Namazda sûrelerin Türkçe tercümesi okunabilir mi? Namazda sûrelerin Türkçe tercümesinin okunması caiz değildir.
Başka bir dille okunması namaza manidir. Namaz dışında ise dualarımızı Türkçe olarak yapabiliriz. Dua hangi dille yapılırsa yapılsın, elbette kabul edilir. Çünkü bütün dillerin sahibi Allah'tır.
Öbür taraftan namazımızın sahih olması için de Kur'an-ı Keirm okumamız gerekiyor namazın içinde o da ibadet. Bunların geçerli olması için mutlaka Kur'an-ı Kerim'in aslını yani Allah'tan gelen şekliyle Arapça olarak orijinal haliyle okunması gerekir.
Namaz kılmasını hiç bilmeyen, hiç namaz kılmamış, hiç dua ve sure bilmeyen birisi isterse elbette namaz kılabilir. Dinimiz böyle insanları da kucaklamaya hazırdır. Ahiret ve ebedi hayat söz konusu olunca, kaybedilecek tek fert yoktur. Namaz kılmaya bilgisizlik engel değildir.
Namazın ihmal ve tehir edilemeyeceği dikkate alınarak Kuran'ın asıl lafzını okuyamayanların, öğreninceye kadar tek başına namaz kılarken mealiyle kılması mümkündür.
İlgili 17 soru bulundu
Namazda sûrelerin Türkçe tercümesinin okunması caiz değildir.
Sonuç olarak İslâm âlimleri ittifakla “İbadet dili vahiy dili olan Arapça'dır. Başka bir dilde Allah'ın Arapça vahyettiği Kur'ân-ı Kerîm'in tercümesini okuyarak ibadet yapılamaz” demişler ve bu konuda “İcma-i Ümmet” hasıl olmuştur. İcma-i Ümmet ise şeriatta bir delildir. Bu icmaya aykırı hareket etmek dalâlettir.
Bir namazda bir ayet-i kerime tekrarlansa veya bir sure bir rekatta iki defa okunsa veya bir sure iki rekatta da okunsa bakılır: Eğer yalnız başına kılınan bu namaz bir nafile namaz ise mekruh olmaz. Fakat farz namaz ise, unutmak veya başka bir sure bilmemek gibi bir özür bulunmadıkça mekruh olur.
Dört rek'atlı sünnet namazlarda her iki rek'at müstakil kabul edildiğinden (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 2/16-17) birinci ve ikinci rek'atta okunan zamm-ı sûreleri üçüncü ve dördüncü rek'atta da okumak, namaza bir zarar vermez. Ancak bilenlerin başka âyet/sûre okuması daha doğru olur.
Namazda bir miktar Kur'ân okumak farzdır. Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre bu miktar, en az üç kısa âyet veya bu miktarda bir sûre olmalıdır. Özellikle Fâtiha sûresinin okunması vaciptir. Dolayısıyla namazda Fâtiha sûresi okunmakla, hem farz kıraat hem de vacip yerine getirilmiş olur.
Yalnız kılan, her rekatte aynı miktarda okuyabilir. Her namazda, ikinci rekatte, birinciden üç âyet uzun okumak mekruhtur. İmamın aynı namazların aynı rekatlerinde, aynı âyetleri okumayı adet edinmesi mekruhtur.
Sonuç olarak telefon, televizyon, internet vb. araçlarla mekân birliği sağlanmayacak şekilde imama uyularak eda edilen namazlar geçerli olmaz. Bu şekilde kılınan namazların vakit içerisinde yeniden kılınması veya vakit çıkmışsa kaza edilmesi gerekir.
Caiz değildir. İbni Âbidin'de buyuruluyor ki: Kur'an-ı kerime veya kağıda bakıp, öğrenerek okumak namazı bozar. Çünkü başkasından öğrenmek demektir.
Sayılı duanın bir sakıncası yok
Dr. Reşat Öngören, Resûlullah'ın bu hadisinde sayı vermesinin, tesbihatların sayıyla yapılmasında bir sakınca olmadığını gösterdiğini ifade ediyor. Yani sayıyla yaptığımız ibadetlerin kaynağı hadis-i şerif ya da ayet olmasa bile bid'at sayılmıyor.
Evet, namaz içinde secdede dua edilir. Bu aynı zamanda sünnettir. Secdede bildiğiniz duaları yapabilirsiniz.
Abdülehad Serhendi hazretleri bir müjde verip buyuruyor ki: (70 kere “Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Rahîm, Yâ Kavî, Yâ Kâdir” okuyup da dua eden, ne isterse istesin, Cenâb-ı Hak duasını kabul eder ve ne muradı varsa verir.) Allah rızası için okumalı.
Hata ile veya unutarak yanlış okunması hâlinde ise; a. Yanlışlık kelimelerin harekelerinde ise manada bir değişiklik olsa da namaz bozulmaz. b. Yanlışlık durak yerlerinde yapılırsa; yani durulacak yerde geçilip geçilecek yerde durulursa, manasında değişiklik olup olmadığına bakılmaksızın namaz bozulmaz.
Sonuç olarak, namazda sûre ve âyetlerin tertibine riayet edilmemesi mekruhtur. Fakat bu, namazı bozacak ve tekrar kılmayı gerektirecek boyutta bir eksiklik değildir."
Namaz esnasında az veya çok miktarda ayet atlamakla namaz bozulmaz. Bir kimse, kıraati, namazı bozacak derecede hatalı yapar ancak geri dönüp hatasını düzeltirse namazı caiz olur.
İmam farz namazların ilk iki rek'atında Fâtiha'dan sonra bir sûre veya âyet okumamışsa ne yapması gerekir? Namazların ilk iki rek'atında Fâtiha'dan sonra Kur'ân'dan bir miktar daha okumak (zamm-ı sûre) vaciptir.
Sadece İhlas suresini okuyarak namaz kılabilir mi namazı kabul olur mu; ne kadar uğraşsa da duaları ezberinde tutamıyor? Değerli kardeşimiz, Namazda Kur'an-ı Kerim'den bir kısım okumak farzdır. Bu bakımdan bu kerdeşimiz sadece İhlas süresini bilse bile namazına devam etmelidir.
Surelerin sıralamasında sünnetle farz birlikte düşünülmez. Sünnetteki sıralama ayrıdır; farzdaki sıralama ayrıdır. Mesela, sabah namazının sünnetinde Felak ve Nas surelerini, farzında ise Kevser ve İhlas surelerini okuyabilirsiniz.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.) Arabistan da araplar arasında yetiştiği ve Arapça konuştuğu için, O'nun tebliğ ettiği Kur'an-ı Kerim de Arapça olarak indirilmiştir.
1. Mütedeyyin ve muhafazakâr olmak ibadetleri olabildiğince güçleştirerek yaşamaktır, zira “En faziletli ibadet en zor yapılan ibadettir.” şeklindeki bir düşüncesinin varlığı.
İmam-ı Azam Hazretlerinin fetvası açıktır. Anadilde ibadet bal gibi de olur. Evinde Arabın diline dili dönmeyen gariban bir Türk çocuğu olarak namazımı da Türkçe kılıyorum, duamı da Türkçe okuyorum.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri