Bazı düşünürler Sokratik ironiyi, konuşmacının karşısındaki kişiyi överek, dolaylı bir şekilde onu eleştirmesi ve suçlaması nedeniyle, bir tür kandırma anlamına geldiğini ifade etmektedirler. Halbuki Sokrat'ın ironik tutumunun asıl amacı kandırmak değil, alçakgönüllülükle karşıdakini doğru olana yöneltmektir.
Söylenen ya da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında, karşıt söylenceyi ya da eylemi, çelişki noktasına çekmeyi hedefler. Mizahtan farklı olarak, ironi daha eleştirel yaklaşır. İroni mimik, jest ve tonlama ile söylemek istenenin altını, dolaylı çizer.
En eski ve hala en güçlü öğretim tekniklerinden biri olan Sokratik yöntem, öğrencilere cevapları vermeye değil, sorular sormaya odaklanır. Sokrates, bu tekniği, bildiklerini sorgulaması ve görünenin ötesine bakması için insanları teşvik etmek amacıyla kullanmıştır.
Başka bir ifadeyle Sokrates'in diyalektik yöntemi soru-cevap yoluyla karşı tarafı anlama ve buna bağlı olarak da ondan bir şeyler öğrenme amacı güden bir yöntemdir. Bu yöntemle o, karşısındakileri sorduğu sorular üzerinde düşünmeye itmektedir.
Ünlü filozof Sokrates'in adı ile anılan Sokrat Tartışması, öğrencilere soru sorarak öğretme yöntemi olarak ifade edilebilir. Sokrates bu teknik ile öğrencilerin düşüncelerinde bulunan tezatları ortaya çıkarmayı hedefler. Ardından onları sağlam ve makul sonuçlara yönlendirirdi.
İlgili 34 soru bulundu
Maiotik, bir öğrenme yöntemidir, ironi tersi olduğu düşünülen maiotik yöntemi sorarak öğretmeyi amaçlamaktadır. Konuyla ilgili bilgi sahibi olmayan kişiye ne kadar çok şey bildiğini açığa çıkaran Sokrates'in geliştirdiği bir yöntemdir. Sokrates, kimseye öğrenmeyi dayatmamış, örnekleri etkin kılmaya özen göstermiştir.
Sokratik yöntem 3 aşamalı olarak gerçekleşmektedir. İlk aşamada karşıdaki kişiye sorular sorularak onun neyi bilip neyi bilmediği araştırılır. İkinci aşama ironi (ironie) yani alaydır. Son olarak ise fikir doğurtulmaya (maieutique) başlanır.
Sokrates'in şahsi hayatının bazı yönleri, onun felsefesini de etkilemiştir. Örneğin, annesinin ebe oluşundan yola çıkarak “Sokratik Yöntem” olarak da bilinen “Maiotik(doğurtma) Yöntem” i geliştirmiştir ki bu yöntem genel anlamıyla Sokrates'in felsefi sorgulamalarında kullandığı yöntemdir.
Diyalektik düşüncenin temel noktası, onun değişimi ve hareketi temel alması değil, hareketi ve değişimi çelişki temeline dayanan olgular olarak görmesidir. Geleneksel biçimsel mantık çelişkiyi kapı dışarı ederken, diyalektik düşünce onu kucaklar. Çelişki tüm varlığın temel bir özelliğidir. Maddenin ta derininde yatar.
Sokrates'in dile getirdiği ahlak değerleri, evrensel ölçüde iyi, "tümel", kalıcı, her durum ve zamanda geçerli, tekil olaylarla değişmeyen kavramlardı. Ölçülü olmak, yardımseverlik, yüreklilik, doğruluk, adalet, yasaya itaat gibi değerler, onun varlığına inandığı evrensel değerlere verilebilecek örneklerdendir.
Sokratik doğurtma yöntemi uyarınca; insanda aktive edilmeyi bekleyen; erdemli olanın, ahlaki olanın bilgisini ve dolayısıyla insanın manevi bo- yutunu güçlendirecek değerleri ortaya çıkarması sağlanarak insanın ger- çek mutluluğa ulaşmasına aracılık edilebilir.
Sokratik yöntem, antik dönem Yunan filozofu Sokrates'in (MÖ 470 Alopeke, Attika - MÖ 399 Atina) felsefi düşünüşü ve bilgiyi soru sorarak öğretme yöntemidir. Sokrates'in öğrencilerine bilgileri sorular sorarak öğretmesi Sokratik Diyalog adıyla bilinir.
Erdem nedir? diye sorduğumuzda Sokrates'in cevabı yine nettir: Erdem bilgidir.Dolayısıyla bilgisizlik de erdemsizliktir. Bütün insanların iyiyi isteyip kötüden kaçan biryapıda olduğunu düşünen Sokrates için hiç kimse bilerek ve isteyerek kötülük yapmaz, kötülükbilgisizlikten kaynaklanır.
İroni, herhangi bir konuda asıl söylemek istenen ifadenin tam tersini söylemektir. İroni yapmanın amacı alay etmektir. İroni ifadeleri tıpkı mizah gibi kişiyi güldürebilir ancak ironide daha çok alay etme ve eleştirme amacı vardır.
Türk Dil Kurumu'nda yer alan tanımında olduğu gibi bir sözün tersini kastederek onunla alay etmek ironidir. Örneğin iş yerine gelmek için oldukça özenmiş, saçlarını taramış, kıyafetlerini ütülemiş birine” Bugün çok kötü gözüküyorsun” demek durumu sözel ironi ile anlatmaktadır.
Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiçbir metafiziksel kavramı kabul etmeyen felsefe kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, var olan tek tözdür.
Başlangıçta tartışma sanatı ya da çelişkili yollardan muhataplarını ikna etme sanatı anlamına gelmektedir. Karşıtlıkları kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimidir, diyalektik ve Sokratik yöntem, tartışma ve düşünme sanatı olarak diyalektiğin Antik Çağ'daki en yetkin hâlidir.
Marx'ın Hegel'den aldığı ve maddi süreçler üzerine oturttuğu diyalektik kavramı, tarihsel sürecin tez-antitez-sentez biçiminde yeni aşamalara geçerek ilerlemesini ifade eder. Diyalektik, doğanın olduğu gibi toplumun da çelişkiler ve çatışmalar üzerinden gelişen ilerlemesine işaret eder.
Rasyonalizm akımının en önemli temsilcileri, Sokrates, Platon, Aristoteles, Farabi, Descartes ve Hegel'dir. Akıl yolu ile belirlenmiş, genel geçer ve kesin bilgiye dayanan matematik ve mantıktır. Sokrates, ilk rasyonel düşünür olmasına rağmen sahip olduğu görüşlere dair ardında herhangi bir eser bırakmadı.
Sokrates bireylere göre değişmeyen, akla dayalı kesin bilgiyi savunur. Ona göre herkes için geçerli olan doğru bilgi mümkündür. Sokrates' e göre insan zihni doğuştan bilgiye sahiptir ve doğru bilgi akla dayalıdır. Doğuştan bütün bilgilere sahip olduğumuz için akıl bilginin yaratıcısı değil taşıyıcısıdır.
"Doğru ve genel geçer bilgi elde edilebilir. Böyle bir bilginin kaynağı akıldır, düşünmedir." tezini savunun görüşe, akılcılık (rasyonalizm) adı verilir. Bu görüşe göre, akıl yoluyla belirlenmiş zorunlu, kesin, genel geçer bilgi örneği matematik ve mantıktır. SOKRATES (M.Ö.
Miletli Thales (Grekçe: Θαλῆς, Thalēs; y. MÖ 624/623 – MÖ 548/545), Milet, İyonya'dan bir Antik Yunan matematikçi, astronom ve Sokrat öncesi filozoftu. İlk filozoflardan olduğu için felsefenin ve bilimin öncüsü olarak adlandırılır.
Konuştuğu kişilerde doğruyu meydana çıkarmaya girişir, ve onun zihninde saklı olan bilgileri doğurtmaya uğraşırdı. Bu sanatına da, annesinin ebeliğine benzeterek maieutique (doğurtma, doğurtuculuk, doğum yardımcılığı, ebelik) adını veriyordu.
Sonuç olarak, Platon'a göre bilginin konusu, bizi kuşatan dünya hakkındaki olağan yargılarımıza konu olan tikel şeyler, duyusal, maddi, oluş ve yok oluş içinde olan şeyler, yani “sanı” nesneleri değil, konusu mutlak ve değişmez özelliklere sahip olan “bilgi” nesneleridir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri