İnsanoğlunun en etkileyici özelliklerinden biri adapte olabilme yeteneğidir. Fiziksel veya psikolojik olarak yaşanan her tür travmaya adapte olabilir insan.
Adaptasyon, yapısal, davranışsal veya fizyolojik olabilir. Yapısal adaptasyonlara örnek olarak, deri rengi, vücut şekli, vücut örtüsü verilebilir. Davranışsal adaptasyon için fototropizma örnek verilebilir.
İnsan vücudu, doğada hayatta kalabilmek için belirli ortamlara, olaylara ve sürekli maruz kalınan durumlara karşı adaptasyon adı verilen bir süreçten geçer ve belli bir süre sonra yeni nesillere de aktarılan, eski nesillerine nazaran hayatta kalma ve üreme şansını arttıran yeni özelliklere kavuşurlar.
Adaptasyon sadece hayvanlarda değil birçok bitki türünde gözlemlenir. Örneğin kaktüslerin yaprakları suyu daha uzun süre depolamak için diken şeklini alır. Diken şeklindeki yapraklar, kaktüslerin diğer canlı türlerine karşı korunmasını da sağlar.
Unutma! Adaptasyonlar kalıtsal özelliklerdir ve nesilden nesle aktarılır. Bu özellikler doğuştan geldiği için sonradan kazanılması mümkün değildir yani modifikasyonlardan farklıdır fakat, adaptasyonlar da tıpkı modifikasyon ve mutasyonlar gibi tür içi çeşitliliğe katkıda bulunurlar.
İlgili 24 soru bulundu
Evrim ve adaptasyon birbirlerinden ayrı kavramlar değildir. Evrim, adaptasyonuda kapsayan daha büyük bir konudur. Her evrim adaptasyon değildir fakat tanımı gereği her adaptasyon evrim olmak zorundadır. Evrim popülasyon içerisindeki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisindeki değişimidir.
Mutasyona uğrayan üreme hücrelerindeki kalıtsal değişiklikler, adaptasyon ile yaşadığı ortama uyum sağlayabilen canlıların bu özellikleri ile sonraki nesillere aktarılabilmektedir (Kampourakis, 2013).
Dolayısı ile genleri değiştiren "mutasyon" gibi çeşitlilik mekanizmalarıdır, adaptasyon ise genleri değiştiren mutasyonlar gibi mekanizmalar sayesinde oluşan çeşitlilikte ortama uyumlu (adaptif) kalıtsal özelliklerin sıklığının artmasıdır yani genleri değiştirmez.
1- Bukalemunun bulunduğu ortama ve duruma göre renk değiştirmesi. • 2- Kurbağanın sinek yakalayabilmek için uzun dilli olması. • 3- Karanlık ortamda kalan yarasanın sese karşı duyarlı olması. (Gözlerini az kullandığı için iyi görememesi). • 4- Kaplanın ve aslanın keskin dişlerinin ve pençelerinin olması.
Psikolojide “adaptasyon” terimi, bireyin ruhunun, çevresel rahatsızlık hissetmeden ve çevre ile çelişki hissetmeden çeşitli çevresel gereksinimlere uyum sağlama kabiliyeti anlamına gelir.
Teorisi, adaptasyonların, bir türün ortamında karşılaştığı seçici baskılardan kaynaklanan özellikler olduğunu belirtir. Adaptasyonlar, uyarlanır kabul edilmek için bir organizmanın ya hayatta kalma ya da üreme şansını artırmalı ve de bu şansı doğal seçilim süreci ile bir sonraki kuşağa aktarabilmelidir.
Adaptasyonlar, evrimin yerel (lokal) olarak gerçekleşmesinden kaynaklanır. Adaptasyonlar uzun nesiller boyunca birikerek, bir türün bambaşka bir türe dönüşmesine bile neden olabilir. İnsanların genellikle evrimden kasıtları (evrimsel değişimde görmek istedikleri) budur.
Duyusal adaptasyon, duyu reseptörleri uzun süre uyaranlara maruz kaldığında meydana gelen bir olaydır. Uyarana bağlı olarak, reseptörler yanıt verme yeteneklerini artırabilir veya azaltabilir ve uyarana karşı gelişmiş veya azalmış bir duyarlılık geliştirebilir. Duyusal adaptasyon, temel beş duyumuzla gerçekleşebilir.
Aynı ortamda yaşayan canlılar benzer adaptasyonlar gösterirler.
Sosyo-kültürel adaptasyon, gündelik yaşam sorunlarını ve sosyal etkileşimleri yeni bir kültürel bağlamda ele almanın yeterliliği olarak tanımlanmaktadır.
Adaptasyon Kelimesinin Güncel Sözlük Anlamı Ne Demektir? Cevap: Uyum.
Fizyolojik adaptasyon en sade biçimde, çevresel değişikliğe maruz kalmanın bir sonucu olarak bireylerde fonksiyonel, yapısal veya moleküler değişimin meydana gelmesi şeklinde tanımlanabilir.
Uyum bozukluğu, bireyin yaşadığı büyük değişimler, karşılaştığı kayıplar ve başa çıkamadığı olaylar karşısında geliştirdiği bir durumdur. Kısa süreli gerçekleşen bu rahatsızlıkta umutsuzluk, hüzün, motivasyon kaybı, profesyonel yaşama ya da sosyal faaliyetlere karşı ilgi kaybı gibi belirtiler görülebilir.
Göz rengi, saç rengi, cilt rengi, çil ve gamze gibi özellikler insan türleri arasında gözlemlenen genetik varyasyonlara örnektir. Çizgili çitalar, ölü taklidi yapan hayvanlar, uçabilen yılanlar, renk değişimi sağlayabilen hayvanlar genetik varyasyonlara örnektir.
Canlılar beslenme, barınma, avlanma, üreme ve düşmanlarından korunma gibi yaşamsal faaliyetlerini her zaman sürdürebilmek için bulundukları ortama adaptasyon gösterirler. Çevre değişmeye başladığı zaman (çevre, sürekli değişir; ama bazı zamanlarda diğer zamanlara göre daha beklenmedik ve hızlı bir şekilde değişir).
Modifikasyonlar kısa süreli oluşan genlerin yapısını değilde genlerin işleyişini değiştiren vücudta oluşan kısa süreli değişimlerdir . Adaptasyonun sağlanması içinde uzun zaman gereklidir . Bu uzun zaman 1,2yıl gibi bir süre değil 1,2 milyar gibi bir süredir. Yani modifikasyonlar adaptasyona dönüşmez.
Tipik olarak bir anatomik adaptasyon programı 3-4 hafta (mezo siklüs) sürmelidir. Bununla birlikte, bireysel farklılıklar ve fiziksel uygunluk baz alınarak bazı kişilerde 2 hafta kadar sürebilir.
Yapısal Adaptasyon için örnek olarak vücut şekli, deri rengi ve vücut örtüsü örnek verilebilir. Davranışsal adaptasyon için ise fototropizma örneği verilebilir. Fototropizma, bitkilerin ışığa doğru göstermiş olduğu hareketler bütünüdür. Fototropizma için ay çiçeklerini de örnek olarak verebiliriz.
Kültür Aktarılır ve Süreklidir
Kültür öğrenilir, alışkanlık haline getirilir ve sonuçta sosyal kalıtım yoluyla nesilden nesile aktarılır. Kültürden söz edildiğinde insanlar öncelikle töreleri düşünür. Çünkü kültürün sürekliliğini gelenek ve görenekler oluşturur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri