Kanunun sözü ( lafzı ); kanunun açık metni, maddelerin açık ve seçik olan ifadesi, anlamı demektir. Kanunun özü ( ruhu ); tümünde egemen olan esaslara göre kanunun belirli bir maddesinden çıkan anlamdır.
Kanunda ne söylenmek istendiğini tespit ve tayin için metnin nazara alınması suretiyle yapılan yoruma lafzi yorum denilir. Söze dayanan yorumda hukuki hükmün ifade edildiği kelimelerden hareket edilerek bir neticeye varılmaya çalışılır.
“Basitçe ifade edersek; kanunların bir “söz”ü vardır, bir “ruh”u... “Söz” dediğimiz, kanunun dile getirilmesi, yani yazılması, kayda geçirilmesidir. Bir kanunun ruhu ise esas olarak onun ardındaki niyeti ve öngörüyü işaret eder.
2- Kanun Hükmünün ÖZÜ İtibariyle Uygulanması:
Hükmün, o hükmün konuluş amacı, ruhu (ratio legis) tespit edilerek, tespit edilen bu anlama göre uygulanmasıdır. Hâkim, olaya uygulanacak hükmün, hem sözü, hem de özü itibariyle olaya uygun olmasını göz önünde tutacaktır.
Kazai ise kaza kökünden türemiş, kaza ile ilgili, hüküm verilmeye ait olan, yargısal demektir. Hukuki bir terim olarak kazai; kazai rüşt ve kazai içtihatlar gibi yargının hükmünü içeren çeşitli durumları ifade eder.
İlgili 29 soru bulundu
Lafzi yorum kişisel nitelikte olup bilhassa uygulayıcı yönünden çoğunlukla sadece yol gösterici olmaktadır. Yapılan yorum onu yapan kişiye göre farklılık gösterebilmekte ve ona göre adlandırılabilmektedir. Örneğin; akademik çalışmaya konu ise burada bir bilimsel yorumdan söz edilir.
kimsenin yardımına ve müdahalesine, rıza, izin, muvafakat ve ica zetine muhtaç olmaksızın yapabilme ehliyeti, hukukî güç ve iktida rı hukukda rüşd ile ifade olunur.
Madde 28- Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder.
Normlar hiyerarşisinden hareketle ortaya konan bir ilkedir. Aralarında hiyerarşi bulunan iki norm arasında bir çatışma olduğunda üstteki kanun uygulanır. Normlar hiyerarşisinde aynı düzeyde yer alan ve birbiriyle çatışan iki kuralın varlığı durumunda sonraki tarihte kabul edilmiş kural esas alınır.
Serozan'ın bu durumu daha iyi ifade eden açıklamasıyla: “Özel kural (lex specialis), genel kuralın (lex generalis) öngördüğü hukuksal sonucu, belirli, özel ve dar bir alanda ortadan kaldıran veya değiştiren kuraldır”21.
İnsanın hayatiyetini sağlayan, idrak edici ve bilici unsuru. İnsanın özü, kendisi, ilâhî latife, kötü huyların ve süflî arzuların kaynağı anlamında bir terim. İnsanı diğer canlılardan ayıran ve onu sorumlu kılan temyiz gücü, düşünme ve anlama melekesi.
İslam'da da Hristiyanlıkta olduğu gibi, ruhun ana rahminde bedenin oluşmasıyla birlikte var olduğu kabul edilir. Bedenle birlikteliği geçici dünya yaşamı boyuncadır. Kur'an'da ruh kelimesinin belirtildiği ayetler fazla değildir. Ruh konusunda pek fazla bilgi verilmemiştir.
Bilim dilinde "ruh" derken kastedilen, beynin faaliyetleri sonucu oluşan algıların ve davranışların tümüdür.
bir deyişle, kanunun lafzı demek, kanunun sözü anlamına gelmekte iken; kanunun ruhu ise kanunun özü anlamına gelmekte olup kanuna bütünsel olarak hâkim olan esaslar çerçevesinde ilgili maddenin ifade ettiği anlam- dır.
Kanunun lafzı, onun sözü, açık ifadesi, yani metnin kendisidir. Kanunun ruhu ise, kanunun bütününde baskın olan esaslara ve maddelerin hukuk sisteminin ve kanunun tümü içindeki yerlerine ve birbirleriyle olan bağlantılarına göre taşıdıkları anlamı ifade eder.
Zıt Kanıt. Zıt kanıt (argumentum e contrario), hukuk kuralının hükme bağladığı durumlara bakılarak, bu durumların dışındaki durumlar için aksi hükmün geçerli olduğu sonucuna varmaktır.
'Zımni ilga' ise bağdaşmama ölçüsü gereğince bu halde kendisinden önceki yasanın ilgasını doğurur. Yasaların, anayasaya uygunluğunun denetimi dava veya itiraz biçimleri ile ortaya çıkar ve Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanır.
Dürüst Yorum: Yorumcuların hukuk kuralını anlamlandırırken tarafsız ve bağımsız olması ve saf hukukî ilkelere dayanmaları gerekmektedir. Böylece yapılan yorumun objektif bir niteliğe sahip olması sağlanır.
(ﺍﻭﻟﻮﻳّﺖ) i. (Ar. evlā “daha uygun”un yapma mastar eki -iyyet almış şekli evleviyyet) [Türkçe'de türetilmiştir] Daha lâyık, daha uygun olma, daha tercih edilecek durumda bulunma. Evleviyetle zf. (Araç hâli ekinin kalıplaşmasıyle) Öncelikle, haydi haydi.
Depremde aynı aileden birden fazla kişinin ölmesi hâlinde, hangi aile üyesinin daha önce öldüğü tespit edilemezse, “birlikte ölüm karinesi” geçerli olur. Türk Medeni Kanunu'nun 29. maddesine göre “Birden fazla kişiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse, hepsi aynı anda ölmüş sayılır”.
Ölümün ispatı kişisel durum kütüklerindeki kayda bakılarak yapılabilir. Ölümün ispatlanması bağlamında iki karine düzenlenmiştir: Ölüm karinesi ve birlikte ölüm karinesi.
Ölüm Karinesi İçin Kaç Yıl? Ölüm karinesine karar verebilmek için herhangi bir süre şartı aranmaz. Bir kimsenin ölümüne kesin gözüyle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolması ve cesedinin bulunamaması yeterlidir.
Kısaca sefeh, görüş ve düşüncede hevâ ve hevese uymak, akıl ile değil zevk ile hareket etmektir.
Sözlükte “engellemek, yasaklamak, kısıtlamak” mânasına gelen hacir (hacr) kelimesi, İslâm hukukunda sözlük anlamıyla da bağlantılı olarak kişinin sözlü tasarrufunun hukukî geçerliliğinin engellenmesini ifade eder.
HACİR – HACR
Bir kimseyi, kānûnun kabul ettiği bir sebeple kendi malını ve haklarını istediği gibi kullanmaktan menetme, kısıt.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri