Bu akımın başlıca temsilcileri arasında Théophile Gautier, Theodore de Banville, Leconte de Lisle, Jese Maria de Heredia, S.Prudhomme ve François Coppée bulunmaktadır. Türk edebiyatında ise özellikle Servet-i Fünûn döneminde ilgi görmüştür, Tevfik Fikret, Yahya Kemal ve Cenap Şahabettin başlıca şâirlerdir.
Türk edebiyatındaki parnasizm temsilcileri arasında ise Cenap Şahabettin, Tevfik Fikret ve Yahya Kemal isimleri yer almaktadır. Parnasizm akımı Türk edebiyatına ilk olarak Servet-i Fünun döneminde girdi.
(1835). 5 Page 6 Leconte de Lisle (1818-1894) ■ Parnas akımının kurucusu Leconte de Lisle'dir. 1852'de çıkardığı Poèmes Antiques (Eski Şiirler) kitabının önsözünde romantizme eleştiriler getirir.
Parnasizm akımının kurucusu Theophile Gautier'dir.
Parnasizm; 1866 yılında Fransa'da yayımlanan Le Parnasse Contemporain (Parnas Dergisi) etrafında toplanan ve aynı sanat görüşünü benimseyen şairlerin oluşturduğu şiir akımıdır.
İlgili 31 soru bulundu
Cenap Şahabettin (d. 21 Mart 1867, Manastır - ö. 12 Şubat 1934, İstanbul), Fransız şiir formu olan “sone” tarzının Türk edebiyatında ilk kez uygulayan, sembolizm ve parnasizmi Türk edebiyatına tanıtan; Batı edebiyatı etkisiyle gelişen Türk şiirine yenilikler sağlayan şair ve yazardır.
Sembolizm; büyük oranda Realizm, Natüralizm ve Parnasizme tepki olarak doğmuştur. Sezgiye ve yaratıcı imgeleme büyük önem vermişlerdir. Felsefi planda beslendikleri adların başında Alman filozof Immanuel Kant gelmektedir.
Romantik akımın ilk etkileri edebiyatımıza çeviri romanlarıyla girer. Fenelon'un “Telemak”ı ile başlayan çeviri çalışmalarını Victor Hugo'dan, Daniel Defoe'den, Alexander Dumas Pere'den, Lesage'dan Chateausriand'dan, Bernardin de Saint Pierre'den yapılan diğer çeviriler takip eder.
Bir diğer önemli husus ise bu akımın daha çok tiyatro akımı olmasıdır. Şinasi'nin La Fontaine'den, Ahmet Vefik Paşa'nın da Moliere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalar ile klasizm tanzimat edebiyatı döneminde tanınmaya başlanmıştır.
Darwinizm veya Darwincilik, İngiliz doğa tarihçisi Charles Darwin'in canlıların doğal seçilim yoluyla geliştiğini savunan evrim kuramı.
Parnasizm, romantizme tepki olarak doğduğu için bu akımda duygunun yerini düşünceler almış, parnasyenler şiirde ayrıntılı ve nesnel betimlemelere yer vermişler, duygusallığı reddetmişlerdir. Şiiri, ışık, gölge, renk ve çizgilerle sağlamayı düşünürler.
PARNASİZM AKIMININ ÖZELLİKLERİ: *Sadece şiirde görülen bir akımdır. *“Şiirde realizm” olarak görülür. *"Sanat için sanat" anlayışı benimsenmiştir.
Akım adını Yunan mitolojisinde ilham perilerinin yaşadığı yer olarak kabul edilen Parnas dağından esinlenerek 1866'da çıkarılan Le Parnasse Contemporain (Çağdaş Parnas) dergisinden almıştır. Parnas akımının ön sırada gelen özelliği hayat, insan ve tabiat karşısında gayri şahsîliği ve objektifliği önemsemeleridir.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola'nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya'da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika'da Theodore Dreiser, Ernest Hemingway, John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir.
Realizm akımının kurucuları Gustave ve Flaubert'tir. Bu akım, romantizme ve pozitivizm düşüncesine tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Felsefe tarihinde varoluşçuluk akımı olarak ele alınan kuram her ne kadar Nietzsche'nin döneminden sonra ortaya çıkmış olsa da pek çok kaynak Nietzsche'yi varoluşçu bir filozof olarak ele almaktadır.
Klasikçi oyun yazarlarına örnek olarak Pierre Corneille, Jean Racine ve Molière verilebilir.
Platon, bilginin gerçek anlamda ancak ruhsal bir aydınlanma ve akıl yoluyla elde edilebileceğini düşünmüştür. Ona göre, duyularla algılanan dünya değişkendir ve bu dünya hakkında gerçek bilgiye ulaşmak mümkün değildir. Gerçek bilgi, akıl ve felsefi düşünmeyle elde edilebilir.
Sembolizmin ilkelerini ve kuramını Stephen Mallarme hazırlamış, bildirgeyi ise Jean Moreas ortaya çıkarmıştır. Sembolizmin öncüsü ise bu akımın ortaya çıkmasından çok önce ürünler hazırlayan Charles Boudelaire'dir.
Kendi görüşleriyle beraber Gautier ve Banville'in de referanslarıyla ifade edilen ortak açıklama şudur ki; Parnasizm, söz boyama diye tabir edebileceğimiz şiirde mûsikî ve armoniyi, bununla beraber “sanat, sanat içindir” ifadesini temel alan bir akımdır.
Pozitivist, rasyonel ve materyalist görüşlerin insanlar üzerinde olumsuz etkisine karşın bireyin duyum ve duygularıyla var olduğunu savunan, somut varlıkların dış dünya ile insan duyuları arasında köprü görevi gören simgeler olduğu iddiasında olan sembolizm, anlamda kapalılığa ve musikiye önem veren bir akım olarak ...
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri