Realizm akımının kurucuları Gustave ve Flaubert'tir. Bu akım, romantizme ve pozitivizm düşüncesine tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde ise realizm akımının temsilcisi olarak Recaizade Mahmut Ekrem kabul edilmektedir. Bilinen ilk Türk realist roman ise Recaizade Mahmut Ekrem tarafından kaleme alınmış olan Araba Sevdası'dır.
Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola'nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya'da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika'da Theodore Dreiser, Ernest Hemingway, John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir.
Modern Realizm'in kurucusu Hans Morgenthau, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası politikanın ulusal çıkarlar çerçevesinde nesnel kurallar ile yönetildiğini öne sürmektedir.
Realizm, konuların idealist bir tarzda ele alındığı Romantizm'e bir tepki olarak başladı. Realistler sıradan veya gerçekçi temaları ortaya koyabilmek için teatral dramadan ve sanatın klasik formlarından uzaklaşma eğiliminde oldular.
İlgili 24 soru bulundu
Realizmin asıl amacı, günlük yaşamın ve toplumsal sınıfların bilimsel bir nesnellikle incelenmesi ve bir bilim insanının klinik bulguları gibi nesnel bir bakış açısı ile ortaya koymayı amaçlar. Realizm akımının ki başlıca temsilcileri; Coutbert, Millet, Balzac, Tolstoy ve Daumier'dir.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Gerçekçilik olarak Türkçeye çevrilen realizm, genel anlamı itibarıyla zihinde var olanların dışında zihinden ve zihindekilerdeki idelerden bağımsız olarak dış dünyada kendi başına var olan bir mevcudiyetin kabul edilmesidir. Felsefede yaygın biçimde kullanılan bir kavramdır.
Gerçekçilik kavramı Fransızca realite kavramından türetilmiş, bir sanat akımı olarak ortaya çıkışı ise 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Realizm, (gerçekçilik) bir sanat akımı olarak, kendisinden önce doğmuş olan romantizme bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır.
Realistler insanların doğuştan iyiliğe eğilimli olmadığını, daha ziyade bencil ve rekabetçi olduğunu düşünürler. Realistlerin bu bakış açısı insan doğasını “bencil” olmasa bile “ben-merkezli” ve, bir arada var olmanın şartları mümkün olana kadar, çatışmacı kabul eder.
REALİZM(19.yy 2.
19.yy'lın 2.yarısında buhar makinasının bulunması,endüstriyel gelişmeler, toplumsal sınıfların oluşması ,duygular dünyasından insanı gerçekler dünyasına iter. İşte sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi)çalışmalara imza atarlar.
Sanatta ve edebiyatta Realizm, yaşamı olduğu gibi tasvir etme girişimidir. Realistlere göre, sanatçıların sınırlarını, izlenenleri makul olduğu kadar dürüst bir şekilde tasvir etmek belirler. Hayatı gerçeklikle gösterir, korkunç veya acı veren hiçbir şeyi atlamaz ve hiçbir şeyi idealleştirmez.
Realizm bir edebiyat akımı olmakla birlikte 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkışı romantizm akımına tepki niteliği taşımaktadır. Realizm diğer adıyla sanatta gerçekçiliktir.
Realizmin temelde dayandığı düşünsel arka plan, Pozitivzmdir. Pozitivizmin temellerini Hobbes, Newton, Locke, Leibniz, Berkeley, Saint-Simon gibi Aydınlanma Çağı düşünürlerinde bulmak olanaklıdır. Pozitivizmin kurucusu Auguste Comte'tür. Pozitivizmi göre olayların dayandığı doğal ve değişmez yasalar vardır.
Ahmet Vefik Paşa, Tanzimat dönemi, birinci kuşak sanatçılarındandır ve klasisizm akımından etkilenmiştir.
Molière (Jean-Baptiste Poquelin) XVII. yüzyılda oyunlarıyla hem dönemin kralı XIV. Louis'nin hem de Fransız halkının dikkatlerini üzerine çekmeyi başaran bir tiyatro oyuncusu, yönetmen ve yazardır. Nasıl ki tragedyada Corneille ve Racine en önemli isimlerse, komedyada da Molière adından söz ettirir.
REALİZM (GERÇEKÇİLİK)
1857 yılında Gustave Flaubert'in "Madame Bovary" adlı romanıyla, realizmin, romantizm karşısındaüstünlük sağladığı kabul edilmektedir. Realizmde, duygu ve hayaller yerini, toplum ve insan gerçeklerine bırakır. Konular gerçekten alınır. Yaşanan ve gözlenen gerçek bütün çıplaklığıyla anlatılır.
Realizm adı verilen bu akım, gerçekçilik anlamına gelmekte olup, sanatta ve özellikle roman ve hikaye türlerinde etkili olmuştur. Realizm, Auguste Comte'un pozitivizm felsefi düşüncesinin edebiyata uyarlanmış halidir ve sanat eserlerinde hayatın varoluşunu ve işleyişini gerçeği gibi yansıtmayı amaçlar.
REALİZM AKIMININ ÖZELLİKLERİ:
*“Sanat, sanat içindir.” görüşü savunulur. *İnsanın duygularının onu aldatacağı savunulmuş, görülenin olduğu gibi verilmesinin gerekliliği üzerinde durulmuştur. *Nesnel anlatıma başvurulmuştur. *Konular, günlük hayatın gerçeklerinden alınır.
Edebiyatımızda önemli bir yeri olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu Türk edebiyatında gerçekçilik bakımından ünlü Fransız realist yazarların temsilcisi konumundadır.
Realizm akımı, gerçekçi betimlemeriyle tanınır. Sanatçılar ve yazarlar nesneleri, hem kişileri hem de olayları mümkün olduğunca gerçekçi bir şekilde tasvir etmeye çalışır. Detaylara önem verilir ve objektif bir bakış açısıyla olaylar resmedilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri