Bağlı bulundukları Oğuz boyu hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte Bayat, Alkırevli (Alka-evli) ve Afşa boyuna bağlı olabilecekleri düşünülen İlbeyli aşiretinin (Pürlü, 2002: 23-28) Sivas'a gelmeleri, Orta Asya'dan Anadolu'ya 13. asırda vuku bulan göçler sırasında Halep yoluyla gerçekleşmiştir.
Alkaevli (Alkarevli) boyu Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biridir. Günümüz yerleşkesi Sivas civarıdır.
Türkmenlerin soyu Oğuz Türklerinin atası olduğu kabul edilen efsanevi Oğuz Han'a dayanmaktadır. Bazı Oğuz kabileleri için X. yüzyıldan itibaren Türkmenler diye bahsedilmeye başlanmıştır. Bu kabileler için bir müddet Oğuz ve Türkmen kelimeleri eş anlamlı olarak kullanılırken daha sonra onlara Türkmenler denilmiştir.
Osmanlı arşiv belgelerinde, yerleşim durumuna ve şekline bağlı olarak köylü «Türk» olarak adlandırılırken, göçer veya yarı-göçer topluluklar «Türkmen» ya da «Yörük» tabiriyle anılmışlardır. Aşiretler, yerleşik veya konar-göçer olma durumlarına ve bulundukları bölgelere göre «Türkmen» ya da «Yörük» adını almışlardır.
İlbeyli boyu, bugün yoğun olarak Suriye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis ve Sivas'ta yaşayan bir Türkmen boyudur. XII. yüzyılın sonlarında İran'ın Horasan bölgesinden Anadolu'ya geçtikleri tahmin edilmektedir.
İlgili 28 soru bulundu
Oğuzların Alkaevli (Alkarevli, Alkırevli) boyundan Sivas, Kilis, Maraş ve Suriye (Halep) yörelerinde yaşayan yerleşik Türkmenlerdir Yaklaşık beş asırlık konar göçer hayatından sonra 18. asırda yerleşik düzene geçmişlerdir.
Koçgiri aşireti veya Koçkiri aşireti, Çoğunlukla Sivas'ın İmranlı ve Zara ilçelerinde yaşayıp Kayseri, Tunceli, Erzincan ve Kahramanmaraş illerinde de görülmektedir. Alevi itikadına bağlı, Kürtçenin Kurmanci lehçesini konuşun bir aşiretdir.
Büyük Larousse'de ise Yörük, Orta, Güney ve Batı Anadolu ile Rumeli'de konar göçer yaĢamı sürdüren, Türkmen boylarından olan kimselere 14. Yüzyılın sonlarından itibaren verilen bir ad olarak kaydedilmektedir (Larousse, c:24). Türkmen kelimesi ise, Müslüman olan oğuzlara “Müslüman Türk” manasına “Türkmen” demiĢlerdir.
Bugün bu sorun, Irak Türkmenlerinin siyasi birliği, dirliği ve bütünlüğüne yönelik bir tehdit içerse de bu aşılamaz değildir.Irak Türkmenlerinin yarıya yakını Şiî/Caferi mezhebine mensuptur.
Son dönem Türk bilginlerinden Hüseyin Hüsameddin'e göre Türkmen adındaki "men" Türkçe büyüklük eki olup, Türkmen "büyük Türk" anlamına gelmekte, Necip Asım'a göre ise Türkmen kelimesi, Türk ile adam manasına gelen man' dan meydana gelmiştir ve "Türk eri" tabirinin tercümesidir.
Fransız Türkolog Jean Deny görüşüne göre ise “men” kuvvet ekidir ve Türkmen “Türkler'in de Türk'ü', soyca Türk ya da soyu Türk ve öz be öz Türk” anlamına gelmektedir.
Diyarbakır ve çevresindeki Türkmenler, Erzurum, Şanlıurfa, Gaziantep, Musul ve Halep Türkmen hattıyla doğrudan irtibatlıdır. Adı geçen bölgelerde yaşayan Türkmenlerin büyük çoğunluğu Alevidir ve yine bu toplulukların büyük bir kısmı Hacı Bektaş'ı kendilerine büyük pir olarak kabul etmektedirler.
Selçuklu devletinin sosyal ve etnik bünyesi, İslam olduktan sonra Türkmen adını alan Oğuz boyları idi. Selçuklu hanedanı ise yirmi dört Oğuz boyundan biri olan Kınık boyundan çıkmıştır.
Oğuz Kağan Destanı'na göre, Alkarevli boyu, Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri olarak bilinir. Bu boy, tarih boyunca çeşitli göçler yaşamış ve günümüzde Sivas bölgesi ile özdeşleşmiştir.
Sivas, Anadolu'nun en eski yerleşim birimlerinden biridir. Yazılı kaynak lara göre, sırasıyla Hititler, Asurlular, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve nihayet XI. yüzyılın ortalarından itibaren Türklerin eline geçmiştir.
İl merkezi nüfusu 233.153, Merkez ilçeye bağlı köylerin nüfusu 46535, ilin toplam nüfusu 695.528'dir. Bunun 77.700'ü Alevi, geri kalanı ise Sünnilerden oluşmaktadır. Bu da Sivas'ta yaşayan vatandaşların genel nüfusun % 11'inin Alevi olduğunu göstermektedir(86).
Dini konularda muhafazakâr bir yapıya sahip ve hassas olan Afganistan Türkmenleri, sünneti dini bir vecibe olarak görürler. Türkmenler arasında sünnet eylemi bütün çocuklar- da yapılması zorunlu bir durumdur.
Günümüzde İran ve Azerbaycan'da yaşayan Şii Türkmenler, “Caferî” olarak bilinmekte. Alevîler ise Anadolu'nun içi ve doğusunda yaşayan Türkmenler olarak karşımıza çıkmakta.
Türkmenler kendine “aydın sınıfı” denilebilecek bir eğitimli sınıf çıkaramamıştır. Dini yapıya bakıldığında Suriye Türkmenlerinin büyük çoğunluğu Sünni Hanefi mezhebine mensuptur. Çok az sayıda Alevi Türkmen bulunmaktadır.
Türkmenistan'da, diğer Orta Asya devletlerinde ve Sibirya topraklarında yaşamış olan kavimlerde hakim olan ilk dini inanış Şamanizm'dir. Orta Asya ve Sibirya kavimlerinin dini inanışlarına Şamanizm adı verilmektedir. Birçok Türkmen boylarında da İslamiyetten önce bu dinin hakim olduğu bilinmektedir.
Tahtacılar, genel olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinin ormanlık yörelerinde yaşayan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve kısmen günümüzde ağaç işçiliğiyle uğraşan Alevî Türkmenlerdir. Kızılbaş inancına sahiptirler.
Yörük kadını güçlü ve mücadeleci bir yapıda olmasına rağmen toplum içinde kocasını yüceltmektedir. Ayrıca aile arasında kocasının otoriteyi sağlamasına yardımcı olmaktadır. Aile ataerkil görünse de Yörük kadınları erkek kadar inisiyatif ve söz sahibidir. Yörük erkekleri kadınlara danışıp onlardan fikri almaktadır.
Bu aşiretlerin menşei Doğu Anadolu ve Güney Azerbaycan'a dayanmaktadır.
Sivas, Türkiye'nin en çok Alevî köyü bulunan ilidir. Sivas Alevîler'nin önemli bölümü Türkmenler'den oluşmaktadır. Sivas'ın belirli bölgelerinde, özellikle Zara ve İmranlı ilçesinde ise 500 senedir bölgenin yerlisi Koçgiri Alevileri oturur.
Ağırlıklı olarak Sivas'ın İmranlı, Zara ilçeleriyle Erzincan'ın Refahiye ilçesinde yerleşik olan Koçgiri, Kürtçe'nin Kurmançi lehçesiyle konuşan Alevi bir aşirettir. Aşiretin bir bölümü on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında Yıldızeli, Kangal, Göksun, Sarız, Tufanbeyli yörelerine giderek yerleşimler kurmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri