Realizm veya Gerçekçilik, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Bu yüzyılda gerçekleşen endüstriyel gelişmeler, toplumsal sınıfların belirginleşmesi, insanları duygular dünyasından gerçekler dünyasına itmiştir. Sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi) çalışmalar gerçekleştirmeye başladılar.
Gerçekçilik olarak Türkçeye çevrilen realizm, genel anlamı itibarıyla zihinde var olanların dışında zihinden ve zihindekilerdeki idelerden bağımsız olarak dış dünyada kendi başına var olan bir mevcudiyetin kabul edilmesidir. Felsefede yaygın biçimde kullanılan bir kavramdır.
Realistler insanların doğuştan iyiliğe eğilimli olmadığını, daha ziyade bencil ve rekabetçi olduğunu düşünürler. Realistlerin bu bakış açısı insan doğasını “bencil” olmasa bile “ben-merkezli” ve, bir arada var olmanın şartları mümkün olana kadar, çatışmacı kabul eder.
Realist yaklaşım, gerçekçi bir yaklaşım olarak tanımlanır. Realizm, asıl gerçek ve özgün olan unsurların karşılaştırılması, anlaşılması ve değerlendirilmesi olarak açıklanır. Realist yaklaşım, olayların ve durumların gerçekliğini kabullenmek, anlamak ve değerlendirmek için kullanılır.
Realizm akımının kurucuları Gustave ve Flaubert'tir. Bu akım, romantizme ve pozitivizm düşüncesine tepki olarak ortaya çıkmıştır.
İlgili 28 soru bulundu
Realizm akımının kurucusu olarak Gustave Flaubert kabul edilmektedir. Gustave Flaubert'in, 1857 yılında yazmış olduğu Madame Bovary adlı eser de Realizm akımının ilk büyük romanı olarak görülmektedir.
Realizmin asıl amacı, günlük yaşamın ve toplumsal sınıfların bilimsel bir nesnellikle incelenmesi ve bir bilim insanının klinik bulguları gibi nesnel bir bakış açısı ile ortaya koymayı amaçlar. Realizm akımının ki başlıca temsilcileri; Coutbert, Millet, Balzac, Tolstoy ve Daumier'dir.
Realizm veya Gerçekçilik, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Bu yüzyılda gerçekleşen endüstriyel gelişmeler, toplumsal sınıfların belirginleşmesi, insanları duygular dünyasından gerçekler dünyasına itmiştir. Sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi) çalışmalar gerçekleştirmeye başladılar.
Realizm, yaşanan hayatı, muhayyel unsurlarla süslemeden nesnel bir biçimde anlatmayı amaç edinen bir sanat akımıdır.
Realizmin amacı, günlük yaşamın önyargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve edebi eserlerin bir bilim insanının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır.
Realizm kuramına göre, iç politika karar alıcılarının veya insan doğasının kötü olması savaşı kaçılmaz yapmaktadır Dış politika da aynı iç politika gibi bir güç mücadelesidir. Dış ve iç politika arasındaki fark bu güç mücadelesinin yürütüldüğü koşullardır (Morgenthau,1960: s.37).
REALİZM AKIMININ ÖZELLİKLERİ:
*“Sanat, sanat içindir.” görüşü savunulur. *İnsanın duygularının onu aldatacağı savunulmuş, görülenin olduğu gibi verilmesinin gerekliliği üzerinde durulmuştur. *Nesnel anlatıma başvurulmuştur. *Konular, günlük hayatın gerçeklerinden alınır.
Realizm, 19. yüzyılın ortalarında Avrupa'da ortaya çıkan bir sanat ve edebiyat akımı. Bu akım; gerçekliği objektif bir şekilde yansıtmayı amaçlayan bir yaklaşımı ifade ediyor. Romantizmin aşırılıklarına bir tepki olarak doğan realizm toplumsal konulara daha gerçekçi bir yaklaşım getirmeyi hedeflemiştir.
Realizm, gerçekçiliği savunur ve her şeyi olduğu gibi göstermeyi amaçlayan bir edebiyat akımıdır. Auguste Comte'un ortaya attığı pozitivizm felsefesinin edebiyata uyarlanması sonucunda realizm akımı ortaya çıktı. Realizm, sanatta gerçekçiliği ifade eder.
Dünyada bilinen başlıca realizm akımı temsilcileri ise; Stendhal, Honore de Balzac, Eugenie Grandet, Charles Dickens, Jack London, Nikolay Gogol, Turgenyev, Dostoyevski, Tolstoy, Maksim Gorki, Mark Twain, Anton Çehov ve Ernest Hemingway'dir.
Realizm bir edebiyat akımını ifade etmektedir. Bununla beraber 19. yüzyılın ikinci yarısı içerisinde ortaya çıkmış olan bir akımdır. Ortaya çıkışı esas olarak romantizm akımına tepki özelliği taşımaktadır. Realizm diğer adı ile sanatta gerçekliktir.
REALİZM (GERÇEKÇİLİK)
1857 yılında Gustave Flaubert'in "Madame Bovary" adlı romanıyla, realizmin, romantizm karşısındaüstünlük sağladığı kabul edilmektedir. Realizmde, duygu ve hayaller yerini, toplum ve insan gerçeklerine bırakır. Konular gerçekten alınır. Yaşanan ve gözlenen gerçek bütün çıplaklığıyla anlatılır.
Realizm akımı, gerçekçi betimlemeriyle tanınır. Sanatçılar ve yazarlar nesneleri, hem kişileri hem de olayları mümkün olduğunca gerçekçi bir şekilde tasvir etmeye çalışır. Detaylara önem verilir ve objektif bir bakış açısıyla olaylar resmedilir.
Ahlakın, insanlardan bağımsız biçimde var olduğunu savunan görüşe ahlaki realizm adı verilmektedir. Ahlaki realistlere göre iyilik ve kötülük diğer her şeyden bağımsız, kendi başına birer gerçektir.
Gerçekçilik kavramı Fransızca realite kavramından türetilmiş, bir sanat akımı olarak ortaya çıkışı ise 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Realizm, (gerçekçilik) bir sanat akımı olarak, kendisinden önce doğmuş olan romantizme bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır.
Ortaya çıkışı romantizm akımına tepki niteliği taşımaktadır. Realizm diğer adıyla sanatta gerçekçiliktir.
Klasik realizmin fikir babaları E. H Carr ve Hans Morgenthau'dur. Buna karşılık olarak neorealizmin fikir babası Kenneth Waltz'dır. E. H Carr'ın The Twenty Years Crisis (1939) kitabı bir teori kitabı olmamasına rağmen yazıldığı zamana ve sürece ışık tutan bir eserdir.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri