Dişlerinin arasında sıkışan atıkları atamadıklarında ağızlarını açık tutarlar. Bu sayede bazı kuş türleri ağza konar ve atıkları yer ve buna Protokooperasyon denir. Taze etin sindirimi zor olduğu için bazı türler avlarını gömerek çürümelerini bekler. Gözleri üç perdelidir.
Timsahlar aç kaldıklarında doğaları gereği kendi yavrularını yerler. Yine doğaları gereği avlarını çiğnemeden yutarlar. Bunu yaparken hem ağızlarını çok fazla açtıkları için, hem de sindirimde zorlandıkları için gözlerinden yaş olarak algılanan bir sıvı gelir.
Rottweiler: 2.3 - 2.4 MPa = 240 ton-kuvvet/metrekare. Aslan: 4.76 MPa = 485 ton-kuvvet/metrekare. Sırtlan: 6.89 MPa = 703 ton-kuvvet/metrekare. Timsah: 17.2 - 34.47 MPa = 1754-3515 ton-kuvvet/metrekare.
Mississippi timsahları genellikle doğada 30 ila 50 yıl yaşıyorlar. Satürn bir ihtimal dünyanın en yaşlı timsahı olabilir ama bunu belgelemek zor. Sırbistan'daki Belgrad Hayvanat Bahçesi'nde yaşayan Muja adındaki timsah da 80'lerinde ve halen sağlıklı.
🐊Etçil hayvanlardan olan timsahlar, av konusunda seçici değillerdir. 🐊Gündüzleri dinlenirler, çoğunlukla gece avlanırlar. Göz bebekleri dikey olduğundan gece de çok iyi görürler. 🐊Suya daldıkları zaman burun ve kulak delikleri birer kapakla örtülür ve su altında 2-3 saat kalabilirler.
İlgili 27 soru bulundu
Timsahlar, diğer sürüngenler gibi dört odacıklı bir kalbe sahiptirler. Bu kalp, akciğerlere giden temiz kanı, vücudun geri kalanına pompalayan sol ventrikül ve aynı şekilde, oksijen bakımından fakir kanı akciğerlere gönderen sağ ventrikül gibi iki ayrı pompa içerir.
Bilim insanları timsahları üç farklı gruba ayırarak inceler. Gerçek timsahlar, alligatorlar ve gavyaller. Bunların hepsi de dünyanın farklı yerlerinde yaşar. Ama hiçbiri ülkemizde yaşamaz.
Öncelikle birbirlerinin diyetlerinde yer almıyorlar. Ne su aygırları ne de timsahlar birbirlerini düzenli bir şekilde yemiyorlar. Diyetleri farklı olduğu için birbirlerine saldırmalarına gerek yok. Ayrıca su aygırları timsahlar daha büyük ve grup halinde yaşayan canlılar.
Jaguar, diğer kedilere göre bile oldukça kuvvetli bir çeneye sahiptir. Kuvvetli çenesi sayesinde zırhlı sürüngenlerin kabuklarını deler ve memeliler arasında sıradışı olan bir öldürme yöntemi kullanır.
Suda yüzerken rahatça etraflarını görür, işitir ve solunum yaparlar. Karada vücutlarını zor taşımalarına rağmen, suda çok iyi yüzerler.
Hayvanbilimcilerin yaptığı bir araştırma sonucuna göre, timsahlar uyurken sadece tek gözünü kapıyor. Bu bulgu su memelilerinde görülen 'tek kürelik uyuma' fenomenine de uyuyor. Denizayıları ve yunuslar gruptan kopmamak için tek gözleri açık uyuyor.
Uzunluğu ortalama 5 m'dir. Hatta 6,1 m uzunluğu erişebilen bir timsah kaydedilmiştir. Yetişkin bir erkeğin ağırlığı 500 kg civarındadır. Fakat 900 kg ağırlığa ulaşabilen devler de vardır.
Sürüngen hayvanlar genellikle derileri ve etleri için yetiştirilir. Sürüngenler familyasından timsahlar da derilerinden ve etlerinden fayda sağlamak amacıyla çiftliklerde yetiştirilir. Timsahların özellikle tercih edilme nedeni gürbüz olmaları, hastalığa kolay yakalanmamaları ve derilerinin kaliteli oluşudur.
Avları timsahın ağzında solunum kesilmeksizin uzun süre kalabilir. Soğuk mevsimlerde metabolizmaları yavaşladığı için beslenmeleri de durur. Aylarca, hatta bir yıl beslenmeden yaşayabilirler. Timsahların sindirim sistemi kanatlı sindirim sistemine benzer.
Timsahların boyutları kadar çok yemek yemediğini hatırlatan İnkaya, “Günde aşağı yukarı 50 kilo besin tüketiyorlar.
Amfibiyen sınıfının bir başka üyesi de timsahlardır. Aç kaldıkları dönemlerde fazla hareket etmeyerek metabolizmalarının enerji harcamasını en aza indirger. Aylarca açlığa dayanabilen timsahlar, avlarını beklerken hiç aceleci davranmaz ve sabırla bekler.
Bir tuzlu su timsahı (Crocodylus porosus) olan Lolong, 6.2 metre uzunluğunda ve 1,075 kg ağırlığındaydı. Bu ölçüler onu, burundan kuyruğa ölçülen en uzun timsah yapmıştır.
Timsah eti, özellikle Asya ve Avustralya da tüketilir. En çok tüketilen timsah ise, Avustralya tuzlu su timsahıdır. 7 metreye kadar büyüyebilen bu timsahlar, balıklar ve kaplumbağalar ile beslenir. Avustralyalılar timsah etinin iştah açıcı olduğunu ve diğer etlerle benzemediğini söylemektedir.
Gözleri suyun içindeyken zaten nemli olabileceği için, timsahlar suyun dışında beslendi. Özellikle beslenme sırasında burundan giren havanın sinüslerden geçerek timsahın gözyaşı bezlerindeki gözyaşı ile karıştığı ve gözyaşı bezlerinin boşalmasına neden olduğu düşünülüyor.
Ne yazık ki timsahlar, bazı sürüngen kuzenlerinin aksine, yitirdikleri uzuvlarını geri üretemezler.
Timsah ve yılan gibi sürünler ise soğuk havalarda brumasyon olarak adlandırılan kış uykusuna benzer bir evreye girerler. Bu evrede sürüngenler soğuk havaya bağlı olarak vücutlarındaki tüm işlevleri yavaşlatarak ya tamamen hareketsiz kalıyorlar ya da yavaş hareket ederler.
Ortalama bir timsahın karadaki maksimum hızı saatte 15 km civarındadır.
Fırat Nehri'nin Suriye'de bulunan kollarında timsah yaşadığı tespit edildi. Ancak bu bölgenin kuzeyinden itibaren böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi mümkün değil" diye konuştu.
Avustralya'nın kuzeyinde yer alan Darwin şehrindeki Adelaide Nehri'nde çok nadir rastlanan yetişkin beyaz bir timsah görüntülendi. Takma adı Pearl (İnci) olan timsah, yaklaşık 3 metre olduğu tahmin ediliyor.
Timsahlara en çok Amerika, Afrika, Madagaskar, Güney ve Doğu Asya, Orta Avustralya civarlarında rastlanır. Tuzlu sularda yaşayan türleri de bulunur ancak sıcak bölgelerde, bataklıklar ve su kenarlarında yaşayan bir hayvandır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri