Kornea hasar gördüğünde ödem(şişme) veya skar(leke) oluşumu meydana gelir. Kornea düzenliliği ve saydamlığı bozulur. Korneada skar, ödem veya başka bir nedenle oluşan düzensizlik ışığın yansımasına, dağılmasına, bulanık görmeye ve görme kaybına neden olur.
Keratit tedavisinde gecikme göz yüzeyinde (korneada) kalıcı leke ve görme kaybına yol açar. Kalıcı lekenin önlenmesi amacıyla erken tedavi çok önemlidir. Leke kalan hallerde tedavide excimer lazer ya da kornea nakli (keratoplasti) gerekebilir.
Excimer lazer teknolojisi ile PTK yöntemi uygulanarak korneadaki bu çizikler, izler ya da lekeler silinerek hastaların net görmesi sağlanabilmektedir. Anestezik damla ile gözler uyuşturulur. Hasta uygulama sırasında ağrı ya da sızı hissetmez. Gerekli sterilizasyon sağlanır.
Çeşitli şekillerde bakteri, virüs veya mantarların göze bulaşması sonrasında kornea zarar görebilir. Keratit adı verilen ağrılı enfeksiyonlarında görme bulanıklığı, sulanma, çapaklanma ve ağrı belirtileri ile korneada beyazlaşma ve lekelenme gelişebilir.
Kornea iltihabı veya dejeneratif hastalıklara bağlı korneada beyaz lekeler (Lökom)'in tedavisi kornea naklidir.
İlgili 17 soru bulundu
Kornea hasar gördüğünde ödem(şişme) veya skar(leke) oluşumu meydana gelir. Kornea düzenliliği ve saydamlığı bozulur. Korneada skar, ödem veya başka bir nedenle oluşan düzensizlik ışığın yansımasına, dağılmasına, bulanık görmeye ve görme kaybına neden olur.
Özellikle göz çevresindeki cilt incedir ve hormonlar, kirlilik, iklim, cilt yaşlanması, UV ışınları gibi iç ve dış etkenlere karşı hassastır. Bu nedenle güneş, özellikle göz çevresinin hiperpigmentasyonunda ve koyu halkaların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.
Bu durum gerçeği yansıtmaz. Göz beyazında sarı leke kanser çeşidi değildir. Genel olarak kornea bölgesine yakın, gözün gözbebeği ve burun arasında yer alan beyaz kısmında ortaya çıkan pinguekula, UV ışınlarına fazla maruz kalınmasıyla oluşum gösterebilmektedir.
Hemen tedavi edildiğinde, çoğu kornea aşınmaları kalıcı görme kaybı olmadan tam iyileşmeyle sonuçlanır.
Vitreusta oluşan yapılanmalar bazı durumlarda geçici niteliktedir ve böyle olduğunda gözde sinek ve cisim uçuşması zamanla geçer. Yaşlanma ve travmalara bağlı olarak oluşan lekeler ise çoğunlukla kalıcıdır.
Korneanın yüzeyi kendini yenileyebilirken, %95'ini oluşturan iç kısımları kendini yenileyememektedir. Bu yüzden bu bölümdeki hastalıklar kalıcı olarak görmenin bozulmasına yol açabilen hasarlara neden olabilir. Bu gibi hastalıklarda başka yollarda tedavi yapılamıyorsa, kornea nakli yapılması gerekebilmektedir.
Keratokonus nedir? Keratokonus, kornea şeklinin bozulduğu ve öne doğru sivrilerek koni şeklinde çıkıntı yaptığı bir göz rahatsızlığıdır. Kornea, gözün en ön kısmında bulunan şeffaf kubbe şeklindeki katmandır. Korneada ortaya çıkan bu değişiklik göze gelen ışığın görme alanında odaklanamamasına yol açar.
Korneanın saydamlığı bozulursa görme kalitesi azalır. Korneanın her hangi bir şekilde etkilenmesi görmeyi azaltacağı gibi şiddetli ağrı, batma, yanma ve ışık hassasiyetinde artma gibi şikayetlere de yol açabilir.
Keratokonus tedavisi hastalığın seviyesine göre değişmektedir. Çok aşamalı bir tedavi niteliğindedir. Hastalığın erken evrelerinde gözlük ve kontakt lens kullanımı ile görüş bozuklukları düzeltilebilmektedir. Hastalığın ilerlediği aşamalarda ise sert kontakt lens ve skleral lensler ile tedavi uygulanabilmektedir.
Kornea epiteli: Bu katman korneanın en dış tabakasıdır, beş kat hücreden oluşur, en altta yer alan hücreler ve kornea'yı çevreleyen limbusdaki hücreler çoğalır ve yukarı katlara doğru ilerleyerek yaşlı hücrelerin yerini alırlar, böylece kornea epiteli yaklaşık iki haftada bir yenilenir.
Kornea hasarı belirtileri, göz kızarıklığı, ağrı, bulanık görme, ışığa hassasiyet, gözde yabancı cisim hissi, gözde sulanma, göz kapağı şişmesi ve baş ağrısı gibi semptomlar olabilir. Kornea zarar gördüğünde, tedavi seçenekleri korneanın hasar derecesine ve nedenine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Tedavide Ultraviole A ve Riboflavin ( B2 vitamini) kullanarak kornea'nın yapısını güçlendirilir. Bu nedenle hastalığın seviyesi ve hastaların görme kalitesi ne olursa olsun ilerleme saptanan hastalarda ilk tedavi seçeneğidir.
Kornea ışığı kırıp odaklayarak görüntüyü netleyerek beyne iletir. Yani sağlıklı kornea olmadan görmeden bahsedilmemektedir. Keratokonusun teşhis ve tedavisinde geç kalındığında korneadaki aşırı incelme bulanık görme ve ödem sorununu ortaya çıkarmaktadır. Hasta gittikçe daha az görmeye başlayabilir.
Göz altındaki lekelerin tedavisinde genellikle lazer tedavisinden faydalanıyoruz. Göz altındaki deri çok hassas olduğu için, lazer tedavileri genellikle ilk akla gelen seçeneklerden birisi olmuyor. Ancak Revlite gibi, Icon gibi lazer sistemleri deneyimli bir hekim tarafından uygulandığında etkili sonuçları olabilir.
Yaygın olarak safra taşı, kist, tümör ve iltihap sebebiyle safra kanallarının tıkanması ile vücutta sarılık gelişir ve bu durum da göz akının rengini değiştirir. Benzer şekilde, safra kesesi ile bağlantılı olan pankreas kanalının iltihaplanması veya tıkanması durumunda, safra düzgün bir şekilde boşaltılamayabilir.
Pinguekula, konjonktiva üzerinde sarı-beyaz renkli, kabarık doku büyümesidir. Limbus sınırını geçmez. Genellikle gözün burun tarafındaki beyaz alan üzerinde, kalsiyum, kolesterol ve protein birikimi sonucu gelişir. Genellikle orta yaş ve yaşlı insanlarda görülür.
Sarı Nokta Hastalığı (Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu) nedir? Makula keskin ve renkli görmeden sorumlu retina tabakasının ortasında bulunan küçük bir alandır. Bunun ortasındaki toplu iğne başı büyüklüğündeki bölgeye içerdiği özel pigment maddelerinden dolayı sarı nokta adı verilir.
Yaşlandıkça, vitreus sıvısı içerisindeki kollajen lifleri daha da parçalanabilir ve bu parçalar göz içinde yüzerken sinek uçuşması olarak algılanır. Bu yapılar, beyaz zeminde veya gökyüzüne bakıldığında gözün önünde uçuşan cisimcikler olarak algılanır. Birçok insan bu durumu "gözde sinek uçuşması" olarak tanımlar.
Hastalığın ilk bulguları ışık çakmaları, sinek uçuşmalarıyle birlikte kurum yağmasını andıran koyu renkli yukarıdan aşağı düşen noktalardır. Bir süre sonra dekole olan bölümde görme alanı defekti ortaya çıkar, görme bulanıklaşır, bazen hareket eden gri bir perde algılanır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri