Suçlanan, müttehem: Bu müttehim zevce ne diyecekti? (Hâlit Z.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan mütenahi kelimesi, intiha sözcüğünden türetilmiştir. İntiha sona ermek ve tamamlamak anlamına gelirken, mütenahi, biten ve tamamlanan demektir. Bu kelime tamlamalarda ve kalıp ifadelerde son ve sonuç anlamında kullanılır.
(ﻣﺴﺘﺮﺣﻢ) sıf. (Ar. istirḥām “yalvarmak, saygı ile istemek”ten musterḥim) Yalvaran, saygı ile ricâ eden, istirham eden: Bu göz yaşlarıyle perdeli elâ gözlerde parlayan, bu müsterhim kırmızı dudaklarda titreyen arzu (Hüseyin C. Yalçın).
İyiniyet kavramı: Bir hukuki etkinin, sonucun meydana gelmesinde, gereken tüm özen gösterildiği halde, buna ait bir engeli bilmemeyi ve bilebilecek durumda olmamayı ifade eder.
Objektif hüsnüniyet, hakların kullanılması ve borçların ifasında dürüst davranmayı, sübjektif hüsnüniyet bir hakkın kazanılmasında veya daha geniş bir ifade ile bir hukuki etkinin sonucun meydana gelmesinde buna ait bir engeli bilmemeyi ifade eder.
İyi niyet kanunun koruduğu şahısta aranır. Bir diğer ifadeyle hak iktisap edecek yahut bir hukukî sonucun muhatabı kişinin iyi niyetli olması aranır.
-Hüsn-ü zan (güzel düşünce) mümkün olduğu müddetçe, suizan (kötü düşünce) edilemez. %99'un altında hüküm veren kişi günaha girer. Su-i zan (kötü düşünce) büyük bir haramdır.
Zan kavramının bazı hadislerde olumlu ve olumsuz anlamlarda kullanılması dikkate alınarak İslâm ahlâk kültüründe bir kimsenin kesin bilgisi olmamakla birlikte başka biri hakkında iyi kanaat beslemesine "hüsn-i zan", kötü düşünce ve kanaate sahip olmasına "sû-i zan" denilmiştir.
Zan, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak demektir. Kelimenin ilk anlamı töhmet kelimesi ile eş anlamlıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri