Warburton (1992, p. 57) araştırmasında, sigaranın kaygı ve öfke duygularını yatıştıran bir işlevi olduğunu göstermiştir. Fakat, sigara içenler, kısa bir süre önce sigara içmemişlerse olumsuz duygular veya sigarayı bıraktıktan sonra stres düzeylerinde artma, gerginlik gibi duygular belirtmektedirler.
Nikotin beyinde kimyasal ve biyolojik değişiklikler yapar. Dopamin adlı norötransmitterin salgılanmasını sağlar. Dopamin içiciye haz verir, konsantrasyonunu arttırır, enerji düzeyini yükseltir. Bu nikotinin pekiştirici etkisidir yani kişiler bu etkiyi elde etmek için maddeyi arzularlar.
Sigara içen kişiler sigara içme davranışlarını öfke, stres ve kaygı gibi olumsuz duyguları bastırmak amacıyla yapılan bir eylem olarak tanımlamaktadırlar.
Sigara dumanı ile vücuda alınan nikotin sinir sitemini etkileyerek uyanık kalma, rahatlama, dikkati toplama, keyif almaya yol açmaktadır. Bu etkiler, sigara kullanımını pekiştirerek, bireylerin sigara kullanmayı sürdürmesine ve sigara bağımlısı olmasına neden olmaktadır.
Bağımlılık düzeyinde olsun ya da olmasın, sigara ve tütün kullanımı olanlarda depresyon, anksiyete bozukluğu ve psikotik bozukluklar gibi bazı psikiyatrik sorunların bunları kullanmayanlara göre daha fazla olduğu bilinmektedir.
İlgili 29 soru bulundu
Dolaşım yoluyla tüm vücudu dolaşan nikotin beyinden geçerken endorfin denen mutluluk hormonu salgılanmasına neden olur. Bunun sonucu olarak beyin belirli aralıklarla bu maddeyi ister. Verilmediği takdirde o kişide huzursuzluk, sinirlilik ve depresif hareketler başlar. Madde alındığında yeniden rahatlama olur.
İnsanlar, sigara içmeyi içinde bulunan ve beynin dopamin yani bir çeşit “mutluluk” hormonu salgılamasını sağlayan nikotin nedeniyle keyif verici buluyor.
Sigara İçen Yetişkinlerde Sigara ve Stres İlişkisi
Bu sonuçlar, sigaranın duygu kontrolüne yardım etmek gibi bir işlevi olabileceğini göstermektedir. Warburton (1992, p. 57) araştırmasında, sigaranın kaygı ve öfke duygularını yatıştıran bir işlevi olduğunu göstermiştir.
Sigara içenlerin, beyin damar tıkanıklığı veya beyin kanaması sonucu ölüm riskleri içmeyenlerden iki kat fazladır. Sigara içmek hafızayı zayıflatır, öğrenmeyi ve mantıklı düşünmeyi olumsuz yönde etkiler. Sigara kullananlarda depresyon ve alzheimer riski de artmıştır.
Dişlerinin iç kısımlarında kahverengi siyah renkte lekeler, dış kısımlarında ise sarımsı lekeler meydana gelir. Sigara içenlerde cilt vaktinden erken kırışabilir, özellikle de dudakların, gözlerin, kulakların ve boynun etrafında. Yine uzun zamandır sigara içenlerde kuru bir öksürük ve çatallı bir ses tonu oluşur.
Narkotik maddelerin fiziksel acıyı dindirmesi gibi, nikotinde duygusal acıyı dindirir. Nikotinin etkisi geçtiğinde, duygusal acı hala yerli yerinde durmaktadır. Bu nedenle yeni bir sigaraya daha ihtiyaç vardır. Bu döngü devam eder ve sigaraya bağımlılığı gelişir.
Alman nörobilimciler sigaranın beynin korku merkezine etkilerini ortaya çıkaran bir araştırma yaptı. Buna göre sigaranın içindeki kimyasallar, kişilerin daha çabuk korkuya kapılmasına neden olarak, anksiyete ve paranoya geliştirmelerine sebebiyet veriyor.
İlk birkaç gün en kötüsüdür, ancak 2-4 hafta içinde çoğu insan için yoksunluk belirtileri sona erer. Nikotin ilaçları veya reçeteli ilaçlar yoksunluk semptomlarını hafifletebilir.
Sigara kullanımının güvenli bir sayısı yoktur. Günde 3-5 tane sigaranın zararı olmaz demek mümkün değildir, ancak daha az sigara içtiğinizde doğal olarak karşı karşıya kalacağınız risk daha az olacaktır.
Sigarayı içine çekmeyen dudak tiryakilerinde içmeyenlere oranla kalp krizi riskinin bir kat daha arttığı belirtiliyor. Sigaranın zararı dudaktan itibaren başlıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Sigara konsantrasyona yardımcı olmaz, sigaranın içerisinde herhangi bir madde konsantrasyonumuzu arttıracak beceriye sahip değildir.
Nikotin, beyinde uyarıcı olduğu kadar rahatlatıcı bir etki de bırakır ve kısa vadeli olarak konsantrasyon yetisini iyileştirebilir.
Sigarayı bırakmaya çalışan tütün kullanıcıları için nikotin yoksunluğu belirtileri rahatsız edici ve stresli ancak geçicidir. Nikotin yoksunluğu belirtilerinin çoğu, bıraktıktan 48 saat sonra zirve yapar ve sonraki 3 ila 4 hafta içinde azalır.
Sigarayı Bıraktıktan Sonra Psikolojik Değişiklikler…
Kişi eskisinden çok daha keyifli, çok daha iyi konsantre, çok daha az sinirli ve stresli, çok daha enerjik ve yaşam doludur. Doğru şekilde ve kafada bitirerek bırakan kişinin yaşadığı değişim tam olarak budur.
Sigarayı aniden bırakmak, nikotin yoksunluğuna neden olabilir ve bu da huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı gibi yoksunluk belirtilerini tetikleyebilir. Fiziksel ve Duygusal Zorluklar: Sigarayı aniden bırakmak, fiziksel ve duygusal zorluklarla karşılaşmaya neden olabilir.
Sağlıklı alternatiflerle sigaranın yerini tutabilir, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınızı olumlu yönde etkileyebilirsiniz. Egzersiz, doğa yürüyüşleri, meditasyon, sağlıklı beslenme ve sosyal etkinlikler gibi alışkanlıklar, sigarayı bırakma sürecinde size destek olabilir.
Mehmet Yavuz, "Nikotin eksikliği, depresyon ve anksiyeteye neden olmaktadır. Dolayısıyla sigaradan yoksunluk, sigara depresyonu dediğimiz durumu ortaya çıkabilir. Sigara depresyonu, nikotin eksikliğine bağlı olarak bırakanların hemen hepsinde görülmektedir.
1. günün sonunda: Kalp krizi riski 24 saat içinde azalmaya başlıyor. 2. günün sonunda: Tat alma ve koku duyusu 48 saatte artmaya başlıyor.
Hayır! Depresyona yardımcı olacak yöntemleri araştır. Sigara depresyonu tedavi etmez. Sigaranın hem kullananlar için hem de çevrelerindekilerde pek çok ciddi sağlık sorununa neden olabileceğini unutma.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri