✓ Subkütan ilaç uygulaması sırasında enfeksiyon gelişiminin önlenmesi için kullanılan materyalin kontamine olmamasına dikkat edilmelidir. ✓ Enjeksiyon alanı yara, skar dokusu, nekroz, apse, ödem, nodül, yanık ve şişlik yönünden kontrol edilir. ✓ İlaç uygulaması sırasında aseptik tekniğe dikkat edilmelidir.
Özellikle bu ilaçların farmakodinamik, farmakokinetik özellikleri ve SC enjeksiyon uygulamalarında uygulama hatala- rından kaynaklı komplikasyonlar görülebilmektedir. Hatalı SC enjeksiyon uygulamalarına bağlı olarak gelişen komplikasyonlar; bölgesel ağrı, ekimoz ya da hematom olarak belirtilmektedir.
Aspirasyon uygulama ve hava kilidi tekniği kullanma
Hava kilidi tekniği ile ilgili olarak da subkutan enjeksiyonu sırasında 0.1-0.2 ml hava kilidinin kullanılması önerilmektedir. Bunun gerekçesi iğnenin geri çekilmesi sırasında enjekte edilen heparinin cilt içine sızmasını engellemektir.
Günümüzde subkütan heparin enjeksiyonu çeşitli tedavilerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Subkütan heparin enjek- siyonundan sonra ekimoz, hematom ve ağrı gelişimi en yaygın komplikasyonlardandır.
İlgili 30 soru bulundu
Subkutan enjeksiyonlarda iğnenin dokuya giriş açısı kavranabilen dokunun miktarına ve iğne boyuna göre 45˚-90˚ arasında olmalıdır.
Yazımızda bahsettiğimiz üzere yanlış iğne yapıldığında ortaya çıkan belirtiler takip edilmelidir. Ağrı, yanma, şişlik, morarma, ateş, enfeksiyon ve solunum güçlüğü gibi belirtiler iğne yapıldıktan sonraki ilk bir iki saat içerisinde görülürse vakit kaybetmeden tıbbi yardım almalısınız.
Uygulama yapacağınız el ile deri altı gevşek bağ dokusuna 5 mm.'lik iğne ucu ile doku kavrandığında en az 5 cm yükseliyorsa 90 derecelik açı en az 2-2.5 cm yükseliyorsa 45 dercelik açı oluşturacak şekilde SC enjeksiyonu yavaş hızda uygulamalısınız.
Deri Altı (Subkutan / SC) Enjeksiyon: Deri altına iğne yapmak için en uygun olan yerler, üst kolun dış yüzeyi ve/veya bacağın üst – dış kısmıdır. Bunlara ilave olarak memenin üstünden veya karın derisinden de iğne yapılabilir. İnsülin, heparin gibi ilaçlar bu yolla zerk edilir.
Subkütan doku, kas ve dermis tabakası arasında yer alır. Subkütan doku kalınlığı en fazla karın bölgesindedir (4– 10). Subkütan doku, kan damarından zengin olmadığı için ilaç emilimi intramusküler enjeksiyondan daha yavaş, intra- dermal enjeksiyondan ve oral alınan ilaçlardan daha hızlıdır (5–8).
4.TANIMLAR: Hava Kilidi Tekniği: İntramüsküler enjeksiyonlar sırasında bu teknik kullanılırsa, tahriş edici ilaçların cilt altı dokusunu tahriş etme olasılığı aza-lır. Enjektöre verilmesi gereken ilaç doğru dozda çekilir ve kontrol edilir. Bundan sonra enjektöre 0,2- 0,3 ml hava çekilir.
İğne girince doku serbest bırakılır 8.13. Heparin ve insülin dışında bir ilaç uygulanmışsa kan kontrolü yapılır 8.14.
OKSAPAR flakonu nereye enjekte edeceksiniz ? OKSAPAR'ı karın bölgenizde derinizin altına enjekte etmelisiniz. OKSAPAR'ı kesinlikle kas içine enjekte etmeyiniz. Kasta kanamaya neden olabilir.
Bu nedenle hasta veya yaralılar için zorlayıcı bir enjeksiyondur. Bir ml'den fazla verilen ilaçlar ağrıya neden olmakla beraber, emilemediğinden doku altında birikerek sert, ağrılı apselerin oluşumuna sebebiyet vermektedir. Zorunlu durumlarda en fazla 2 ml ilaç verilebilir.
Enjeksiyon sırasında iğnenin sinire tekabül etmesi halinde anında hasta ani, şiddetli bir ağrı duyar ve çoğu zaman bu ağrı sinir trasesi boyunca yayılır. Daha geç dönemde ortaya çıkan periferik sinir yaralanmasına dair belirti ve bulgular yukarıda sayılan diğer sebeplerden ötürü olmaktadır.
Literatürde subkutan enjeksiyon uygulamalarında uygun olan bölgeler üst kolun dış yüzü, uyluğun ön yüzü, skapula altı ve abdominal bölge olarak sıralanmaktadır (Rosdahl, 1995; Potter & Perry, 1997; Timby, 1996; Craven & Hirnle, 2003; Akça Ay, 2008; Sabuncu, 2008).
Deri kalınlıklarına göre 4 mm iğne ile subkutan bölgeye tüm vücut bölgelerinde rahatça ulaşılabileceği gösterilmektedir Bu sonuçlar kısa iğne uçlarının da diyabetlilerde güvenle kullanılabileceğini desteklemektedir.
Subkutan enjeksiyonlarda hematom veya ekimoz oluşumu olağan bir durumdur. Çünkü uygulama, hassas bir şekilde yapılmadığında veya iğne doğru açıda deri altında hareket etmediğinde damarlara zarar verir ve kan sızıntısı oluşur.
DMAH heparin, genellikle abdominal bölgesine uygulanmakta, uzun süreli kullanımda diğer SC enjeksiyon bölgeleri arasında rotasyon önerilmektedir. Enjeksiyon uygulama hızının 10 sn.'den fazla olduğu çalışmalarda 48 st. ve sonrasında ağrının daha az, hematom büyüklüğünün ise değişiklik göstermediği görülmektedir.
OKSAPAR'ı karın bölgenizde derinizin altına enjekte etmelisiniz. OKSAPAR'ı kesinlikle kas içine enjekte etmeyiniz. Kasta kanamaya neden olabilir. Derinizi nazik bir şekilde parmaklarınızın arasına sıkıştırınız ve enjeksiyon boyunca bu şekilde tutunuz.
Uzun süreli tekrarlayan enjeksiyonlar için enjeksiyon bölgesi belli bir düzene göre önceden tespit edilmelidir. Bunun için genelde sağ kol → sol kol→ sağ göbek alanı→ sol göbek alanı→ sağ bacak→ sol bacak→ sağ kol düzeneği uygulanır. 25 numaralı, 0.75 - 1.5 cm uzunluğundaki iğneler kullanılır.
İğne ne kadar kısa olursa, kasa enjeksiyon yapılması riski de o kadar azalır. Enjeksiyonun kasa yapılması hem acı hissini arttırabilir, hem de insülinin etkisini istenmeyen şekilde hızlandırır.
İğnenin damara isabet edip etmediğini anlamak için piston geri çekilip enjektöre kan gelip gelmediğine bakılmalıdır. Enjektöre kan gelirse iğneyi bir parça geri çekip başka bir istikamete doğru yeniden batırılmalıdır.
Damar içi enjeksiyonları için en uygun yer, kolda dirseğin ön yüzündeki toplardamarlardır. Buradaki toplardamarların vaziyeti M harfine benzer. Bu M harfinin herhangi bir yeri iğne yapmak için uygundur.
İlaç uygulanan enjeksiyon bölgesindeki aşırı hassasiyet de bireyin ağrı algılamasını arttırabilir (Mitchell 1998). Fizyolojik olarak bakıldığında kas içi enjeksiyon ağrısı; enjekte edilen ilacın kimyasal yapısından kaynaklanan lokal irritasyon sonucu gelişebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri