Küresel ısınma, mevcut hızıyla devam ederse, Dünya'nın ekosistemlerinde önemli bozulmalara neden olma ve birçok türün yok olmasına yol açma potansiyeline sahiptir.
Küresel Isınma sebebiyle buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor, yeryüzünde büyük miktarlarda su kütleleri buharlaşıp atmosfere karışıyor ve sıcaklık-basınç farkından dolayı şiddetli rüzgarlar meydana geliyor. Bu da şiddetli yağmurları, fırtınaları ve tsunamileri beraberinde getiriyor.
Bitkiler ölünce hayvanlar ana besin kaynağını kaybederler. Biz insanlar ise iki besin kaynağımızı da (bitkiler ve hayvanlar) kaybederiz. Bu aynı zamanda insanların evlerini de kaybetmesine sebep olabilir. Başka bir deyişle eğer küresel ısınma zamanında durdurulmazsa tüm zincir etkilenecektir.
Küresel ısınma ile birlikte yaşanması muhtemel tarımsal kuraklıkla, sadece bir coğrafik bölgemizin etkileneceği gibi bütün bölgelerimizin de etkilenmesi mümkündür. Tarımsal kuraklık sonucu tarımsal üretimde düşüklük, ekonomik kayıplar, ekolojik dengenin bozulması, sosyal yaşantının etkilenmesi kaçınılmazdır.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı bir çalışmaya göre insanın çeşitli aktivitelerinin küresel ısınmaya katkısında, enerji kullanımının %49, sanayinin %24, ormanların yakılması ve tahribinin %14, tarım aktivitelerinin payı ise %13 olarak tespit edilmiştir.
İlgili 29 soru bulundu
Anlaşmaya göre, küresel sıcaklık artışı yüzyıl sonuna kadar 2 derecenin altında tutulacak, mümkünse 1,5 dereceye kadar düşürülecek. İnsan faaliyetleriyle ortayan çıkan sera gazları azaltılacak. Dünya genelinde karbon salınımı 2030'a kadar yüzde 50 azaltılacak, 2050'ye kadar sıfıra indirilecek.
Küresel ısınmanın yol açtığı sorunlar arasında, buzulların erimesi, deniz suyu seviyesinin yükselmesi, fırtına, sel, yağmurlarda sağanak yağış miktarının artması, tunçların erimesi, kuraklık ve buharlaşmadır. Tüm bunlar, ilerleyen zamanlarda doğada dengesizlikler meydana gelmesine neden olur.
Tahminlere göre bu dönemde sıcaklıklar, sanayi öncesine göre 1,1°C ila 1,7°C daha yüksek olacak. Araştırmacılara göre 2022-2026 yılları arasında küresel ısınmanın 1,5 °C 'yi aşması olasılığı yüzde 48. Bu, bugüne kadar görülen en yüksek olasılık.
İnsanlar tarafından saçılan sera gazlarının, özellikle de karbondioksit gazının küresel ısınmayı hızlandırdığı teorik veya hipotetik bir iddia değildir; deneysel olarak ispatlanmış ve birçok diğer alanda da kullanılmakta olan bir gerçektir.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antònio Guterres, küresel ısınma çağının sona erdiğini, bunun yerine “küresel kaynama çağının” başladığını söyledi. Guterres, sıcaklık artışını sınırlamak ve iklim değişikliğinin zararlı sonuçlarından kaçınmak için dünyaya acil önlem çağrısında bulundu.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, gereksiz araç kullanımını azaltmak ve bisiklet ya da toplu taşımaya yönelmek, tasarruflu enerji sınıfında yer alan beyaz eşyaları tercih etmek önemsiz gibi görünmesine karşın küresel iklim krizi ile ilgili bireysel mücadelede atılabilecek en doğru adımlar olabilir.
Dünyanın 2 derece yerine 1.5 derece ısınması, dünya nüfusunun yüzde 50'ye kadar daha azının su sıkıntısı yaşaması anlamına geliyor. 1.5 derecelik ısınmada okyanuslar daha asidik hale gelecek. Okyanusların oksijen seviyeleri de azalacak ve bu da denizin ortasında “ölü bölgelere” yol açacak.
Bir felaket olarak nitelendirilebilecek 6 derecelik bir ısınma ile doğal felaketler basit olaylara dönüşecek. Dünyanın büyük kentleri sular altında kalacak ve terk edilecek. 6 derecelik artış şimdiye kadar var olmuş bazı türlerin yok oluşları olacak.
Küresel sıcaklığın 3 derece artması, okyanusların da gelecek üç yüzyılda 2 ila 4 metre arasında yükselmesi anlamına gelecek. 2013'te yapılan bir analiz, Bangladeş'te deniz kabarmalarının dünya ortalamasına göre 10 kat daha hızlı gerçekleştiğini gösterdi.
Küresel ısınma aynı hızda devam ederse, Türkiye'nin batısında yaz ayları 5-6 derece daha sıcak geçecek. WWF'in yayımladığı araştırmada, Orta ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sıcaklıkların 3 ila 4 derece yükseleceğini öngörüyor. Güneyde yağışlar azalacak ve kuraklık artacak.
Çeşitli bilimsel çalışmalar küresel ısınmanın gerçek olduğunu, dünyanın bu trendi devam ettirmesi durumunda yüzyıl sonunda ortalama sıcaklığın iki derece yükseleceğini, bunun ise çok ciddi küresel sonuçlar ortaya çıkaracağını gösteriyor. Sonuç olarak; Küresel ısınmanın gerçek olmadığı iddiası yanlış.
Türkiye'nin en büyük sera gazı kaynağı kömürdür: 2019 yılında kömür yakımından 154 megaton karbondioksit salındı. 2020 yılında kömür yakımından 148 megaton karbondioksit sağlandı.
Sıcaklığın artması ile buzulların erimesi ve suları buharlaşma oranları da yükseldi. İngiltere merkezli ActionAid insani yardım kuruluşunun paylaştığı verilere göre, her 1 derece sıcaklık artışı, atmosferde tutulabilen su buharı miktarını yüzde 7 oranında artırıyor.
İklimsel değişimin önlenebilmesi, sera gazı salınımlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanılması ve çevre ile ilgili kanunların gerekli yaptırım gücüne kavuşturulmasıyla mümkün olabilir.
Küresel ısınma atmosfere insanlar tarafından salınan çeşitli sera gazlarından dolayı dünyanın ortalama sıcaklığındaki artıştır. Küresel ısınma dünyada çeşitli yerleri etkilemektedir. Küresel ısınma yüzünden buzullar erimekte ve dolayısıyla deniz seviyesi yükselmektedir.
Küresel ısınmadan en fazla Doğu Karadeniz ve Konya Ovası etkilenecek. Tahminlere göre Türkiye'de yağışlar Ege ve Akdeniz kıyılarında azalacak, Karadeniz'de daha da artacak. Bir diğer tehlike ise kuraklık. Türkiye'de sıcaklık artışı, yüzyılın sonuna kadar 2 ila 3 santigrat derece olacak.
İklim değişikliği küresel bir çevre sorunu olsa da günlük hayatımızda bazı alışkanlıklarımızı değiştirerek iklim değişikliğini önleme konusunda olumlu yönde katkı sağlayabiliriz. Ayrıca bu sayede enerji ve para tasarrufu yaparken bir yandan da küresel ısınmayla mücadele edebiliriz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri