PA, The Protection Grade of UVA anlamına gelir ve UVA ışınlarından cildi koruma gücünü ifade eder. Eğer ürünün üzerinde PA ibaresi görüyorsanız bu sizi SPF'nin yanı sıra ayrıca UVA ışınlarına karşı da koruyacağı anlamına gelmektedir.
PA+++ iyi bir koruma seviyesini ve 8-16 arası UVA-PF değerini, PA++++ ibaresi ise 16 üzerinde UVA-PF derecesini ve ürünün yüksek güneş korumasına sahip olduğunu gösterir. PA+ sınıflandırması, yüksek koruma sağlayan ürünlerde ayrıştırmaya imkan vermiyor, hepsi PA++++ olarak etiketleniyor.
PA “THE PROTECTİON GRADE OF UVA” Yani “UVA KORUMA FAKTÖRÜ” Ürünleri. Koruma Oranı Nedir: Japonya'da geliştirilmiş PPD reaksiyonuna dayanan bir ölçümleme sistemidir UVA. PA'nın yanın yer alan artı (+) işaretlerinin sayısı PPD ye denk gelecek şekilde koruma yüksekliğini gösterir.
Sun Protection Factor yani güneş koruma faktörü anlamına gelen SPF, genelde 15 ile 50 arasındadır. Değer ne kadar büyük olursa ürünün koruma etkisi de o kadar güçlüdür. Örneğin; SPF 50 bir güneş kremi SPF 15 bir kreme göre daha yüksek koruma sağlar. Cilt uzmanlarının tavsiye ettiği değer genelde 30 SPF'dir.
UVA ışınlarından korunma süresi hakkında fikir veren PPD (Persistent pigment darkening) UVA ışınlarının deriyi koyulaştırdığı süreyi ifade eder. Bir ürünün üzerinde 10PPD yazıyorsa cildinizin koyulaştığı süreyi 10 kat uzatabileceğiniz anlamı taşımaktadır.
İlgili 20 soru bulundu
PA++ ibaresini görüyorsanız bu da cildinizi UVA ışınlarına karşı 4 ila 8 saat arasında koruma sağlayabileceği anlamına gelmektedir. PA+++ ise cildi 8 saat üzerinde koruma sağlamaya yardımcı olacağı anlamına gelmektedir.
Genellikle verem-savaş dispanserlerinde yapılan bu testte ön kol cildi içine PPD maddesi verilir ve oluşan şişlik 3 gün sonra değerlendirilir. 5mm ve üzerindeki şişlikler pozitif olarak kabul edilir ve o kişinin daha önce tüberküloz mikrobu ile karşılaşmış olabileceğini gösterir.
Sadece siz yetişkinleri değil bebeklerinizi ve küçük çocuklarınızı da güneşin zararlı etkilerinden doğal bir şekilde koruyan herbal güneş koruyucu krem spf 100 max, tüm cilt tipleri için uygundur.
Yani 20 SPF derecesine sahip bir ürün 100 - (100/20)= 95 formülüyle UV ışınlarının %95'inden koruma sağlarken, 30 SPF yaklaşık %97'sinden, 50 SPF %98'inden korur. Ancak 100 SPF bile olsa hiçbir ürün asla %100 koruma sağlamaz, ancak %99 civarı koruma sağlar.
Güneş kremlerinin üzerinde SPF (Sun protection factor) adı altında bir değer bulunur ve bu değer, kremin cildi güneşten koruma gücünün bir göstergesidir. Uzmanların büyük bir kısmı en az 15 SPF, açık havada uzun vakit geçirilen durumlarda ise en az 30 SPF içeren güneş kremlerinin kullanımını önerir.
Eğer güneş kremi, günlük olarak kullanılacaksa bunun için SPF 15 ila 30 arası koruma faktörü yeterli olabiliyor. Fakat tüm cildin uzun süre boyunca güneş ışınlarıyla temas halinde olacağı plaj vb. alanlar için tercih edilen güneş kreminin SPF 30 ila 50 arasında bir değerde olması gerekiyor.
Güneşten kremi seçiminde markadan ziyade koruma faktörü ve uygulama sıklığı önemlidir. Bu kremlerin koruma faktörü (SPF) adı verilen numaraları vardır. Etkili bir korunma için numarası 15'ten büyük olan güneş kremleri tercih edilmelidir. Yüz için tercihen faktör 30 ve yukarısı daha uygun olur.
30 ve 50 faktör arasındaki temel fark koruma dereceleridir. 30 faktör cildi güneşin zararlı UVB ışınlarına karşı yaklaşık olarak %95 oranında korurken 50 faktör cildi yaklaşık %98 oranında korur. Yani iki faktör arasında çok az bir koruma oranı vardır.
Normalde güneşte 10 dakika kaldıktan sonra kızarmaya başlıyorsanız, SPF15 değerinde bir güneş kremi bu süreyi sizin için 15 kat uzatır ve 150 dakika boyunca (10x15=150) kızarmadan durabilirsiniz. Bu hesaba göre 50 faktörlü bir güneş koruyucu da 500 dakikaya kadar koruma sağlayabilir.
Dolayısıyla tenimizin sağlığını korumak için de 50 faktörlü güneş losyonu, köpüğü kullanırız. Güneş koruyucu kışın da kullanılmalıdır. Yazın cildimize sürdüğümüz kadar çok faktörlü olmasa da en azından 30 faktörlü losyon kullanmalı ve tenimizin sağlığını korumalıyız.
Güneş kremlerine tavsiye olarak; Hamilton Everyday Face Spf50+ Yüz için Güneş Koruyucu Krem, Heliocare Ultra Protection Gel, La Roche Posay Anthelios Anti Shine gibi ürünler verilebilir.
30 SPF ultraviyole ışınlarını %97 oranında engeller. 50 SPF ultraviyole ışınlarını %98 oranında engeller. 100 SPF ultraviyole ışınlarını %99 oranında engeller.
Yüksek faktörlü güneş kremleri daha fazla UVB koruması sağlar ve cildinizi yanmaktan korur. Ancak bazı araştırmalar çok yüksek faktörlerin cilt kanseri riskini azaltmak konusunda daha etkili olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla uzmanlar genellikle 30-50 faktör arasında olan güneş kremlerini öneriyor.
Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden cildi korumak üzerine üretilmiş olan güneş kremleri, kullanıcıların yaşadıkları bölgenin mevsim koşullarına ve kullanıcıların cilt özelliklerine uygun olarak farklı çeşitlere sahiptir. Bu çeşitler içerisinde 90 faktör güneş kremi ürünü de yer alır.
Sabah veya akşam saatleri gibi güneş ışınlarının etkisinin daha az olduğu zamanlarda düşük SPF'li koruyucular kullanabilirsiniz. Güneş ürünlerinde en çok tercih edilen SPF30 ve SPF50 ürünlerdir. Öğle saatlerinde güneşe maruz kalacaksanız SPF50 ve üzeri koruyuculuğa sahip ürünler kullanmanız önerilir.
Bu dönemlerde ise 50 SPF değerine sahip güneş kremlerinin tercih edilmesi doğru olacaktır. Kış aylarındaki bulutlu günlerde ise 30 SPF değerine sahip kremleri tercih edebilirsiniz. Kışın güneş kremi kullanılır mı sorusunu soran kişilerin aklına takılanlardan biri de karlı havalarda sürülmesi gerekip gerekmediğidir.
ULTRA ETKİLİ güneş koruyucu
BIODERMA geliştirdiği Photoderm Lait ULTRA SPF50+ ile tüm ciltlerin kullanımına uygun ve tüm ciltlerin kullanmaktan zevk aldığı bir ürün geliştirmek istedi. Bu yeni temiz içeriklere sahip formülasyon ile ürün, cildi tahriş etmeden etkili UVA ve UVB koruması sağlar.
PPD Testi Pozitif Çıkarsa Ne Olur? Ön kolun iç yüzeyine enfeksiyon yardımıyla yapılan PPD testinde koldaki 5 mm ve üzerindeki şişlikler test sonucunun pozitif çıktığına işaret eder. Bu pozitiflik durumu kişinin tüberküloz hastalığıyla enfekte olduğu anlamına gelir.
Tüberkülozun tanısında en eski ve günümüzde en sık kulla- nılan tüberküloz tarama testi, tüberkülin olarak bilinen saflaştı- rılmış bir protein türevinin (pürifiye protein derivesi= PPD) deri içine enjekte edildiği uygulamadır.
PPD TÜBERKÜLİN içeriğinde Mycobacterium adı verilen bir bakteri türünden üretilen özel bir protein olan tüberkülin bulunmaktadır. Bir dozu 5 TU/0,1 ml olup cilt içine (intradermal) özel bir Page 2 2 / 8 yöntemle uygulanan test solüsyonudur. Doktor reçetesi ile birlikte verilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri