Bir olay ya da durum karşısında ya da etkisinde bırakmak.
maruz bırakmak
bir olayın veya bir durumun etkisinde bırakmak: “Türk Cumhuriyeti varlığını, istikbalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
“Bir şeyin etkisi ya da baskısı altında kalmak, bir olay veya bir durumla karşı karşıya olmak” gibi anlamlara gelen 'maruz' Arapça kökenli bir sözcük.
Amerikan Psikiyatri Derneği olan APA travmayı, ''Bireyin ya kendisinin ya da sevdiği birinin yaşadığı, maruz kaldığı; hayatı ciddi şekilde fiziksel, duygusal veya psikolojik olarak tehdit eden yaşam olaylarının tümü olarak açıklayan bir tanımlama yapmıştır.
Maruz bırakma terapisi, genellikle Pavlovian yok oluşu olarak adlandırılan klasik koşullandırma ilkesine dayanmaktadır. Maruziyet terapisti, korku uyandıran bir uyarana eşlik eden bilişleri, duyguları ve fizyolojik uyarılmayı tanımlar ve sonra korkuyu koruyan kaçış modelini kırmaya çalışır.
İlgili 35 soru bulundu
Yüzleştirme (exposure/maruz bırakma) teknikleri kaçma, kaçınma ve güvenlik davranışlarını söndürmek, onun yerine hastayı bu durumlarla yaşamaya alıştırmayı amaçlar.
Uzamış Maruziyet (Prolonged Exposure) Travma hakkındaki korkularla yüzleşmenin ve bunları kontrol etme öğrenimini vurgulayan, yaşanan travmayla güvenli şekilde yüzleşmeyi hedefler.
maruz kalmak, 12 karakter ile yazılır.
İnsanların yeni bir uyarana tekrarlı olarak maruz bırakılmaları o uyarana yönelik olumlu değerlendirmelerini arttıracağı olgusu salt maruz bırakma etkisi olarak tanımlanmaktadır (Zajonc, 1968).
Bu doğrultuda maruz kalmak kelime grubu, 'Bir olay ya da duruma uğramak,' biçiminde ele alınmakta ve amaca uygun olarak kullanılmaktadır. Tek başına ya da cümle içerisinde değerlendirilebilir. R.Hakan KırkoğluBu hafta size ne getirecek? Belma Akçura3 ayda unuttuk!
Maruziyet, maruz kalma durumu anlamına gelen bir sözcüktür. Maruz kalmak ya da maruz bırakmak anlamlarında da kullanılır.
“Beni mazur gör.” yani “Beni hoş gör, affet.” “Tehlikeye mazur kalmak” ya da “Beni maruz gör.” söyleyişleri doğru değil.
✨Bu etki kısaca bir şeyi daha çok gördüğünüzde veya duyduğunuzda onu daha çok beğendiğinizi söyler. Başka bir deyişle, Maruz Kalma Etkisi, bir şeyleri sadece onlara aşina olduğumuz için tercih etme eğilimimizin artacağını açıklar.
Gestalt yakınlık ilkesi, algılanan nesnelerin birbirlerine olan mesafesine bağlı olarak, insanların bu nesneleri ilişkili veya ayrı olarak algılamalarını açıklayan bir psikoloji teorisidir.
Kişinin kendisini basitçe tekrar tekrar belirli bir uyarana maruz bırakması, bu şeyi çok daha keyifli hale getirir. Bu, özgün bir kavram olan salt maruz kalma etkisi ile açıklanır.
Arapça maˁrūḍāt معروضات "arzedilen şeyler" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁrḍ kökünden gelen maˁrūḍat معروضة "arzedilen şey" sözcüğünün çoğuludur.
Daha çok ''mazur görmek'' şeklinde kullanılan mazur kelimesi, ''uzr'' sözcüğünden türetilmiştir. Uzr, birine karşı hatalı davranmak ve kabahatli olmak anlamına gelir. Mazur ise, özrü olan ve affedilmeyi hak eden kişi demektir. Kelimenin fiil hali ''mazuriyet'' şeklinde yazılır.
Mazur görmek Türk Dil Kurumu'nun yapmış olduğu açıklamaya göre mazur görmek kelimesini kullanan kişiyi mazeretli saymak, özrünü uygun görmek ve bağışlamak anlamlarına gelmektedir.
Travmatik kelimesi de travmaya sebep olan anlamına gelir. Travmatik olay ya da travmatik yaşantı ise kişinin yaşamına, bedensel ve ruhsal bütünlüğüne, sevdiklerine ya da inandığı değerlere karşı tehdit oluşturan, kişide ruhsal bir yaralanma yaratan ve buna bağlı bir takım psikopatolojik sonuçlara sebep olan olaydır.
Freud'a göre, travmatik nevroz, kişinin yaşadığı olayın etkisiyle çocukluk döneminde çözümlenmemiş ruhsal karmaşaların yeniden alevlenmesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle, çocukluğun erken dönemlerini sağlıklı bir şekilde aşabilmiş kişiler söz konusu rahatsızlığa daha az yatkınlık gösteriyor.
1. kişinin tutum, davranış ve işlevselliğinde uzun süreli olumsuz etkiye neden olacak şiddette rahatsız edici deneyim. Travma kişide yoğun ve belirgin korku, çaresizlik ve diğer yıkıcı duygulara sebep olur.
Obsesif kompülsif kişilik sahibi olanlar; takıntılı, titiz, inatçı, mükemmeliyetçi kişiler sıklıkla öfkeli olabilirler. Aslında bu kişiler son derece dürüst, çalışkan, ahlaki değerlere aşırı önem veren, son derece sorumluluk sahibi, kişilerdir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon adı verilen sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendisini rahatsız etmesinden ötürü, genellikle rahatlamak amacıyla ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize bir durumdur.
OKB, obsesyon adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan bir ruhsal hastalıktır. Kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir.
mahcup✅ (Doğru kullanım)
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri