Tunç kafiye Bir dizenin son sözcüğünün, bir diğer dizenin son sözcüğünü tamamen içermesine dayanan uyak türüdür. Zengin uyağın özel bir durumudur. Tunç uyağın olabilmesi için ses benzerliğinin en az üç sesten oluşması gerekir.
Tunç uyak şiir sanatındaki zengin uyaklardan biridir. Şiir mısralarında üç sesten fazla benzeşme olduğu durumlar tunç uyak olarak adlandırılır. Tunç uyakta genellikle bir sözcük diğer mısradaki sözcüğü kapsar. Ancak şiirde bir sözcüğün diğer bir sözcük tarafından kapsandığı her durum tunç uyak olarak adlandırmaz.
Faruk Nafiz Çamlıbel'e ait yukarıdaki dizelerde -luk sesleri zengin kafiye oluşturmaktadır. Yunus Emre'ye ait yukarıdaki dizelerde hem redif hem de zengin uyak bulunmaktadır. -yim ekleri redif olup bu ekler çıkartıldıktan sonra ulaşılan -are sesleri zengin kafiye oluşturmaktadır.
Tunç kafiye, dize sonundaki sözcüklerden birinin diğer dizenin sonundaki kelimenin içine geçmesiyle oluşur. Bu nedenle tam ve zengin kafiyelerden ve rediflerden oluşabilir.
Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki üç veya daha fazla ses benzerliğine zengin uyak denir. Dize sonlarında yazılışları aynı, anlamları farklı olan sözcükler cinaslı uyak oluşturur.
İlgili 19 soru bulundu
Tunç kafiye için farklı isimler de kullanılmaktadır. Bir dizenin son sözcüğünün, bir diğer dizenin son sözcüğünü tamamen içermesine dayanan uyak türüdür. Zengin uyağın özel bir durumudur. Tunç uyağın olabilmesi için ses benzerliğinin en az üç sesten oluşması gerekir.
Yani başka bir şekilde de anlatacak olursak üçten fazla olan ses benzeşmelerinde kelimelerden biri diğerinin içinde bulunuyorsa tunç uyaktır. Yukarıda da örnek verdiğimiz gibi "aşarım, taşarım" kelimeleri güzel bir örnektir.
Düz uyak, aabb, aaab gibi şekillerde kullanılan, şiirlerde yer alan uyaklara verilen ad olarak bilinir. Kendi arasında dizeli olan beyitler ya da dörtlükler olarak tanımlanabilir.
Manzum eserlerde ''abab'' örgüsüyle yapılan kafiyelere çapraz uyak denir. Bu kafiye örgüsünde 1. ve 3 dizeler ile 2. ve 4. dizelerde ses benzerliği bulunur.
Örneğin bir dizenin sonunda yer alan iki kelime diğer dizenin sonunda bir araya gelerek tek kelime oluşturabilir. Bu manide yer alan güle naz ve gülen az kelimeleri farklı yazılışlara sahip olsalar da cinaslı kafiye oluştururlar.
*Bunun için her mısraın son kelimesinden başlanarak benzer olan kelimeler işaretlenir. *Aynı anlam ve görevdeki ek ve kelimeler ayrılır. Bunlar rediftir. *Geri kalan, aynı anlam ve görevde olmayan sesler kafiye olarak alınır.
Cinaslı Kafiye Nedir? Şiir, dörtlük ya da manilerde sesteş olan yani ses bakımından aynı olan fakat farklı anlamlara gelen sözcüklerin oluşturduğu uyak türüne cinaslı uyak denir. Osmanlı dönemi şairlerinde ve gazellerde cinaslı uyak kullanımı oldukça yaygındır.
Yarım kafiye: Tek ses benzerliğine dayanmış olan kafiye şeklinde bilinir. Tam kafiye: İki ses benzerliği üzerinden ele alınan kafiyedir. Zengin kafiye: 3 veya daha fazla ses üzerinden oluşturulmuş kafidir.
Sözcük halindeki redifler
Aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanmasıyla meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça kolaydır: Örnek: Doğru söylerim halk razı değil.
Zengin kafiye ya da diğer adı ile zengin uyak; Dize sonlarında sözcük ya da eklerin son hecelerinde üç ya da daha çok harfin ses benzeşmesi ile ortaya çıkan kafiye türüdür. Yani diğer bir deyişle, dize sonlarındaki 3 veya daha fazla ses benzerliğidir.
Dize sonunda redif var ise yani aynı anlama gelen ve tekrar eden sözcük varlığını koruyor ise o şiirde ahenk unsuru da var demektir. Dize sonlarında tekrar eden ve aynı anlama gelen sözcük ya da aynı görevde ek var ise redif var demektir. Her şiirde redif olmak zorunda değildir.
a) DÜZ UYAK: Her beytin kendi arasında uyaklı olması ile oluşur. Uyak düzeni: aa- bb-cc... b) ÇAPRAZ UYAK: Dört dizeli bentlerle kurulan bir biçimdir. Her dörtlüğün tek ve çift sayılı dizeleri kendi aralarında uyaklıdır.
Türk halk edebiyatının en çok kullanılan biçimi olan koşmalar; daha çok 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Kafiye düzeni: axax, bbbx, cccx... biçiminde olan koşmaların, ilk dörtlükleri xaxa veya aaax biçiminde de uyaklandırılabilir. Ayrıca koşmalarda en çok yarım uyak tercih edilmiştir.
Klasik Türk Edebiyatında aruzun fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla yazılan dört dizelik milli bir nazım biçimidir. Tek dörtlükten oluşur. Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır: aaxa. Genellikle lirik tarzda olan ve aaaa şeklinde kafiyelenen tuyuğlara "Musarra Tuyuğ" denir.
Terza Rima, üçer mısralık bendlerle yazılmış bir nazım biçimidir. aba bcb cdc ded e biçimindeki uyak düzeni, örüşük uyak olarak adlandırılır.
Kafiye kelimenin kökünde, redif ekinde olur.
Kafiye örgüsü nazım birimi üçlü bend ya da dörtlük olan şiirlerde, dizelerdeki son kelimelerin ses benzerliklerine bakılarak bulunur. A- Düz Uyak: Düz uyak örgüsü iki farklı şekilde yapılabilir. Bunlardan ilki (aaaa) şeklinde ikincisi ise (aaab) şeklindedir.
Bir dörtlükte birinci dize ile dördüncü dizenin, aynı zamanda ikinci dize ve üçüncü düzenin uyaklı olmasına sarmal uyak denir. Böylece bir dörtlük içerisinde ilk sıra ile dördüncü sıra aynı uyağa sahip olur. Ayrıca ikinci dize ile beraber dördüncü dize yine aynı uyak kuzeninden yazılır.
Çoğunlukla 7 heceli dört mısralık bir bentten meydana gelir. Ama mısraları 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş mânîler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü mısralar birbirleriyle kafiyeli, üçüncü mısra serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır.
Şiirde redif yok ise uyak aranır. Şiirde uyak da bu sıralama ile aranır. Kafiye çeşitleri genellikle yarım kafiye, tam kafiye, zengin kafiye, cinaslı kafiye ve tunç kafiye olarak bilinir. Dünya genelindeki pek çok şair de şiirlerinde kafiye çeşitlerinden yararlanmışlardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri