Mustafa Kemal, muhtemelen ataşe-askerlik yıllarında Orta Avrupa'da tanıdığı kuşkonmazı sevip peşine düşmüş ve ilk kuşkonmaz yetiştirme girişimi Atatürk'ün isteği üzerine Avrupa'dan kuşkonmaz tohumu getirilmesiyle Yalova Devlet Çiftliği'nde yapılmış.
Kuşkonmaz bitkisi aslında 300 türü olan bir sebzedir. En yaygın olan türü ise Asparagus officinalis. 2 bin yılı aşkın süredir Yunanistan topraklarında yetiştirilen ve zambak ailesinden gelen bu bitkinin antik dönemde de tüketildiği bilinir. Kuşkonmaz tohumu ekmeden de bahçelerde kendiliğinden kuşkonmaz çıktığı görülür.
Ana vatanı Orta Asya olan, ülkemizde ise başta Manisa, Aydın ve Muğla olmak üzere birçok yerde yetiştirilebilen kuşkonmaz, aslında düşündüğünüz kadar çok bakım isteyen, seçici bitkilerden değil.
Çok eskiçağlarda kendi doğal ortamından alınıp taze sürgünleri için yetiştirilmeye başlanan sebze kuşkonmaz Eski Yunan ve Romalılar'dan beri çok sevilen değerli bir besin kaynağıdır. Bugün en çok Fransa, İtalya, Çin ve ABD'de yetiştirilir. Türkiye'de taze üretimi gitgide artmaktadır.
İlgili 33 soru bulundu
Tüm dünyada yaygın tüketimi olan kuşkonmaz, başta folik asit olmak üzere pek çok mineral ve vitamin bakımından zengin bir sebze. Anavatanı Anadolu olan ancak tüketim alışkanlığının ülkemizde sınırlı olduğu kuşkonmaz sebzesinin üretiminin çok büyük bir kısmı Eskişehir'de yapılıyor.
Gut hastalığı olan kişiler tarafından kullanılmamalıdır. Emziren anneler tarafından süt arttırıcı özelliği olsa da hamile kadınlar tarafından tüketimi zararlı olabilir. Kuşkonmaz aynı zamanda doğum kontrolünde kullanılan bir besin olduğu için hamilelik döneminde kullanımında kaçınılmalıdır.
Kuşkonmaz halk dilinde serçe otu olarak da bilinen, bilimsel adı Asparagus officinalis olan zambak ailesinden bir bitki türüdür. Genç sürgünleri bahar sebzesi olarak kullanılır.
Özellikle kökleri ve meyveleri ile geçmişten günümüze tıpta kullanılan kuşkonmaz bitkisi, süs amaçlı olarak kuşkonmaz çiçeği adıyla evlerde bulunur. Mutfakta ise beyaza çalan yeşil etli gövdesi ile tüketilen kuşkonmaz, besleyici değerleri ile çorba, salata, zeytinyağlı yemek gibi birçok farklı şekilde sofralara gelir.
Kuşkonmazın aslında iki cinsi vardır, bunlar yeşil ve mor kuşkonmazlardır. Ancak bu iki türün herhangi birinin ışık görmemiş toprak altı sürgünlerinin hasat edilmesiyle “üçüncü tür” Beyaz Kuşkonmaz elde edilmiş oluyor.
Verita'dan Kuşkonmaz. İmparatorların Bitkisi! Milattan önce 3000 yıllarında Mısır'da, daha sonra İran ve İspanya'da görüldüğü bilinse de kuşkonmazın yıldızı Antik Yunan'da parlamış. Kuşkonmazın İngilizcesi 'asparagus' kelimesi, Yunanca 'Bir bitkiden çıkan yenebilir uzantılar' anlamına gelen 'aspharagos'tan geliyor.
Pahalı olmasının tek sebebi üretiminin az olması değil tabi. Üretimi oldukça meşakkatli bir sebze kuşkonmaz. Ekildikten üç yıl sonra toplanabiliyor, yetiştirilmesi de çok emek istiyor. Ülkemizde yetiştirilmemesinin bir sebebi de bu sanırım.
Kuşkonmaz nasıl yetiştirilir? Fazlaca merak edilmektedir. Kuşkonmaz, 15 yıl hatta 15 yıldan daha uzun süre verebilen, uzun ömürlü bir bitki türüdür. Bu çok yıllık bitki, pazar değeri ve işçiliği yüksektir.
Kuşkonmazın bileşiğinde B ve C vitamini gibi önemli vitaminler ve folat, demir, magnezyum gibi önemli mineraller yer alır. İlave olarak, kuşkonmaz K vitamini bakımından da oldukça zengindir. Yaklaşık 100 gram kuşkonmazın bileşiğinde 62,9 mikrogram K vitamini bulunur.
Aromatik ve baharatsı bir tadı vardır. Beyaz kuşkonmaz sert, sulu, dolgun gövdeli olur ve acılığı daha belirgindir.
Kuşkonmaz içerisinde barındırdığı zengin vitamin ve mineraller sayesinde 'bitkisel bir antibiyotik' olarak biliniyor. Bitkide A, C, K ve B vitamini, potasyum, demir, folik asit ve lif bulunuyor. Antioksidan ve lif içeriği sayesinde kolon kanserinde koruyucu etki gösteriyor.
Kuşkonmaz seçerken dikkat edilmesi gereken noktaların ilki; kuşkonmaz yapraklarının açılmamış olmasıdır. Kuşkonmazlar diğer sebzeler kadar uzun süre saklanmamalıdır, en kısa sürede tüketilmelidir. Taze kuşkonmazlar, kullanılacağı zamana kadar ıslak olarak muhafaza edilmelidir.
Kuşkonmaz, günümüzde en çok Fransa, İtalya, Çin ve Amerika'da yetiştirilir. Anavatanı Batı Anadolu olmasına rağmen, üretimi çok yaygınlaşmamıştır. Ülkemizde Eskişehir, İzmir, Muğla, Mersin, Edirne ve Erzurum, kuşkonmaz yetiştiriciliği ile ön plana çıkar.
Tarladan taze bir şekilde sizlere ulaşan kuşkonmazları öncelikle bol su ile yıkayın. Ardından diplerinden 3-4 cm bıçak yardımıyla ya da elinizle kesin. Eğer kuşkonmaz kalın ve lifli ise üzerini biraz tıraşlayıp temizleyebilirsiniz. İnce kuşkonmazlar için bu işlemi yapmadan afiyetle tüketebilirsiniz.
Kuşkonmazı haşlayarak ya da buharda, ızgarada, mangalda ya da tavada pişirerek yiyebileceğiniz gibi çiğ olarak da tüketebilirsiniz. Eğer kuşkonmazı haşlayarak tüketecekseniz tencereye dik olarak koymalısınız. Çünkü sapı ile uçlarının pişme süresi aynı olmayacaktır.
Kökleri, gövdeleri ve sürgün uçları yemeklerde tüketilir. Özellikle ilkbahar aylarında taze olarak bulunan lezzetli bir sebzedir. Kuşkonmazın tadı hafif acımsıdır ve yenilebilir kısmı genellikle gövdelerinin üst kısmıdır. Gövdeleri oldukça lifli ve sert olduğu için pişirilmesi gerekmektedir.
Brüksel lahanası, brokoli, lahana, kuşkonmaz ve karnabahar gibi bazı sebzeler, içerdikleri rafinoz nedeniyle en çok gaz yapan yiyecekler arasındadır.
Glisemik indeksinin düşük, posa içeriğinin yüksek olmasından dolayı kan şekeri düzeylerini kontrol etmeye yardımcı olan kuşkonmazın, diyabet hastaları için de yararlı olduğu söylenmektedir.
Kuşkonmazı bol tuzlu ve kaynamış suya koyun ve 3 dk. pişirin. Haşlanan kuşkonmazı soğuk suya tutun ve yemeklerin yanında servis edin. Tavuk ve etin yanına çok yakışacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri