Kulak vermek deyiminin anlamı dikkatli bir şekilde önem vererek dinlemektir. Değer vererek dinlemek, merak ederek dinlemek ve işitmek, işitmeye çalışmak yine kulak vermek deyiminin anlamlarındadır.
Deyimler ayrı yazılır: akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü vb.
Bireyin dile getirmiş olduğu kötü söz ve cümleyi duymazlıktan gelmek kulak tıkamak deyiminin işaret eder. Moral bozmamak için karşı tarafın dile getirmiş olduğu cümleyi duymak istememek, dinlememek gibi anlamlara sahiptir. Taşımış olduğu anlama üzerinden kulak tıkamak deyimi cümle içerisinde değerlendirilebilir.
Organ adlarıyla kurulmuş gerçek anlamda kullanılan deyimler şunlardır: bacakları tutmaz olmak, bağırsakları bozulmak, beli çökmek, çenesi kilitlenmek, diş çıkarmak, gözleri sulanmak, gözü bulanmak, içi bulanmak, kafası bulanmak, kulağı ağır işitmek, mide fesadına uğramak.
Deyimler cümle içerisinde kullanıldığı gibi günlük hayatta da oldukça tercih edilir. Kulak kabartmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
İlgili 36 soru bulundu
Günlük kullanımda en sık karşılaşılan deyimler arasında ise “kulak misafiri olmak” deyimi gelmektedir. Kısaca özetlenirse; yanında konuşulan bir şeyi, konuşmaya katılmadan dinlemek manasını taşır.
[1] Dinlemeye geçmek.
“Yerin kulağı var/ olmak” deyimi yeraltı varlıklarından kulağı ön plana çıkanlar ve bu kulak vasıtasıyla dinleme fonksiyonu kazanan var- lıklarla ilgili anlatmalardan kaynaklanmaktadır.
- bakılmaması, görülmemesi gereken bir duruma istem dışı bakmak. - göz bebeklerinin rahatsızlık nedeniyle kayması durumu.
"Kulağını çınlatmak" deyimi, genellikle bir kişinin yokluğunda onun hakkında konuşulduğu zamanlar için kullanılır. Bu ifade, bahsi geçen kişinin orada olmadığı bir anda ondan söz edilmesi ve adeta onun da konuşulanlardan haberdar olabileceği düşüncesiyle ilgilidir.
"Karnı zil çalmak" deyimi, bir kişinin çok aç olduğunu ve yiyecek bir şeylere şiddetle ihtiyaç duyduğunu ifade eder. Bu ifade, genellikle kişinin açlığının yoğunluğunu ve aciliyetini vurgulamak için kullanılır.
Ağzı kulaklarına varmak deyimi en çok kullanılan deyimlerden bir tanesidir. Halk arasında bilinen bu deyim beklenmeyen bir olay karşısında çok sevinmek anlamı taşır. Mutsuz olduğu bir zamanda gelen bir habere çok sevinmek anlamında da kullanılabilir.
Baklayı ağzından çıkarmak: Gizli tuttuğu şeyleri açıklamak, söyleyemediği şeyleri sabrı tükenince söylemek. Baltayı taşa vurmak: Farkında olmadan karşısındakini rahatsız ede cek, kızdıracak söz söylemek. Bardağı taşıran son damla : Sonunda insanın sabrını tüketen, olum suz tepki yaçatan söz, davranış vb.
Dudak sarkıtmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
Kaş göz etmek DEYİMİ AÇIKLAMASI
Kaş ve göz hareketleriyle bir işaret vermeye, istediğini bu yolla anlatmaya çalışmak. “Kalabalıkta kaş göz ederek Hasan'ı çağırmayı düşündü.”
Bu deyim göz kırpmak deyimidir. Deyim olmasına rağmen tam olarak bir mecazi anlamı bulunmamaktadır. Karşımızda bulunan kişiye küçük bir göz hareketi ile işaret vermek anlamına gelmektedir. Bir durumu göz işareti yaparak anlatmak anlamında kullanılmaktadır.
Üzerinde fazla durmadan elden geçirmek ya da üstünkörü bakıvermek şeklinde göz atmak deyiminin tabir etmek mümkündür. Özellikle gün içerisinde çok sık kullanılan ve genelde cümle içerisinde yer alan deyimler arasında bulunmaktadır.
"Burun Kıvırmak" deyimi, Türkçede bir şeye veya birisine karşı ilgisizlik, hoşnutsuzluk veya küçümseme göstermek anlamına gelir. Bu ifade, genellikle bir kişinin bir şeye, bir duruma veya birisine karşı ilgi göstermemesi, onu beğenmemesi veya onu küçümsemesi durumlarında kullanılır.
"Yüz Vermek" deyimi, genellikle bir kişiye ilgi göstermek, onaylamak, desteklemek ya da teşvik etmek anlamına gelir. Bir kişinin bir başkasına dostluk, sempati ya da onay ifadesi göstermesi durumlarında bu deyim kullanılır. Ayrıca, bir kişiye mecazi olarak "açılma" veya "kabullenme" anlamında da kullanılır.
Deyim. bir başka iş yapmasına vakit veya fırsat vermemek.
"Saçını süpürge etmek" deyimi, bir kişinin bir iş için çok çaba sarf ettiğini, o iş uğruna büyük zahmetlere katlandığını veya çok uğraştığını anlatan bir ifadedir. Bu deyim genellikle fedakarlık gerektiren durumlar için kullanılır ve kişinin adeta her şeyini, en önemli varlıklarını bile o işe adadığını vurgular.
Gözünü dört açmak, herhangi bir konuda yanılmamak için odaklanmak ve konsantre olmak anlamına gelir. Kulağını dört açmak deyimi de aynı anlamda kullanılır. Genellikle şiirlerde kullanılan mübalağa (abartı) sanatı bu deyimde de yer almaktadır.
Kulağına küpe olmak deyiminin anlamı aşağıda açıklanmıştır. - Başına gelen bir işten veya gördüğü ve yaşadığı olaylardan ders almak ve unutmamaktır.
Kulağını çınlatmak deyimi, ortak tanıdıklar hakkında konuşmak, onunla ilgili anıları aktarmak ve paylaşmak anlamına gelir. Halk arasında, biri tarafından hatırlanan ya da ismi yad edilen bir kişinin kulağının çınladığına inanılır. Bu nedenle "Kulağım çınladı. Biri beni anıyor." cümlesi kurulur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri