Birçok kişi bu sebeple uçakların arkasında dumanlar çıkartarak uçtuğunu zanneder. Halbuki bu beyaz iz, uçak motorlarının egzozundan çıkan su buharı ve sıcak havanın, bir anda soğuk hava ile buluşmasından kaynaklanan bir görüntü. Uçaklar alçak irtifalara indiğinde, dış hava ısındığından bu tarz beyaz izler oluşmaz.
uçakların gökyüzünde arkalarında bıraktıkları bu ize contrail denir. ingilizcede; yoğunlaşma anlamına gelen, ''condensation'' ve iz anlamına gelen ''trail'' kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiş bir sözcüktür contrail. tam türkçe karşılığı ''uçak kuyruk izi'' ya da ''yoğunlaşma izi'' şeklinde açıklanabilir.
bu ize yoğunlaşma izi'de denir. yoğunlaşma izleri, jet motorların egzozundan çıkan nemin üstteki soğuk havada yoğunlaşmasıyla oluşan bulutlardır. soğuk yeterliyse buz kristallerinden meydana gelir ve cirrus bulutları görünümündedirler.
Bunun aslında son derece basit bir açıklaması var: Dünyanın yavarlak şekli. Kutuplara yaklaştıkça daha basık hale gelen gezegenimizin yapısı sayesinde uçaklar düz bir çizgi üzerinde değil, kutuplara yaklaşarak uçarlar. Bu sayede arada bulunan mesafe kısalır ve uçakların varış noktalarına daha hızlı ulaşmalarını sağlar.
Uçuş için mesafenin uzun olduğu hissi olsa da dünyanın ortasının basık ve yuvarlak olması ve kutupların uzak olması nedeniyle mesafe uzamak yerine kısalır. Uçaklar kutuplara yaklaşarak uçarlar. Tıpkı denizciler gibi. İşte bu yüzden uzun uçuşlarda rota eğri ve uzun gibi gözükür.
İlgili 34 soru bulundu
Müslümanların kıblesi olan Kâbe'nin üzerinde kuşların uçamadığı iddiası asılsızdır. Kuşların Kâbe üzerinde uçtuğu, Kâbe'nin üzerine indiği hatta Kâbe'nin üzerine pislediği vakidir. Kâbe üzerinde böyle bir manyetik alanın varlığına dair bir bulgu yoktur.
Güney Kutbunda yer alan ve buzullarla kaplı olan Antarktika, Dünyanın en büyük beşinci kıtasıdır. Antarktika'da hiçbir devletin egemenliği bulunmamaktadır. Antarktika'nın insanlığın ortak mirası olduğu kabul edilmiştir ve bu durum Antark- tika ile ilgili olarak yapılan uluslararası antlaşmalarda da teyit edilmiştir.
Pilotlar şehir ışıklarının yanı sıra, fırtına bulutları ve şimşeklerden Kuzey Işıkları'na kadar değişik hava olaylarını ön koltuktan izliyor. Yıldızları gözlemleyen herkes uçakların havada ışık kullandığını ve karanlık saatlerde kayan yıldızlar gibi göründüğünü biliyor.
Yani bir yolcu uçağı, ne yaparsa yapsın Dünya'nın dönüşünden daha hızlı seyahat edemez. İşte bu yüzden uçaklar; Dünya'nın dönüş yönünün tersine yani doğudan batıya yaptıkları uçuşları, Dünya'nın dönüş yönüne doğru yani batıdan doğuya yaptıkları uçuşlara göre daha uzun sürede tamamlayabiliyor.
s-vtol tipi egzoz yönlendirmeleriyle uçaklar havada asılı kalabilirler.
Meteoroloji Sözlüğü'nde Kuyruk İzi:
Bu tip bulutlar, ya uçağın hızla geçmesi sonucunda oluşan basınç düşmesi sonucu adyabatik soğumadan ya da uçak eksozundan çıkan yoğunlaşma parçacıklarından kaynaklanmaktadır. Bu izlerin oluşabilmesi için, havada yeterince yüksek nispi nem ve belli bir sıcaklık gerekmektedir.
TİCARİ yolcu uçakları ne kadar yüksekten uçabilir? Günümüzde ticari uçaklar ortalama deniz seviyesinden yaklaşık 30.000 fit (9.144 metre) yüksekliğe ve biraz ötesine ulaşan yüksek irtifalarda uçar.
Birçok kişi bu sebeple uçakların arkasında dumanlar çıkartarak uçtuğunu zanneder. Halbuki bu beyaz iz, uçak motorlarının egzozundan çıkan su buharı ve sıcak havanın, bir anda soğuk hava ile buluşmasından kaynaklanan bir görüntü.
jet ucagidir. bu iz, belirli bir yükseklikten sonra, çıkan egsoz gazlarının içerisindeki su buharının birden soğuk hava ile karşılaşması sonucu oluşur. uçağın meteoroloji veya savaş uçağı filan olması ile ilgisi yoktur.
Aynı zamanda çift motorlu uçaklarda motorlardan herhangi birisi arıza yaptığı zaman uçakların güvenli bir şekilde uçuşa devam edebilmeleri için belirli bir irtifaya inmeleri gerekir. Tibet'in coğrafi yapısı ise bu iniş ne yazık ki mümkün değildir. İşte tam da bu yüzden Tibet'in üzerinden hiç uçak geçmez.
Peki herhangi bir anda gökyüzünde kaç uçağın seyir halinde olduğunu hiç düşündünüz mü? Sorunun cevabı, hem yılın günlerine hem de günün saatlerine göre farklılık gösteriyor olsa da uçuşları gerçek zamanlı olarak takip eden Flightradar24'e göre, herhangi bir anda gökyüzünde, 8.000 ila 20.000 arasında uçak var.
Yolcu uçakları ise değişkenlerin ideal ve stabil olduğu durumlarda ortalama 900-1020 kilometre hıza kadar çıkabilmekte. Uçağın hızını değiştiren etmenler ise uçağın havadaki konumu, rüzgâr akımının oluşturduğu etki gibi örneklendirilebilir.
Uçaklar ABD'den Japonyaya dolanarak uçmazlar. Pasifik okyanusundan en kısa mesafeyi kullanarak uçarlar. Bazen uçaklar askeri sahalara girmemek için dolaşmak zorunda kalırlar onun dışında yakıt tasarrufu, uçuş süresini kısaltmak için en kısa yolu kullanırlar.
Kısa cevap: Jet akımı
Uzun cevap: Doğudan batıya uçmak, batıdan doğuya gerçekleştirilen bir uçuştan daha uzun sürer. Bu, kısa mesafe uçuşlarda dikkat çekmeyebilir ancak 5 saatin üzerindeki tüm uçuşlarda çok daha belirgin bir hale gelir. Çünkü jet akımı denilen yüksek irtifa rüzgarları batıdan eser ve uçağı yavaşlatır.
Yolcuların istedikleri zaman perdeleri açarak veya kapatarak ışık seviyesini ayarlamalarına olanak tanır. Acil Durumlar: Pencere perdelerinin açık olması, acil durumlarda yolcuların dışarıyı gözlemlemesine ve tahliye sürecinin hızlandırılmasına yardımcı olur.
Pilotlar, IFR altında uçarken, adından da anlaşılacağı gibi uçağın kokpitindeki aletlerin/enstrümanlarının yanı sıra radyo sinyalleri ve GPS gibi uydu navigasyonu imkanlarını kullanarak uçaklarını rotasında tutarlar.
Geceleri iniş yapan uçaklar, genellikle pist aydınlatmaları ve görsel yardımcılar da kullanırlar. Pist aydınlatmaları, pilotlara pistin konumunu ve uzunluğunu belirlemede yardımcı olurken, görsel yardımcılar (örneğin PAPI ve VASI sistemleri) iniş açısını doğru bir şekilde ayarlamalarına yardımcı olur.
1959 yılında imzalanan ve ülkemizin 1995 yılında taraf olduğu Antarktika Antlaşması, Antarktika'yı barış ve bilime adanmış doğal koruma alanı olarak güvence altına almıştır. Antarktika bu özelliğiyle, insanlığın ortak yararına adanmış yegane toprak parçası ve deniz alanıdır.
Antarktika buz sahanlığındaki deliklerin yaklaşık 200 metre derinliğinde olduğu bildirilirken, deniz tabanında 77'den fazla türü içeren yaşam parçaları tespit edildi. Keşfedilen türlerin bir bölümünün daha önce tespit edildiği aktarılırken, büyük bir çoğunluğunun ilk kez tespit edildiği aktarıldı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri