Selimiye Camiî, Osmanlı padişahı II. Selim döneminde Mimar Sinan'ın yaptığı ve Osmanlı'nın önceki başkenti Edirne'de bulunan bir külliyedir. Mimar Sinan'ın 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" şeklinde nitelendirdiği Selimiye Camii, gerek Mimar Sinan'ın, gerek Osmanlı mimârîsinin en önemli eserleri arasında sayılır.
Mimar Sinan'ın Hayatı
Koca Sinan Osmanlı padişahlarından I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapmıştır. Yaptığı eserleriyle dünya tarihine adını yazdırmıştır.
Osmanlı padişahları I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan Mimar Sinan, yapıtlarıyla geçmişte ve günümüzde dünyaca tanınmıştır. Başyapıtı, "ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi'dir.
İmparatorluğun birçok köşesinde eserler veren Mimar Sinan, mesleğinde katettiği aşamaları üç büyük eseriyle tanımladı. Mimar Sinan 1548'de tamamladığı Şehzade Camisi'ni, "çıraklık eseri', 1557'de tamamladığı Süleymaniye'yi 'kalfalık eseri', 1575'te ibadete açılan Selimiye'yi ise 'ustalık eseri' olarak niteledi.
Edirne'nin ve aynı zamanda Osmanlı Döneminin simgesi olan cami; 1569-1575 yılları arasında II. Selim'in emriyle yaptırılmıştır.
İlgili 21 soru bulundu
1569-1575'te Sultan II.Selim'in emriyle yaptırılmıştır.Çok uzaklardan dört minaresi ile göze çarpan yapı, kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan'ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu da göstermektedir.
Dar'ül Hadis Medresesi tarihçesi: Edirne Selimiye Camii Külliye bütünlüğünde yer alan Dar'ül Hadis Medresesi, caminin arka avlusunda yer almaktadır. Caminin kıble duvarı önünde, güneydoğu-doğu aksında yer alan medrese, 1567–1574 yılları arasında inşa edilmiştir.
Kökeni ve devşirilmesi. Sinaneddin Yusuf, Kayseri'nin Agrianos (günümüzdeki Ağırnas) köyünde Ermeni veya Rum ya da Hristiyan Türk, olarak doğduğu düşünülmektedir. 1511'de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul'a gelmiş Yeniçeri Ocağına alınmıştır.
İmparatorluğun birçok noktasında katkılar veren Mimar Sinan, mesleğinde katettiği aşamaları 3 büyük eseriyle tanımladı. Sinan, 1548'de tamamladığı Şehzade Camii'ni "çıraklık eseri", 1557'de tamamladığı Süleymaniye'yi "kalfalık eseri", 1575'te ibadete açılan Selimiye'yi ise "ustalık eseri" olarak nitelendirdi.
Tarihin en büyük dahilerinden Mimar Sinan'ın kafatası 87 yıldır kayıp. Böylesine önemli bir değer, mezarında başsız bir şekilde yatıyor. 1930'lu yıllardaki Türklük tartışmaları nedeniyle 1935 yılında Sinan'ın başı, türbesindeki mezarından çıkarıldı.
Bunlar Şehzade Camii (1543–48), Süleymaniye Camii (1548–59), Kırkçeşme su işleri (1561–65), Büyükçekmece Köprüsü (1565–67) ve Edirne'deki Selimiye Camii (1568–74) idi. Bu tarihten sonra III. Murad döneminde büyük inşaat projeleri gerçekleştirmedi ve yaşlı bir insan olarak çalışmaları diğer mimarlara emanet etti.
Ünlü mimarın Mihrimah Sultan'a karşı içten içe hayranlık ve büyük bir aşk beslediği kimse tarafından bilinmemektedir. Mimar Sinan evli olduğu için, Mihrimah Sultan Rüstem Paşa ile evlendirilir.
Batı Ataşehir Camii ve Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından yapımı tamamlanan Ataşehir Mimar Sinan Camii'nin resmi açılışı törenle yapıldı.
Ancak Fatih'in cami için gönderdiği büyük sütunlardan birini uzun olduğu için kestirir. Fatih buna çok kızar. Mimar, “Burası DEPREM bölgesidir, bu sütunu taşımaz” deyince Fatih'in kızgınlığı öfkeye dönüşür. Ve bu öfkeyle Atik Sinan'ın ellerini bileklerinden kestirir.
Mimar Davud Ağa (? - 1599), Mimar Sinan'ın kalfalarından olup, Sinan'ın vefatından sonra Osmanlı Devleti'nin baş mimarlığına getirilmiş olan Türk mimardır.
Sergilenmesi düşünülürken kaybolan kafatasının nerede olduğunun hâlâ bir sır olduğuna dikkat çeken Hakan Sökmen, Mimar Sinan'ın kafatasıyla ilgili şu çarpıcı bilgileri paylaştı: "Çıkarılan kafatası tekrar mezara konulmamış, bunun yerine açılacak Antropoloji Müzesi'nde sergilenmesine karar verilmiştir.
Tarihçi Prof. Dr. Afet İnan, 1980'li yıllarda Kayseri'nin Ağırnas Köyü'nde yaptığı araştırmada, bu köyde yaşayan Ahmet Taşçıoğlu sülalesinin, Mimar Sinan'ın soyunun devamı olduğunu belirledi. Soyadı Kanunu ile birlikte bu sülalenin üyesi üç kardeş, Arslan, Öztaş ve Taştekin soyadlarını aldı.
Anasayfa Genel Hadis öğretiminin yapıldığı ilk şehir hangisidir? Hadis eğitimi veren ilk kurum olarak bilinen Daru'l-Hadis, Hicri 6. yüzyılda (Miladi 12. yüzyıl) Sultan Nureddin Mahmud tarafından Şam'da kurulan “Nuriyye” medresesidir ve ilk yöneticisi İbn Asakir'dir.
Camide, Mimar Sinan'ın tasarladığı caminin kusurundan dolayı Tanrı'nın mükemmelliğini sembolize etmeye çalıştığı 999 pencere bulunmaktadır. Kubbe ve iç kısım pembe ve mavi renklerle boyanmış geometrik desenlerle süslenmiştir.
Yer, mekan, ev gibi anlamlar gelen "dar" ile "hadis" kelimesinden oluşan darulhadis "hadis evi", "hadis okutulan yer" demektir. Terim olarak hadis ilimlerinin öğretildiği özel şube okullarına verilen isimdir.
Ancak bu minare Selimiye minarelerine göre çok kalındır Selimiye Camisi Minarelerinin ikisinde şerefelereçikmak için üçer merdiveni vardır. bu 3 merdiven farklı şerefelere çıkılda aynı minarede kimse birbirini göremez.
“Ters Lale” motifi
En sonunda, Mimar Sinan'dan camide bir lale motifi olmasını isteyerek arsasını satmıştır. Mimar Sinan da lale motifini ters olarak yapmıştır. Lale motifi bu arsada bir lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri