İlk önce, sıvı ve katı yağlar yüksek basınçlı buhar kullanılarak hidrolize edilir veya ayrılır. Bu adım sayesinde yağlar ham yağ asitlerine ve gliserine ayrılmış olur. Daha sonra, yağ asitleri damıtma yoluyla saflaştırılır. Son olarak da sabun ve su üreten bir alkali ile nötralize edilir.
Sıvı sabunlar, soğuk suda çözünmeleri ve kolayca kullanılmaları bakımından evlerde ve sanayide kullanılırl.Bileşiminde %36 oranında hindistan cevizi yağından yapılmış potas sabunu bulunan sulu çözelti, sıvı sabun adını almıştır.
Sabunlar, daha yüksek yağ asidi tuzları olarak kabul edilir. Endüstriyel ölçekte hayvansal katı yağların veya bitkisel yağların hidroksitlerin kullanılmasıyla sabunlaştırılmasıyla elde edilirler. Bu işlem sonucunda uygun sabunun yanı sıra ek nemlendirme özelliği olan gliserol de oluşur.
Sabun üretiminde kullanılan yağların başında bitkisel yağlar gelmektedir. Sabun üretiminde en çok hindistan cevizi yağı, palm çekirdeği yağı, defne yağı, zeytin yağı, ayçiçeği yağı, mısır yağı, soya fasulyesi yağı ve hayvansal iç yağ olan donyağı, domuz yağı, ya da kemiklerden elde edilen yağlar kullanılmaktadır.
Bir bardak rendelenmiş saf zeytinyağı sabununu, kaynamış 1.5 - 2 bardak suyun içine ekleyin ve karıştırarak eritin. Yapılan işlem kaynamış suda sabun rendesini karıştırarak eritmektir birlikte kaynatmak değildir. 1 çay kaşığı gliserin bu aşamada eklenebilir ancak gliserinsiz de sonuçlar memnun edicidir.
İlgili 32 soru bulundu
Sabunlar, katı sıvı yağların ya da onların yağ asitlerinin,kimyasal olarak güçlü bir alkali ile etkileşimi sonucu oluşur. Sabunun genel formülü CH3-(CH2)n-COONa, sodyum stearat (C17H35COO- Na+) gibi bir sabun nonpolar uç (yağ asitinin hidrokarbon zinciri) ve polar uç (iyonik karboksilat) içerir.
"Büyük bir pamuk parçasını top haline getirin ve üzerine sıvı sabun dökerek tamamen sıvı sabun ile dolup kaplanmasını sağlayın. Daha sonra kenenin bulunduğu derinin bu kısmını sıvı sabun ile tamamen örtün. 15 - 20 saniye sonra kenenin girdiği yerden KENDİLİĞİNDEN çıktığını göreceksiniz."
Türkler 11. yüzyıla kadar sabun yerine sulardaki soda, çöven, saparma, zabun otu, süt kökü, kaşık otu, acı ağaç, kılaya kavuğu, tavşankulağı, hint kestanesi gibi maddeleri ve külü kullanmıştır.
SABUN ÜRETİMİ
Sabun üretimi batch sistemi veya kontinü sistem pişirme (sabunlaştırma), kurutma, şekillendirme ve ambalajlama işlemlerinden oluşmaktadır.
Sodyum hidroksit, 13.5 pH değeri ile bazik özelliklere sahiptir. Suda kolaylıkla çözünür ve yumuşak kaygan ve sabun hissi veren bir çözelti oluşturur.
Sıvı sabun, kimyasal yağ asitlerine köpürücü maddeler ve bozulmasın diye antibakteriyel kimyasallar ile karıştırılarak üretiliyor. Dolayısıyla uzun süreli kullanımda sıvı sabunlar cilt kuruması ve cilt çatlaklarına yol açabiliyor.
Sabun yapımı sırasında iki farklı kostik kullanılır. Kalıp (katı) sabun için kullanılan kostik sodyum hidroksittir. Sıvı sabun yapmak için ise potasyum hidroksit kullanılması gerekir.
Sabun, bitkisel ve hayvansal kaynaklı yağların ya da yağ asitlerinin alkali hidroksitlerle (NaOH, KOH vs.) reaksiyonu sonunda elde edilen karboksilli asit tuzlarıdır ve çoğunlukla temizleyici olarak kullanılan maddelerdir.
İyi yapılmış doğal sabunların PH değerlerinin 8.5 ile 9 arasında olması gerekir. Bu sayede cildimizi en doğru şekilde nemlendirir ve nötralize hale getirir.
Sabun, bazik bir maddedir.
Aşındırıcı özelliğe sahiptir ve sabun yapımında kullanılır. İki çeşit kostik vardır; birisi potasyum hidroksit (KOH) diğeri ise sodyum hidroksit (NaOH)dir. Potasyum hidroksit sıvı sabun yapımında, sodyum hidroksit ise katı sabun yapımında kullanılır. Kostik bazdır, zeytinyağı ise asittir.
Tüm sabun tariflerinin merkezinde iki ana bileşen bulunur: kostik yani kimyasal adı ile sodyum hidroksit (NaOH) ve yağ. Oldukça basit fakat kontrollü bir işlemle bu iki içerik kimyasal olarak yeni bir bileşiğe bağlanır – Sabun!
Malzemeler 1 adet doğal sabun, 4 bardak kaynar su ve 2 yemek kaşığı zeytinyağı. Rendelediğiniz kalıp sabunu kaynar suya ekleyerek karıştırın. Karışım soğuduktan sonra zeytinyağı ekleyerek iyice karıştırın. Sıvı sabununuz hazır.
Sabuna mahlep, kakule sandal, öd ağacı gibi seçilen kokulu maddeler katılır ve saçların temizlenmesi için kullanılırdı.
Osmanlı döneminde sabun üretimi, “sabunhane” olarak adlandırılan tesislerde gerçekleştirilmiştir (Camuz, İpeklioğlu ve Böke, 2015, s. 14).
Şampuan, 20. yüzyıla kadar banyo raflarımızda bir standart haline gelmemişti. 20. yüzyıldan önce insanlar saçlarını temizlemek için farklı doğal temizleyicilerden yapılmış eski sabunlar kullanıyorlardı.
Keneler limon, portakal, tarçın, lavanta, nane, gül, sardunya kokusundan nefret ederler, bu yüzden bu kokuları barındıran herhangi bir şeye tutunmaktan kaçınırlar. Limon, portakal, lavanta, nane, gül ve sardunya kokularını cildinizin açıkta kalan yerlerine sürebilirsiniz.
Kısacası “Köpeklerdeki ve kedilerdeki keneler insanlara geçer mi?” sorusun cevabı “Evet” olacaktır.
O nedenle kenenin doğal ortamı da; kırlık, çalılık yani açık alanlar. Evlerde yerleşmesi ve yaşam döngüsünü burada sürdürmesi pratik olarak mümkün değil.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri