13 satırda 6 kişiyi/geceyi/hayatı siken şiirdir. iyi ki bu zamanda yaşamamışsın, seni silivri'den dışarı bırakmazlardı bizim feministler. rakıyı fazla kaçırmış olacak ki ölümüne yardırmış neyzen.
Conversation. "Mecnun" adıyla bilinen küfürlü şiir Neyzen Tevfik'e ait değil...
Yürü Bre Ehli Deve - Mecnun.... - Murat "Neyzen Tevfik" - YouTube.
Türk edebiyatında otuzdan fazla şair tarafından işlenen ve çok sevilen bu aşk için yazılan en ünlü mesnevi, 1533 yılında Fuzûlî'nin Leylâ ile Mecnun adıyla kaleme aldığı eserdir.
Leyla'yı tam olarak hatırlayamadığı için dizide altı farklı Leyla (Leyla Yılmaz (Ezgi Asaroğlu), Mecnun için adını Leyla yapan Şirin Leyla (Müge Boz), Sedef Leyla (Zeynep Çamcı), Gotik Leyla (Neslihan Aker), Tatlımbaş Leyla (Tuğçe Kurşunoğlu) Leyla Yedinci (Melis Birkan)) yer almıştır.
İlgili 36 soru bulundu
Mecnun'a neden Leyla'yı alıp kaçmadın demişler , “Annesi üzülürdü, ben içinde Leyla olan kalbi kırmam” demiş. Mecnu...
Şiir, 1536'da Azerbaycan dilinde yazılmıştır. Bu şiir Fuzûlî'nin şaheseri sayılır. 3 bin 96 beyitlik olan şiir, Bağdat'ın Osmanlı hakimi Üveys Paşa'ya adanmıştır.
Şair ya da ozan, şiir yazan veya söyleyen kimsedir. Şair kelimesi Arapça'dan gelir; doğaüstü güçlere sahip, deli, kâhin gibi anlamlar da yüklenmiştir.
Türk şiirinde metafizik bunalımlarını, varlık algısından kaynaklanan bireysel trajedilerini, ferdî huzursuzluğunu şiirine konu eden bir şair olarak Tevfik Fikret, üzerine çok söz söylenen, şiirleri üzerine çok konuşulan isimlerin başında gelir.
1902 yılında Bektaşi dervişi oldu. Sütlüce Bektaşi Tekkesi'ne devam ettiği bu zamanlarda Şeyh Mümin Paşa'dan nasip aldı ve hayatının geri kalanını da şekillendirecek bu inancı ve biçimi benimsedi.
Neyzen Tevfik Kolaylı, 24 Mart 1879'da Bodrum'da doğdu. Asıl adı Mehmed Tevfik Kolaylı'dır. Dindar ve münevver bir ailedendir.
Neyzen Tevfik-İkinci Abdülhamit kavgasını hepimiz biliriz. Örneğin; 1905 yılında şair Eşref'in Mısır'da çıkardığı DECCAL gazetesinde Neyzen'in, Abdülhamit'in ağzından bir hicvi yayınlanmış ve bu yüzden de idama mahkûm edilmiştir.
Nizâmî'nin Hamse'sinde yer alan mesnevilerin en meş- huru Leylâ ile Mecnûn mesnevisidir. Yaşanmış olduğu varsayılan ve halk arasında dilden dile dolaşan meşhur bir Arap hikâyesinden hareketle eserini meydana getiren Nizâmî, hikâyeyi belli bir düzen içinde kurgulayarak bir ferdî edebiyat ürünü haline getirmiştir.
Leylâ vü Mecnûn mesnevisinde efsaneleşen aşkın kaynağı Arap dünyasına ait anonim bir hikâyedir. 3098 beyitten oluşan, içerisinde yer yer Leyla ve Mecnun'un dilleriyle yazılmış gazellerin bulunduğu eser, 1535 yılında Üveys Paşa'ya sunulmuştur.
1929 yılında başladığı yazı hayatı boyunca "sorumlu avare", "gözlemci balıkçı", "çakırkeyf sirozlu", "küfürbaz şair", "müflis tacir", "züğürt yazar", "hamdolsun diyemeyen rantiye", "anadan doğma çevreci" gibi sıfatlarla anılan Sait Faik'in tüm yazdıkları bir şair duyarlılığı içeriyordu.
' (Beyatlı, 2005a: 266) Yahya Kemal'in 1912'de Türkiye'ye döndükten sonra bu mülâkatın yapıldığı yıla kadar geçen sürede yalnızca 23 şiiri yayınlanmış bulunmaktaydı. Bunların da 20'si sadece iki yıl içinde, 1918 ve 1919 yıllarında çıkmıştır. O sebeple onun için “şiirsiz şair" yakıştırmasının uygun görülmesi doğaldır.
Listemizin ilk sırasında elbette, Türk şiiri denince akla ilk gelen, hem aşk hem memleket şiirleriyle ünlü, büyük üstad Nazım Hikmet yer alıyor. Şairliğinin yanında roman ve oyun yazarı gibi vasıflara da sahip olan Nazım Hikmet, 15 Ocak 1902 tarihinde, Selanik'te dünyaya geldi.
Bazı ülkelerin bazı şairleri, o ülkenin en büyük şairi seçilerek onurlandırılacak. Bu seçimi de elbette Amerikancı medya icra edecek. Buna göre 1968 yılında Türkiye'den Fazıl Hüsnü Dağlarca, “Yaşayan en büyük Türk şairi” seçildi ve ilan edildi. Haber Türkiye'de yayıldı.
Fuzûlî tarafından kaleme alınan çift kahramanlı aşk mesnevisi. Doğu edebiyatlarının klasikleşmiş aşk hikâyesi konularından olan Leyla ile Mecnun, 7.yy.da Kays b. el- Mülevvah'ın amcasının kızına karşı beslediği duygular için söylediği aşk içerikli şiirlere dayandırılan bir anlatıdır.
Ne demişti Neyzen Tevfik "Geldikleri gibi gitmediler; kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı!.. Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil!"
Ancak ilahi aşkın anlatıldığı Leyla ile Mecnun hikayesi, ilk kez 11. asırda, Nizam-İ Gencevi tarafından yazılmıştır. Bu hikaye gerçek olmasa bile, bir benzerinin Suudi Arabistan'da yaşandığına inanılmaktadır.
O âşıklar arasında en bilinenler Leyla ile Mecnun. Arap yarım adasında yaşayan Leyla Binti Mehdi bin Sa'd ile Kays Bin el Mülevvah, okulda tanışarak birbirlerine âşık oldu. Gittikçe alevlenen bu macerayı öğrenen Leyla'nın annesi kızını bir daha okula göndermedi. Kays okulda Leyla'yı göremeyince üzüntüden çılgına döndü.
LEYLA İLE MECNUN'UN MEZARI BULUNDU
İran'ın güneydoğusundaki Belucistan Eyaleti'nde Helmand Nehri kıyısında bulunan bir Tunç Çağı yerleşimi olan Shahr-e Sukhteh'de kazı yapan arkeologlar inanılmaz bir gerçekle karşılaştılar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri