Tunç kafiye Bir dizenin son sözcüğünün, bir diğer dizenin son sözcüğünü tamamen içermesine dayanan uyak türüdür. Zengin uyağın özel bir durumudur.
Tunç uyak şiir sanatındaki zengin uyaklardan biridir. Şiir mısralarında üç sesten fazla benzeşme olduğu durumlar tunç uyak olarak adlandırılır.
Tunç kafiye, dize sonundaki sözcüklerden birinin diğer dizenin sonundaki kelimenin içine geçmesiyle oluşur. Bu nedenle tam ve zengin kafiyelerden ve rediflerden oluşabilir.
Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki iki ses benzerliğine tam uyak denir. Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki üç veya daha fazla ses benzerliğine zengin uyak denir.
Örnekler üzerinden ele alındığı zaman uyak çok daha etkin şekilde anlaşılabilir. Yarım kafiye: Tek ses benzerliğine dayanmış olan kafiye şeklinde bilinir. Tam kafiye: İki ses benzerliği üzerinden ele alınan kafiyedir. Zengin kafiye: 3 veya daha fazla ses üzerinden oluşturulmuş kafidir.
İlgili 22 soru bulundu
Yani başka bir şekilde de anlatacak olursak üçten fazla olan ses benzeşmelerinde kelimelerden biri diğerinin içinde bulunuyorsa tunç uyaktır. Yukarıda da örnek verdiğimiz gibi "aşarım, taşarım" kelimeleri güzel bir örnektir.
Dize sonlarında ikiden çok sesin oluşturduğu uyak türüne zengin uyak veya zengin kafiye denir. Gerek halk edebiyatında gerekse divan edebiyatında sıklıkla kullanılan bir uyak türüdür. Üç sesin dışında iki ses olmasına rağmen bu seslerden birinin uzun ünlü (â, û, î) olması durumunda da zengin kafiye oluşur.
Kafiye çeşitleri genellikle yarım kafiye, tam kafiye, zengin kafiye, cinaslı kafiye ve tunç kafiye olarak bilinir.
Zengin kafiye ya da diğer adı ile zengin uyak; Dize sonlarında sözcük ya da eklerin son hecelerinde üç ya da daha çok harfin ses benzeşmesi ile ortaya çıkan kafiye türüdür. Yani diğer bir deyişle, dize sonlarındaki 3 veya daha fazla ses benzerliğidir.
Düz uyak, aabb, aaab gibi şekillerde kullanılan, şiirlerde yer alan uyaklara verilen ad olarak bilinir. Kendi arasında dizeli olan beyitler ya da dörtlükler olarak tanımlanabilir.
Tunç kafiye
Bir dizenin son sözcüğünün, bir diğer dizenin son sözcüğünü tamamen içermesine dayanan uyak türüdür. Zengin uyağın özel bir durumudur. Tunç uyağın olabilmesi için ses benzerliğinin en az üç sesten oluşması gerekir.
Redif ya da yedek, şiirlerde mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan sözcüklerin tekrarlanmasına denir. Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir.
Bir dörtlükte birinci dize ile dördüncü dizenin, aynı zamanda ikinci dize ve üçüncü düzenin uyaklı olmasına sarmal uyak denir. Böylece bir dörtlük içerisinde ilk sıra ile dördüncü sıra aynı uyağa sahip olur. Ayrıca ikinci dize ile beraber dördüncü dize yine aynı uyak kuzeninden yazılır.
*Bunun için her mısraın son kelimesinden başlanarak benzer olan kelimeler işaretlenir. *Aynı anlam ve görevdeki ek ve kelimeler ayrılır. Bunlar rediftir. *Geri kalan, aynı anlam ve görevde olmayan sesler kafiye olarak alınır.
Merak edenler için örnek cümlelerle birlikte derledik. Kafiye ve redif birbirinden farklıdır. Kafiyeler yalnızca çekim ya da yapım eki almamış kelimelerde olur. Birbirleriyle kafiyeli olan kelimelerden sonra gelen ekler ise redif olarak nitelendirilir.
Yazılış ve söylenişleri aynı, anlamları farklı olan sözün veya sözcüğün bir arada kullanılmasından oluşan kafiye türüne cinaslı kafiye denir.
Cinaslı uyak, yazılışları aynı olup da farklı manalara gelen kelimelerle yapılan uyak çeşididir. Bu kafiyelerde sesteş kelimeler kullanılır. Başta Fuzuli, Nedim, Nefi ve Baki olmak üzere birçok Osmanlı şairi, gazel ve kafiyelerinde cinaslı uyak kullanmıştır.
Dize sonlarında yer alan yazılışları aynı fakat görev ve anlamları farklı olan ses, ek veya sözcüklerin kullanılmasıyla oluşan bu ses benzerliğine uyak adı verilir. Uyak dize sonunda aranır. İzlenecek yolda öncelikle redife bakılır eğer redif yoksa uyak aranır. Bu sıralama ile şiirde uyak aranır.
Aruz Ölçüsü: Dizelerdeki hecelerin açık (kısa) ve kapalı (uzun) oluşlarına dayanan ölçü türüdür. Divan şiirinde kullanılır. REDİF: Dize sonlarında tekrarlanan, aynı harflerden oluşan, aynı görev ve anlamdaki ekler, kelimeler ve kelime gruplarıdır. NOT: Redif, kafiyeden önce aranır.
Kafiye örgüsü nazım birimi üçlü bend ya da dörtlük olan şiirlerde, dizelerdeki son kelimelerin ses benzerliklerine bakılarak bulunur. A- Düz Uyak: Düz uyak örgüsü iki farklı şekilde yapılabilir. Bunlardan ilki (aaaa) şeklinde ikincisi ise (aaab) şeklindedir.
Klasik Türk Edebiyatında aruzun fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla yazılan dört dizelik milli bir nazım biçimidir. Tek dörtlükten oluşur. Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır: aaxa. Genellikle lirik tarzda olan ve aaaa şeklinde kafiyelenen tuyuğlara "Musarra Tuyuğ" denir.
Koşmalar ilk kıtasının birinci, ikinci ve dördüncü dizeleriyle öteki kıtalarının dördüncü dizeleri birbiriyle, kalan dizeler de kendi aralarında uyaklı şiirlerdir. Yani, koşmaların uyak örgüsü; genellikle: axax - bbbx - cccx... biçimindedir ve bir koşma genellikle en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur.
Çoğunlukla 7 heceli dört mısralık bir bentten meydana gelir. Ama mısraları 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş mânîler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü mısralar birbirleriyle kafiyeli, üçüncü mısra serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır.
a) Ek Halindeki Redifler
Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan rediflerdir. Fakat, ek halindeki rediflerin çoğu, kelimeye bağlanan ekler olduğundan bu konudaki genel kural: "Kelimenin köklerinde kafiye, eklerinde ise redif vardır." şeklindedir.
Yarım uyak tek bir harfin benzerliği ile ortaya çıkan kafiye türüdür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri