Romantizm, Aydınlanma Çağı'nın rasyonalizm ve bilimsel yaklaşımlarına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu akım, duygusal tepkileri, doğanın güzelliğini, doğaüstü ve fantastik unsurları ön plana çıkarırken, aşk, doğa, özgürlük, bireysellik gibi tamaların yanı sıra duygusallığı da işlemiştir.
Alman, İngiliz, Amerikan, İskoç, Rus Edebiyatlarında Romantizmin Başlıca Temsilcileri: Johann Wolfgang Goethe. Friedrich von Schiller. Lord Byron.
Romantizm, Klasik Roman akımına tepki olarak 18. yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan, insanın yaratma özgürlüğü önündeki her şeye karşı duran bir akımdır.
18. ile 19. yüzyıl arasında ortaya çıkan romantizm, duygusallık ve hayali ön plana çıkaran entellektüel bir akım olarak ifade edilir. Avrupa'da başlaması ile beraber kısa zaman içerisinde tüm dünyaya yayılmış önemli edebi alanlardan olduğunu söylemek gerekir.
Bir ölçüde Sanayi Devrimi'ne, Aydınlanma Çağı'na aristokratik sosyal ve siyasi düzenine, doğanın bilimsel rasyonalizasyonuna ve klasisizme tepki olarak doğan, doğaya ve duygulara verdiği önemle bilinen bir akımdır.
İlgili 36 soru bulundu
En önemli gelişmeyi 1790‐1850 döneminde yaşadı. Klasizme karşıt olarak ortaya çıkan romantizm; yabanıllık, çekicilik, duygusallık, aşırılık, düşsellik konularını işledi ve dramatik olarak betimlemeye çalıştı.
Romantizm, genellikle Klasisizm ile karakteristik olarak bağdaştırılan rasyonellik, idealleştirme, denge, uyum, düzen gibi temel düşünsel öğelerin bir reddedilişini içerir. Ayrıca 18. yüzyıl rasyonalizmi ve fiziksel materyalizm başta olmak üzere Aydınlanma düşüncesine karşı eleştirel bir nitelik taşır.
Klasizme tepki olarak doğan romantizm akımı, diğer bir ifadeyle coşumculuk olarak bilinmektedir. 18. yüzyılın ortasında çıkan bu akım duygu ve hayali ön plana çıkaran bir yapıya sahiptir.
Coşumculuk adıyla da bilinen romantizm akımı, duygu ve hayalin ön plana çıktığı bir akımdır. Fransız ihtilali, eşitlik, özgürlük gibi ilkelerden beslenen romantizm akımı, o dönemde yaşanan olayların zemin hazırlaması sayesinde ortaya çıkmıştır.
Romantik dönem müziği, varyasyonların, kontrastların, geliştirmelerin çok ötesine giderek, hikaye anlatmak, resim çizmek ve karmaşık duyguları anlatmak amacı taşımaktadır. Klasik dönemdeki gibi soyut müzikal yapılar yerini, müzik dışı ifade içeriğine bırakır. Klasik Dönem ile temel farkı budur.
Felsefi Romantizm, evrenin tek bir birleşik ve birbirine bağlı bir bütün olduğunu ve yalnızca nesnel cansız madde değil, değerler, eğilimler ve yaşamla dolu olduğunu savunur. Romantik görüş, akıl, nesnellik ve analizin gerçekliği bağlantısız cansız varlıklara bölerek kökten tahrif ettiğidir.
Fransız İhtilali ve bu dönem yaşanan olaylar romantizme zemin hazırlamıştır. Romantizm Akımı, 18. yüzyılda klasisizm akımının katı kurallarına bir tepki olarak ortaya çıkan ama en temel ilkeleri 19. Yüzyılın başında Victor Hugo aracılığı ile “Cromwell” ismi verilen oyunun ön sözü ile ortaya konmuştur.
İlk romantik: J.J Rousseau
1750'ler romantizm öncesi dönem olarak adlandırılır. Bu dönemde akımın zemini oluşturuldu. Romantik kelimesi ilk olarak Rousseau'nun Yalnız Gezenin Hayalleri adlı eserinde kullanıldı. Çoğu yerde Victor Hugo'nun akımın kurucusu olduğu söylense de asıl kurucu Rousseau'dur.
Yine 18. yüzyılın sonlarında Almanya'da Alman romantizmi doğmuş ve Goethe ile Schiller gibi yazarların öncü olduğu Fırtına ve Coşku akımı ortaya çıkmıştır.
İlk kez İngiliz yazar William Hazlitt tarafından Fransız Edebiyatı'nda kullanılan “roman” kelimesinden türetildiği var sayılan “romantik” sözcüğünün, eski çağlara özlem duyan ve doğaüstü öğelere yer veren edebi eserler için kullanıldığı sanılıyor. 1800 ve 1850 yılları arasında sosyal ve siyasi düzene, doğanın bilimsel ...
Romantizm Akımı, dönemin toplumsal ve siyasi değişimlerine paralel olarak ortaya çıkmıştır. Sanayi Devrimi'nin etkileri, toplumun dönüşümü, ve bu dönüşüme karşı tepkiler Romantik eserlerin içeriğini etkilemiştir. Bu akım, geleneksel değerlere karşı çıkarak yenilikçi ve kişisel bir ifade biçimi sunmuştur.
Romantik ilişki kavramı, bireylerin genellikle özgür şekilde seçtiği ve tutku, sevgi, bağlılık, yakınlık, paylaşım duygularını yaşayabildiği bir tanımı ifade etmektedir.
Realizm veya Gerçekçilik, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Bu yüzyılda gerçekleşen endüstriyel gelişmeler, toplumsal sınıfların belirginleşmesi, insanları duygular dünyasından gerçekler dünyasına itmiştir. Sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi) çalışmalar gerçekleştirmeye başladılar.
Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola'nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya'da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika'da Theodore Dreiser, Ernest Hemingway, John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir.
Romantik bakış açısını niteleyen şey, şimdiki zamanın kimi insani değerlerden yoksun olduğuna dair acı veren melankolik inançtır.
Aseksüeller, cinsel çekim hissetmemelerini hayatlarının bir parçası olarak görüp, kalıcı karakteristik özellikleri olarak kabul etmektedirler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri