Bıraktığınızda yani nikotin arzını kestiğinizde, beyin geri çekilir ve size açlık olarak hissettiğiniz mesajlar gönderir. Ama beyninizi yeniden yapılandırabilirsiniz. Sadece birkaç hafta içinde, bu fazladan nikotin reseptörleri yok olacak ve bu da bırakma planınıza bağlı kalmanızı kolaylaştıracaktır.
Sigarayı bırakmak, beyindeki nikotin seviyelerinin düşmesine neden olur ve böylece hafıza ve konsantrasyon üzerindeki olumsuz etkiler azalır. Sigara içenlerde, nikotinin neden olduğu bir dikkat dağınıklığı oluşabilir. Sigarayı bıraktıktan sonra, bu semptomlar azalır ve daha iyi bir dikkat seviyesine ulaşılabilir.
Sigarayı bırakmaya çalışan tütün kullanıcıları için nikotin yoksunluğu belirtileri rahatsız edici ve stresli ancak geçicidir. Nikotin yoksunluğu belirtilerinin çoğu, bıraktıktan 48 saat sonra zirve yapar ve sonraki 3 ila 4 hafta içinde azalır.
Sigara, alkol ve uyuşturucunun direkt olarak beyin damarlarını etkileyen etmenler olduğunu dile getiren Op.Dr. Burak Kınalı, “Özellikle sigara, damar yapısını bozduğu, beyin damarlarında büzüşmeye, tıkanıklığa ve sertleşmeye sebep olabildiği için beyin kanama riskini ciddi oranda artırabilir.
Sigarayı Bıraktıktan Sonra Psikolojik Değişiklikler…
Kişi eskisinden çok daha keyifli, çok daha iyi konsantre, çok daha az sinirli ve stresli, çok daha enerjik ve yaşam doludur. Doğru şekilde ve kafada bitirerek bırakan kişinin yaşadığı değişim tam olarak budur.
İlgili 44 soru bulundu
Vücut için teşkil ettiği bu olumsuz durumlar, sigarayı bırakmak için teşvik edici olsa da yoksunluk belirtilerinden dolayı bazı bireyler sigarayı bırakmakta zorluk çekebilir. Özellikle sinirlilik, yorgunluk, baş ağrısı ve yoğun nikotin isteği görülen yan etkilerden bazılarıdır.
Sigarayı bırakarak, birçok önemli hastalığın önüne geçmiş oluruz. Sigarayı bıraktıktan 20 dakika sonra; kan basıncı ve nabız normale döner, el ve ayak dolaşımı düzelir. 8 saat sonra, kan oksijen düzeyi normale döner, kalp krizi geçirme riski azalır. 24 saat sonra, vücutta karbon monoksit azalır, oksijen artar.
Nikotin beyinde kimyasal ve biyolojik değişiklikler yapar. Dopamin adlı norötransmitterin salgılanmasını sağlar. Dopamin içiciye haz verir, konsantrasyonunu arttırır, enerji düzeyini yükseltir. Bu nikotinin pekiştirici etkisidir yani kişiler bu etkiyi elde etmek için maddeyi arzularlar.
Sheba Sağlık Merkezi'nin yaklaşık 20 bin kişi üzerinde yaptığı araştırma, sigara içenlerin ve içmeyenlerin IQ ortalamalarını ortaya koydu. Araştırmaya göre, bir kişi ne kadar çok sigara içerse IQ seviyesi de o kadar düşük çıkıyor.
Nikotin, beyinde sadece birkaç saniye içinde dopamin salgılanmasını tetikler. Dopamin, 'ödül' hormonu olarak bilinir ve bizi mutlu hissettirir.
Sigara içilmediği zaman diliminde, oruçlu vakitlerde vücuttaki oksijen miktarı artar. İlk sigara anında kandaki oksijen miktarı düşerek nikotin bekleyen, nikotine alışan reseptörler yoğun bir şekilde uyarılır. Bu sebeple de baş dönmesi ve denge kaybı gibi durumlar meydana gelebilir.
İlk birkaç gün en kötüsüdür, ancak 2-4 hafta içinde çoğu insan için yoksunluk belirtileri sona erer. Nikotin ilaçları veya reçeteli ilaçlar yoksunluk semptomlarını hafifletebilir.
Beyindeki kan akışının azalması
Sigara, uzun süreli beyin hasarlarına yol açabilir ve bu da bellek, öğrenme, dikkat, odaklanma gibi bilişsel fonksiyonlarda bozulmaya neden olabilir. Ayrıca, sigara içenlerde beyin atrofisi, demans ve diğer nörolojik bozukluklar gibi ciddi sağlık sorunları riski de artar.
“Nikotin insan beyninde özellikle ödül mekanizmasını etkileyen bir merkezi uyarıyor ve dopamin dediğimiz morfine benzeyen bir madde salgılatıyor. Bu maddeye bağımlılık meydana geldiği için içiciler her defasında biraz daha salgılatmak üzere daha fazla sigara içme isteği duyuyorlar.
Nikotin, beyinde uyarıcı olduğu kadar rahatlatıcı bir etki de bırakır ve kısa vadeli olarak konsantrasyon yetisini iyileştirebilir.
Bilimsel araştırmalar sigara dumanında bulunan formaldehitin de beyin hücrelerini öldürdüğünü göstermektedir. Nitekim sigara içenler konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, baş ağrısı ve zihinsel yorgunluk gibi sorunları içmeyenlere göre çok daha sık yaşar ve bunu stres ya da iş yoğunluğu gibi nedenlere bağlarlar.
Bulgular, her gün sigara içen katılımcıların beyin hacimlerinin ortalama 7,1 santimetreküp daha küçük olduğunu ortaya koydu. Buna göre sigara kullanımı, beyin hücrelerinin yoğunlaştığı beynin gri maddesinde de 5,5 santimetreküp azalmaya neden olmuştu.
Yeni bilimsel araştırmalar, nikotin ve tütünün gelişmekte olan ergen beyninde ciddi ve kalıcı hasar yaptığını gösterdi. İnsan beyini 25 yaşına kadar gelişimini sürdürmektedir. Bu yaştan önce nikotine maruz kalanlarda özellikle beyinin ön bölümünde zarar oluştuğu gözlendi.
Sigarayı aniden bırakmak, nikotin yoksunluğuna neden olabilir ve bu da huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı gibi yoksunluk belirtilerini tetikleyebilir. Fiziksel ve Duygusal Zorluklar: Sigarayı aniden bırakmak, fiziksel ve duygusal zorluklarla karşılaşmaya neden olabilir.
Yaklaşık üç hafta süren huzursuzluk, uykusuzluk, bazen uykuya eğilim, sinirlenme, aşırı tepki verme, bazen kabızlık, konsantrasyon güçlüğü gibi sorunlar yaşanabilir. Bu yoksunluk belirtileri her üç kişiden ikisinde görülebilir, şiddeti kişiden kişiye değişir.
Sigara ve tütün ürünleri içenlerde; damar tıkanıklığına neden olmakta, inme yani felç riski artmakta, beyin kanaması gibi önemli sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Sigaranın içerisinde bulunan kimyasal maddeler haz duygusu meydana getirdiğinden, kişi daha fazla sigaraya yönelmekte ve bağımlı hale gelmektedir.
Sigarasız 1 Ay: Sigarayı bırakanların 1 ay sonra akciğer fonksiyonları iyileşmeye başlar. Akciğerler iyileştikçe nefes darlığı ve öksürük gibi şikayetler azalır. Fiziksel aktivitelere dayanıklılık artar, kişi daha rahat yürümeye ve koşmaya başlar.
12 saat sonra: Dolaşımdaki karbonmonoksit seviyesi normale düşer. 2 hafta–3 ay sonra: Kan dolaşımı ve akciğer işlevleri düzelir, kalp krizi riski düşmeye başlar. 1–9 ay sonra: Daha az öksürük olur, daha kolay nefes alınır. 1 yıl sonra: Koroner kalp hastalığı riski yarıya düşer.
Vücutta biriken nikotini dışarı atmada en etkili besinlerin başında hayat kaynağı olan su geliyor. Çünkü su, vücutta bulunan zararlı radikalleri dışarı atmada önemli bir rol üstleniyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri