İşitme kaybı hemen her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Bazı kişilerde doğuştan işitme kaybı bulunurken bazı insanlarda ise sonradan oluşmaktadır. Ancak bunun dışında işitme kaybının en çok 65 ve 75 yaş arasında ortaya çıktığı görülmektedir. Erkeklerde ise kadınlardan daha sık görüldüğü bilinmektedir.
İşitme kaybı her yaşta ortaya çıkabilir, ancak yaşlılarda bu risk daha fazla görülebilir. İşitme kaybında erkekler, kadınlardan daha fazla etkilenir. 65 ila 74 yaşlarındaki erkeklerin %10'undan fazlasının farklı derecelerde işitme kaybı yaşadığı tahmin edilmektedir.
Özellikle genç ve orta yaş bireylerde, çocukluktan gelen genetik işitme kayıpları veya bu tip orta kulak sorunları olabiliyor. Daha az olmak üzere de kabakulak gibi bazı viral hastalıklar da işitme kaybına sebebiyet verebiliyor.
Ancak çok özel durumlarda; örneğin konuşmayı öğrenmiş hatta anaokuluna ya da ilk okula başlamış çocuklarda; orta veya iç kulağa bağlı bazı hastalıklar ya da daha genel enfeksiyonlar veya travmaların ardından işitme kayıpları oluşabilmektedir.
40-55 dB arasında ise Hafif Derecede İşitme Kaybı. Düşük şiddetteki sesler duyulamaz, özellikle gürültülü ortamlarda konuşulanların anlaşılmasında zorluk yaşanır. Mutlaka işitme cihazı kullanmaya başlanmalıdır.
İlgili 34 soru bulundu
Hızlı ve ani gelişen işitme kayıplarının bir kısmı erken dönemde ilaç tedavisi ile düzeltilebilir. Ancak aradan birkaç aydan uzun zaman geçmişse bu kayıpları ilaç tedavisi ile düzeltmek genellikle mümkün değildir. Bu hastaların işitme kaybı olan kulakta işitme cihazı kullanmaları gerekir.
Hastaların %65'inde kendiliğinden tam veya kısmi düzelme görülebilir fakat tedaviye ne kadar erken başlanırsa hastaların iyileşme oranları da bir o kadar yüksek olacaktır.
İşitme kaybınız yıllar geçtikçe ilerleyebilir/kötüleşebilir. Bazense sabit kalır yıllarca aynı seviyede devam eder.
İşitme kaybı; kulak, işitme yolları veya beyindeki işitme merkezine ait herhangi bir yapının, normalde olması gerektiği gibi fonksiyon görmemesine bağlı ortaya çıkan durumdur. Çeşitli hastalıklar, gürültü, genetik özellikler gibi farklı faktörler bu problemin nedeni olabilir.
Erken tedaviyle işitme kaybının geri dönme olasılığı artar. Nedeni bilinmeyen ve bulunamayan ani işitme kayıpları, ilk günlerde hemen müdahale edilmezse kalıcı işitme kaybına yol açabiliyor. Oysa doğru tedavi ile işitmenin normale dönmesi mümkün olabiliyor.
Genel olarak işitme kaybı yaşa bağlı olduğunda ilerleme eğilimi gösterir. Ancak daha erken yaşlarda işitme kaybı uzun bir süre kötüleşmez. Tedavi sürecinin başlaması da yine işitme kaybının ilerlemesinin önüne geçer. İşitme cihazları da durumun kötüleşmesinin önüne geçer.
İlk on gün ve özellikle de ilk üç gün içerisinde başlanan tedavi ile tam veya tama yakın cevap alınarak işitme sorunu ortadan kalkabiliyor. Bununla birlikte tedaviye başlama süresi ne kadar gecikirse iyileşme beklentisi o denli azalıyor. İşitme kaybı kalıcı hale gelebiliyor.
Kulak kiri, kulağın yapısının gereği kuruyunca kulak kepçesine atılır. Ancak bazı durumlarda kulak kiri, dış kulak yolunda birikerek işitme kaybı gibi şikayetlere yol açabilir. Kulak kirinin birikme nedenlerinin en yaygın olanı kulağın, bilinçsiz olarak temizlenmesidir.
Normal işitme 20 desibele kadar olan sesleri işitildiği durumdur. Hafif işitme kaybı yaşayan kişiler 25 - 39 desibel aralığında işitme kaybı yaşarlar ve yüksek gürültülü ortamlardaki sesleri ayırt etmekte zorluk yaşayabilirler.
Demir eksikliği anemisi, tiroid hastalıkları, kimi kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar da işitme kaybı nedenidir.İç kulak basıncının etkileyen ağır yük kaldırma, hapşırma, uçak yolculukları, travmalar gibi olaylar ve kimi zaman da tümörler ani işitme kayıplarının nedenleri arasında sayılıyor.
Genellikle 30-60 yaşlar arasında görülür, %90 tek taraflıdır. Düzelme süresi genelde ilk 2 haftadır. Buna paralel olarak iyileşme geciktikçe seyri kötüleşmektedir.
Kulak ağrısı, kulak akıntısı, kulak tıkanıklığı, kulak çınlaması ve baş dönmesi kulağı ilgilendiren patolojilerde en sık rastlanılan belirtilerdir. Sık görülen kulak şikayetlerinin başında kulak çınlaması ve baş dönmesi (vertigo) gelir.
Ses şiddetini ve dinleme süresini aşıyorsanız işitme kaybı yaşayabilirsiniz. Yüksek sesle müzik dinlemek amacıyla kulaklık kullanılması, erken yaşlarda işitme kaybı için bir risk faktörü olabilmektedir.
Konuşma odyometrisi testine göre herhangi işitme problemi olmayan kişilerde SRT değeri 20dB, MCL değeri 40-60 dB, SDS değeri %90-100, UCL değeri 100-120 dB'e eşit olmalıdır.
Son güncellemeler ile birlikte işitme cihazı ile ya da cihazsız olarak bir kişinin işitme engelli raporu alması için şart koşulan oran %40 olarak belirlenmiştir. Eğer kişi işitme cihazı kullanıyor dahi olsa yapılan testlerde %40 oranında işitme kaybı yaşıyorsa işitme engelli raporu alabilme imkanı elde eder.
Buradan hareketle, tek kulaklarındaki işitme kaybı %100 olan, ya da farklı bir şekilde söylenecek olursa ilgili kulakları hiçbir şekilde duymayan kişilerin özür oranı %52 olarak kabul edilir.
Michigan Üniversitesi Kresge İşitme Araştırma Enstitüsü'nde yapılan araştırmalar, magnezyum desteği alan kişilerin (A, C ve E vitamini ile birlikte) gürültüye bağlı işitme kaybına karşı korunduğunu gösteriyor. Nelerde var: Muz, enginar, patates, ıspanak, domates ve brokoli. Çinko, vücut için en yararlı elementlerden.
Ani işitme kaybının tanısında yapılan başlıca test; odiometridir (işitme testi). Yapılan işitme testinde peş peşe üç frekansta en az 30 dB (desibel) işitme kaybı tespit edilmesi gerekir. Kan testinde metabolik ve etyolojik faktörler taranır.
Tedavi edilmeyen işitme kaybı; içe kapanma, günlük aktivitelerde azalma ve sosyal ilişkilerde problemlere yol açarken, demans ve Alzheimer gibi hastalıklara da sebebiyet veriyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri