Baş ve yüz ağrısı, yüzde basınç hissi, kafada boşluk-sersemlik hissi, koku alma duyusunda azalma, burun tıkanıklığı, burun veya geniz akıntısı, öksürük ve yorgunluk sinüzitin başlıca belirtileri arasında” dedi.
Koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi, tat-koku kaybı ve ateş akut sinüzitin klinik tanısında yer alan majör kriterleri oluşturur. Minör kriterler arasında ise baş ağrısı, kulak ağrısı, ağız kokusu, diş ağrısı ve halsizlik yer alır.
Evet, sinüzit baş dönmesi (vertigo) belirtilerine neden olabilir. Sinüzit, burun içindeki sinüslerin enfeksiyonu, tıkanması veya çevre dokuları tarafından baskılanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum, burun içindeki basınç değişikliklerine neden olabilir ve bu da baş dönmesi gibi belirtilere sebep olabilir.
Sinüzit doğru tedavi edilmediğinde farenjit, kronik gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit, beyin apsesi gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilir. Sinüzit tanısı kulak burun boğaz muayenesi ve endoskopik muayene, direkt grafi ve sinüs tomogrofisi yöntemleri ile konulur.
Ayrıca burunda dolgunluk, koku almada zorluk, kuru öksürük gibi yakınmaların da hastalarda bulunduğunu belirten Altın, 'Ağrı, burun çevresinde, yanak kısımlarında lokalize olup göze ve alın bölgesine doğru yayılım gösteriyor. Başı öne eğmekle kafada basınç hissi olabiliyor.
İlgili 16 soru bulundu
Akut Sinüzit
Oluştuğu zaman kişide burun tıkanıklığı, elmacık kemiği, göz çevresi ve alında doluluk hissine neden olur. Meydana gelme sebebi genel olarak viral solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Ancak bu duruma her zaman virüsler neden olmayabilir. Bakterilerin ve mantarların da akut sinüzite neden olduğu bilinmektedir.
Soğuk havaların başlamasıyla birlikte kendini sıklıkla gösteren sinüzit öyle bir hastalık ki, sadece fiziksel belirtiler göstermekle kalmıyor, aynı zamanda uyuşukluk, çalışma isteksizliği ve depresyon dahil olmak üzere birçok psişik semptomları da beraberinde getirebiliyor.
Sinüzit burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüzlerde dolgunluk ve basınç hissi, geniz akıntısı, öksürük, balgam, ağız kokusu, horlama, halsizlik ve yorgunluk yaparak hastaların yaşam kalitesini tansiyon ve şeker hastalığına oranla daha fazla bozar.
Sinüzite bağlı baş ağrısı yeni başlayan (akut) sinüzitte görülür. Sinüzitte baş ağrısından önce burun tıkanıklığı, sarı-yeşil renkli burun akıntısı, gözlerde ve şakakta dolgunluk, öksürük, geniz akıntısı gibi şikayetler gelir. Baş ağrısının lokalizasyonu da çok önemlidir.
"Önem verilmeyen bir gribal enfeksiyon, doğru tedavi edilmediğinde sinüzite yol açabiliyor. Sinüzit ise kronik farenjit, kronik bronşit, gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit ve beyin apsesine kadar varabilen ciddi hastalıklara davetiye çıkarabiliyor..."
Diş ağrısı: Sinüslerin iltihaplı olduğu yerde diş ağrısı hissedebilirsiniz. Baş dönmesi: Sinüzit baş dönmesine neden olabilir. Öksürük: Sinüslerin iltihaplı olduğu yerdeki mukus akışı akciğerlere doğru gidebilir ve öksürüğe neden olabilir.
Kronik sinüzitte ise tüm bunlarla birlikte başta bir ağırlık ve doluluk hissi vardır.
Antibiyotik almak sinüzitin süresini biraz kısaltır ve semptomları hafifletir. Tedavi genellikle 7-10 gün sürer. Kronik sinüzitte bazen uzun süreli tedavi (21 güne kadar) sunulur. Şiddetli bakteriyel sinüzit vakalarında , hastanede antibiyotikler intravenöz olarak verilecektir.
Akut sinüzite çoğunlukla viral bir enfeksiyon olan soğuk algınlığı neden olur. Bazı durumlarda, bakteriyel bir enfeksiyon da sinüzite neden olabilir. Kronik sinüzitin yaygın nedenleri şunlardır: Nazal polipler.
Yatış pozisyonunda yüksekte yatmak önemlidir. Bu yüzden bir yastık daha ekleyerek, yüksekte yatmak önemlidir. Alerjik tepkilere neden olabilecek, sigara dumanı, toz, küf gibi maddelerden uzak durulmalıdır. Çünkü, alerjenik maddeler de sinüzite neden olur.
Sinüzit ile en fazla karışan hastalıklar alerjik nezdde, burun tıkanıklığına neden olan burun içi eğiklik ya da burun eti büyümeleri, baş ve bölgesinde ağrıya neden olan migren, diş enfeksiyonu gibi hastalıklar ve başlangıç aşamasındaki viral üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır.
Tedavide burun açıcı spreyler ve soğuk algınlığı hapları, alerji hapları ve spreyleri, burun ile sinüs yıkama sıvıları ve spreylerinden faydalanılır. Kronik sinüzitler ise öncelikle ilaç tedavisi ile tedavi edilmeli, fakat dirençli vakalarda ve tekrarlayan durumlarda cerrahi tedavi düşünülmeli.
Burun akıntısı, nefes darlığı, eksik koku alma duyusu, tat alma duyusunda azalma, üst dişlerde ağrı, alın ve yüz bölgesinde baskı hissi, horlama, yüz ve baş ağrısı nazal poliplerle birlikte görülen kronik sinüzitin ortak belirti ve semptomları arasında sayılabilir.
Akut sinüzitin tedavisi antibiyotikler ve burun açıcı ilaçlarla yapılıyor. Eğer sinüzit kronik hale gelmişse ve sinüslerin burun içine açılan deliklerinde açılmayacak tıkanıklıklar oluşmuşsa ameliyatla tedavi etmek gerekir.
Bu dört ana belirti;
– Koyu, renksiz burun akıntısı ve geniz akıntısı, – Burundan nefes almayı oldukça zorlaştıran burun tıkanıklığı, – Gözlerde, alında, yanaklarda ve burunda acı, hissizleşme ve şişme, – Yetişkinlerde tat ve koku almada azalma, çocuklarda öksürüktür.
Horlama ve uyku bozuklukları gelişir. Uykuda nefes durması bunun sonucunda da tansiyon ve kalp ritim bozukluğu gelişebilir.
Genellikle tercih edilen antibiyotikler; Amoksisilin, amoksisilin-klavulinik asit, claritromisin, sefuroksim, sefprozil, lorakarbef, siprofloksasin ve levofloksasin olmaktadır.
Hava ve mukus burun ile sinüsler arasında rahat hareket edemezse mukus sinüsler içinde birikir ve basıncın artmasına neden olur. Hangi sinüsün etkilendiğine bağlı olarak yüzde veya alında üzerine basmakla oluşan, gözler arasında veya gerisinde, yanaklarda ve üst dişlerde ağrıya meydana gelir.
Halsizlikle beraber yoğun eklem ve kas ağrıları vardır. Kalıcı ağız kokusu olur. Nadiren kusma ve bilinç bulanıklığı olabilir. Yoğun göz ve baş ağrılarında ışığa duyarlılık gelişebilir.
Tedavi edilmeyen kronik sinüzitlerde sinüslerden geniz, boğaz ve alt solunum yollarına sürekli iltihaplı akıntı gelmesi hem bu bölgelerde de tekrarlar enfeksiyonlara neden olabilmekte hem de geniz bölgesine açılan kulak havalanma kanallarını etkileyerek kulak hastalıklarına yol açabilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri