Masal anlatıcısı dinleyicinin dikkatini toplayabilmek için masalın başında, sonunda ve bazen uygun görülen yerlerde masal tekerlemeleri söyler.
Masal tekerlemeleri dinleyenleri şaşırtmak, eğlendirmek ve keyiflendirmek için anlatımı hazırlayan anonim bir türdür. Masal tekerlemeleri masalın başında ortasında veya sonunda yer alan ses ve sözcük benzerliklerinden yararlanılarak oluşturulan yarı anlamsız sözcüklerden ya da sözlerden oluşur.
Ahlâka dayalı, yararlı, eğitici anlatılar olarak düşünülürler. Kaynakları çok eski devirlere dayanan, söylendiği zaman ve devirden izler taşıyan bir edebiyat ürünüdür. Mensur bir türdür. Kalıplaşmış bir tekerleme ile başlar, kalıplaşmış tekerlemelerle biter.
Kelime, dilimize Arapça'dan geçmiş. Onlara da Habeş ve Arami dillerinden. Dilimizdeki anlamı “bilinmeyen bir yerde, bilinmeyen şahıslara ve varlıklara ait olayların macerası” Zaten “bir varmış, bir yokmuş” ve “evvel zaman içinde” diye başlamaları da tanımı doğruluyor.
Kalıplaşmış ve artık herkes tarafından bilinen bir tekerleme ile başlar. Aynı zamanda kalıplaşmış tekerleme ile biter. Masalın özellikleri arasında serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşması yer alır. Masalın özellikleri arasında masalın genellikle mutlu sonla bitmesi yer alır.
İlgili 34 soru bulundu
Masal anlatıcısı dinleyicinin dikkatini toplayabilmek için masalın başında, sonunda ve bazen uygun görülen yerlerde masal tekerlemeleri söyler. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir karı koca varmış.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, o zaman idi ki bitten binek, pireden yedek, çavdardan kalkan, çöpten kargı olurmuş. Masal anlatımında kullanılan, masalın özünü ve yapısnı belirleyen, anlatımı zenginleştiren özel cümlelere verilen isimdir.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Kitap Açıklaması
Hükümetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. Ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla insanların arasına geri döner.
Bir Varmış Bir Yokmuş Deyiminin Anlamı (TDK)
Olup bitmiş çok eski bir hikayeyi anlatırken ya da hayal ürünü bir masala başlarken bir varmış bir yokmuş deyimi kullanılır. Bu deyim bir tekerleme olarak değerlendirilir ve hikayenin çok eskide kaldığını anlatır.
Bir Varmış Bir Yokmuş, edebiyatımızda Abdülmecid-Mustafa Reşit Paşa döneminden başlayıp Milli Mücadele'nin sonuna kadar olan devreyi rüya ve masal anlatan bir eserdir.
Edebi tür belirleyici özelliği “gerçek olduğuna inanılmaması” olan ve kalıplaşmış bir anlatım tekniğiyle anlatılan bu anlatılara “masal” (folktale) adı verilir.
Masallar dört tür altında toplanır: hayvan masalları, olağanüstü masallar, gerçekçi masallar ve tekerleme masallar.
Türk masallarının kaynağı ile ilgili şimdiye kadar araştırma yapılmamıştır. Ancak, derleme ve sınıflandırma çalışmaları yapılmıştır. Rus Türkoloğu Vasili Radlof, Türk masallarını derleyen ilk kişidir.
Tekerlemelerin belirli bir ana konusu yoktur. Birbirine aykırı düşünceleri, gerçekdışı, olmayacak durumları bir araya getirip mantık dışı bir takım sonuçlara vararak şaşırtıcı bir etki yaratırlar.
Şu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsuk, bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsuğa demiş ki; "ben bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsuğum" demiş.
İlk bölümün adı döşemedir. ''Bir varmış bir yokmuş'' ile başlayan tekerlemelerin tamamı masalların döşeme kısmını oluşturur. Serim bölümünde masalın ana kahramanları genel özellikleri ile birlikte tanıtılı. Düğüm bölümünde gerçekleşen olaylar çözüm bölümünde bir sonuca bağlanır.
Atasözü geçmişten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsenerek ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Türkçede "sav" ve "irsal-i mesel, darb-ı mesel" olarak da adlandırılır.
Halkın ortak yaratısı olarak ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa aktarılan, cin, peri, dev gibi olağanüstü kişileri de olan, olağanüstü olaylara yer veren, genellikle bir tekerle- meyle ya da bir varmış, bir yokmuş gibi bir sözle başlayan yazılara masal denir.
Yazıya geçmiş ilk atasözü örneklerine Mezopotamya'da bulunan tabletlerde rastlanmıştır. Bu tabletlerdeki atasözleri tarihin en eski atasözleri olarak ayrı bir değer taşır. Tevrat'ta "Süleyman'ın meselleri" diye anılan sözlerle bunlar arasında bir ilgi bulunduğu ortaya çıkmıştır.
"Bak Bir Varmış Bir Yokmuş", Fransızca C'est écrit dans le Ciel adlı şarkıya Fecri Ebcioğlu'nun 1961'de yazdığı Türkçe sözlerden oluşan bir aranjmandır. Türk pop müziğini başlatan şarkı olarak kabul edilir.
“Beyaz veba”nın öteki kentlere de yayılmasını önlemek için başkent abluka altına alınır, bir polis komiseri “suçlular”ı bulmakla görevlendirilir. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi José Saramago'nun Körlük'ten sonra kaleme aldığı Görmek, demokrasinin kırılganlığı ve hükümetlerce saptırılması üstüne şaşırtıcı bir taşlama.
Bir varmış bir yokmuş, Develer tellal, Pireler berber iken, Ben dedemin beşiğini Tıngır mıngır sallar iken Hop dedim Dedemi uçurdum, Kafdağı'ndan aşırdım.
Döşeme: Masalın tekerleme ile başladığı bölümdür. Serim: Olaylar ve kahramanlar hakkında ayrıntılı bilgi verilmeye başlanan bölümdür. Düğüm: Esas olayların yer aldığı ve masalın en uzun bölümüdür. Çözüm: Olayların bir sonuca bağlandığı bölümdür.
Kısa Tekerleme Örnekleri
Götür küpü, dök küpü. Getir küpü dök küpü. 2. Gül dibi, bülbül dili gibi.
Ses taklidine dayalı, kafiyeli ve eş sesli kelimelerden oluşan söz dizilerine tekerleme denir. Sözlü Türk edebiyatında, tekerlemeler masalların girişinde yer alır. Birçok tekerleme, tamamen anlamsız söz gruplarından ve ikilemelerden oluşur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri