Kahvenin zararları Özellikle tansiyon, kalp ritmi bozukluğu (aritmi), taşikardi ve diğer kalp hastalıkları olan bireylerde kahve tüketimi çarpıntıya yol açabilir. Bu olumsuzluk herhangi bir kalp hastalığı olmayan bireylerde de aşırı kahve tüketimi sonucunda görülebilir.
Kalp-damar hastalığı.
Kahvede bulunan kafein uykuyu bozabilir, "hızlı" veya gergin bir his yaratabilir ve hatta kaygıya neden olabilir. Mide ekşimesi, sık idrara çıkma (çünkü kafein bir idrar söktürücüdür) ve çarpıntı bazı kahve içenler için sorunludur.
Yüksek tansiyon riski oluşturur: Kafein, kalp atış hızını artıran bir maddedir. Kahve gün içinde bol miktarda tüketildiğinde tansiyonu yükseltir ve kronik hale getirir. Kalp hastalıklarını tetikler: İçerisinde bulunan kafein nedeniyle gün içerisinde çok fazla kahve içenlerin kalp krizi geçirme riski daha yüksektir.
Türk kahvesi, depresyon, Parkinson, Alzheimer gibi ruhsal hastalıklara karşı etkilidir ve hafızanın da güçlenmesini sağlar. Zihni açmasının yanında ruhsal sorunlara yakalanma şansının büyük ölçüde azalmasında etkilidir. Bunların yanında Türk kahvesi migren gibi baş ağrılarının azalmasına yardımcı olur.
İlgili 32 soru bulundu
“Yapılan iki farklı araştırma, günde beş fincana kadar kahve içmekle kalp hastalığı arasında bir ilişkinin olmadığını gösteriyor” diyen Dr. Çaynak, günlük ortalama 2-4 fincan kahve içmenin ise kalp ve kalbe bağlı tüm rahatsızlıklara yakalanma ve ölüm risklerini azalttığını söylüyor.
Kafein kanser yapar mı? Son zamanlarda bazı sağlık uzmanları kafeinin pankreas kanserini tetiklediğini düşünülmektedir. Fakat yapılan araştırmalar, kafeinin pankreas kanseri ile ilişkisinin olmadığını kanıtlamaktadır. Kahveyi kafeinsiz tüketmek genellikle tavsiye edilmez.
Şöyle ki; uzmanlar kahve içmek için en iyi zaman diliminin saat sabah dokuz olduğunu söylüyor. Ayrıca bazı bilim insanlarına göre, kortizol günün farklı saatlerinde yeniden zirveye çıkabiliyor. Kısacası hangi saatlerde kahve içilmez diye soracak olursanız bu saatler; 12.00-13.00 ve 17.30-18.30 arası.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, günde bir fincan kahve içen kişiler, her zamankinden 1 ya da 2 fincan fazla kahve içmeleri durumunda, kafeinden kaynaklanan olumsuz etkilere karşı savunmasız hâle geliyor. Bu da, beyinde kan pıhtılaşması ve felç riskini doğuruyor.
Çay ve kahve de flavonoid açısından zengindir. Bu nedenle kalp damar sağlığına yararlıdırlar, tabi ki aşırı tüketmemek kaydı ile.
Kahve, güçlü bir idrar söktürücüdür ve sık sık tuvalete çıkmanıza neden olabilir. Bu da size sıvı kaybı olarak geri dönebilir. Bu nedenle hastayken kahve tüketmemeniz daha iyi olabilir. Tatlı şeyler yemek, kan hücrelerinin bakterilerle savaşma gücüne olumsuz etki edebilir.
Ek olarak iltihabı önleyen kahve karaciğer iltihabının iyileştirilmesi ve hepatitlere bağlı karaciğer hasarlarının önlenmesi üzerinde etkilidir. Vücutta yağ yakımını hızlandıran kahve, karaciğer yağlanmasını önlemeye de yardımcı olur.
Filtre kahvenin kahve türleri arasındaki en sağlıklı seçenek olduğu fark edildi. Bilim insanları, filtre kahvenin hastalıkları ve erken ölümü ötelediğini ve hatta yaşam süremizi artırabildiğini bile söyledi.
Ayrıca başka bir araştırma sonucunda da günde birkaç fincan kahve tüketiminin kalp hastalıklarına yol açan damar tıkanıklığının önüne geçtiğini söylüyor.
Doğru miktarda tüketilen şekersiz çay ve kahve, içeriğinde bulunan flavonoid adlı antioksidan sayesinde kalp ve damar yapısını olumlu etkiler. Ancak kafein içeriği nedeniyle kalp hızında artış ve kan basıncında yükselmeye yol açtığı için aşırı çay ve kahve tüketiminin hipertansiyon riskini artırdığı söylenebilir.
Kahvenin Kalp Sağlığına Etkileri
Düzenli kahve tüketen erişkinlerde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm riskinin azaldığı ve koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ve felç riskinin daha düşük olduğu bildirilmiştir (4).
Kansızlık sorunu bulunan kişilerde aşırı kahve tüketimi besinlerdeki demirin emilimini azalttığından kansızlığı şiddetlendirebilir.
Bu etkilerin yanı sıra kan basıncını ve nabız atışını hızlandırır, kas hareketlerini yavaşlatır, kan damarlarını daraltır ve mide asit seviyesini yükseltir.
İlk olarak; aç karnına kahve içmek mide asit seviyesini artırarak mide ekşimesine, reflüye ve hatta ülserlere neden olabiliyor. Bu nedenle, özellikle mide sorunları olan kişilerin kahve içmeden önce muhakkak yemek yemeleri öneriliyor. İkinci olarak; aç karnına kahve içmek, kan şekerini düşürebiliyor.
Prof. Dr. Canan Karatay, tereyağlı kahve içmenin büyük faydaları olduğunu söyledi. Canan Karatay “Kahveye tereyağı koymak her derde deva” ifadelerini kullanınca “olur mu öyle şey” diyenler kendisine tepki göstermişti.
İçeriğindeki kafein ve antioksidanlar ile enerji verdiği bilinen kahvenin enerji vermeye ek olarak akciğer sağlığını desteklemede de rolü olduğu biliniyor. Yapılan araştırmalar kahve tüketiminin hem akciğer fonksiyonlarının iyileşmesine hem de solunum hastalıklarının oluşumunu önlemeye yardımcı olduğunu gösteriyor.
İşlenmiş et ürünleri, şarküteri ürünleri, aşırı tuz tüketimi, sigara, alkol alımı, sağlıklı pişirme yöntemlerinin dışında pişirme yöntemleri, yağ tüketiminin aşırıya kaçması, aşırı saflaştırılmış, işlem görmüş ürünlerin tüketimi, beyaz un ve bundan yapılmış unlu mamuller, şeker tüketilmemelidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri