Kadınların %49'u güzelliği bakımlı olmak, %22'si doğal olmak, %'si 17 temizliğe önem vermek, %9'u cool ve albenili olmak, %7 farkedilir olmak, %7 fit olmak olarak tanımlıyor. Türk kadınına göre ideal güzel; Kum saati vücutlu, yeşil gözlü, 1.72 boylu, buğday tenli ve kahverengi saçlı…
Günümüzde güzellik algısı, kadınların sağlıklı olmak kadar önemli olarak gördüğü bir algıdır. Moda kadar olmasa da zaman içinde değişkenlik gösteren bu algı kadının aynadaki görüntüsünü beğenmesinden çok toplumun o görüntüsüne onay vermesinden geçiyor. Bu da insanlarda takıntıya ve psikolojik sorunlara yol açabilmekte.
Türk kadınına göre ideal vücut şekli yüzde 51 ile kum saati, ideal göz rengi yüzde 24 ile yeşil, ideal boy yüzde 53 ile 1.72, cilt tonu yüzde 50 ile buğday, saç rengi yüzde 27 ile açık kahve, ideal saç boyu ise yüzde 40 ile uzun olarak öne çıkıyor. Kadınların yüzde 60'ı her gün makyaj yapıyor.
Kültür, güzellik algısını büyük ölçüde şekillendirir. Kültürel normlar, sanat, moda, medya ve sosyal çevre gibi faktörler, insanların güzellik standartlarını belirler. Örneğin, farklı kültürlerde farklı vücut şekilleri, yüz hatları veya renk tercihleri güzel olarak kabul edilebilir.
Güzellik, herkesin ortak cevaba ulaştığı bir kavram değildir ve insan beğenileriyle ilgilidir. Farklı kültürlerde güzellik algısı farklılık gösterir ve insanların düşünce ve talep biçimlerini değiştirir. Sosyal medya ile insanlar daha benzer görünüşlere sahip oldular, ve güzellik algısı da değişim gösterdi.
İlgili 20 soru bulundu
Güzellik algısının kişiden kişiye, kültürden kültüre ve zamanla değiştiğinin altını çizerek gene de evrim sürecinin sayesinde gelişmiş belli başlı bazı evrensel güzellik standardlarının da söz konusu olduğuna dair birçok kanıt bulunmaktadır.
Korelilerin güzellik standartları, diğer ülkelerin güzellik standartlarından oldukça farklı. Koreli kadınlar, porselen gibi ciltleri, büyük gözleri, hacimli dudakları ve ince uzun yüz hatları ile güzelliklerini tamamlıyorlar. Ayrıca, doğal ve minimalizm üzerine kurulu bir güzellik anlayışları var.
Kadınlarda belirgin elmecık kemikleri, büyük gözler, geniş alın, kaşların kalkık ve martı kanadı gibi olması, küçük burun ve çene, geniş ve estetik bir gülme, dolgun dudaklar seksüel çekiciliği desteklemekte. Yüzde deri ve deri ekleride çekici olmalıdır.
Güzellik kavramını ilk kullanan kişi MÖ 5. Yüzyılda yaşayan Platon olmuştur. Aynı zamanda güzel kavramını felsefe objesi olarak ele alan ilk kişidir. Platon güzelliğin mutlak oluğunu söyler ona göre ilahi aklın dünyadaki yansımasıdır.
Yüzün alt ve üst kısımları arasındaki oran, güzel ve uyumlu bir görüntü yaratır. Orantılı yüz hatları çekici profil açısından son derece önemlidir. Alında, yüzün orta kısmı ve çene arasında bir denge olmalıdır. Hatlar dengesizse ve bir özellik diğerlerine göre baskınsa, bu profilin kötü görünmesine neden olur.
Üç kelimeyle özetleyecek olursak; özgünlük, önleyici bakım ve bütünsel yaklaşım prensibine dayanır. Japon güzellik anlayışında kusurlar eşsiz güzelliği sunar, iç güzellik dış güzelliği pekiştirir ve güzel cilt, sağlıklı olan cilttir. Sağlıklı bir cilt ise ancak bütünsel bir bakış açısıyla elde edilebilir.
Güzelliğin ölçütü Tanrının birliği ve düzeninden kaynaklanır. Çağdaşı Aquinas'a göreyse, güzellik varlığın öz niteliğidir ancak o birlik, doğruluk ve iyilik nitelikleriyle birlikte ortaya çıkar. Bu yüzdende güzelliğin bu değerlerin bilgisi ve farkındalığı dışında bir ölçütü yoktur.
Çinli kadınlar için soluk ten, gerçek bir güzellik standardı olarak kabul edilir . Bu eğilim aslında derinin renginin bir kişinin ait olduğu sosyal sınıfla ilgili olduğu geçmişe kadar gider. Eskiden teninin koyu olması, kişinin tarlada çalıştığı ve fakir olduğu anlamına geliyordu.
Güzellik, güzel kadın duyumunun ideal formudur. Buna göre, güzellik, duyumların ötesinde var olan ve tek tek güzellik duyumlarını şekillendiren bir idea'dır. Plotinus'a göre güzellik, ilahi akıl'ın dünyadaki yansımasıdır. Aristoteles, "güzel olan, salt kendisi için arzulanabilir olandır" demektedir.
Bu tanım- lamaya göre, güzellik sadece duyusal algılarla sınırlı bir kavram olmamakla birlikte (güzellik sadece bakan kimsenin gözünde veya kulağında değil) aynı zamanda rasyonel bir kavramdır veya zihinsel hazzın bir nesnesidir. Güzel şeyleri sadece duyularımızla algılama zorunluluğu yoktur.
Estetik algı, objenin ya da olgunun kişide yarattığı hazzı kendisinin fark etme becerisinin gelişmesidir. Estetiğin sanatı anlama ile ilgili olduğu kabul edilmektedir. Sanatı anlamak, sanat ürünü dediğimiz objelerin zihinde canlandırdığı etkiyi araştırmayı ya da algısal problemlere eğilmeyi gerektirir.
Estetik evrensel bir kavramdır. Evrensel olmayıp göreceli olan ise güzelliktir. Güzellik ile estetik arasındaki farkın iyi kavranması gerekir.
Estetik terimi 1750 yılında Alman düşünür Alexander Gottlieb Baumgarten tanımlamıştır. Tanımına göre estetik, duyusal bilginin bilimidir; konusu da duyusal yetkinliktir. Gerçekleştirmek istediği, güzel üstünde düşünme sanatıdır.
Yunan felsefesinde Platon'dan önce “güzel olan nedir?” sorusuna rastlanmaz. Çünkü Platon'dan önceki dönemde mutlak güzellik Tanrı'ya aittir anlayışı hâkimdir. Platon'a göre güzellik bir “idea”dır.
Gonadların ürettiği hormonlar sayesinde başta cinsel organlar ve göğüsler olmak üzere tüm vücutta değişikler gerçekleşir. Ergenlik, kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle 10-16 yaşları arasında tamamlanır ve kişi yetişkin olur. Pek çok kız ilk âdetini (menarşe) 12-13 yaşlarında görür.
Kadınların en çekici bölgeleri; kalça, bel ve basenleridir. Bu bölgeleri, büyük olmasından ziyade dik ve diri olduğunu belli eden göğüsler; dolgun dudak, iri gözler ve orantılı burun üçlemesi takip eder. Bacaklar, ikinci bakışta görülen ve vücudun orantılı olup olmamasıyla ilgili bilgi veren bölgelerdir.
Bu dönemden önce yanak şekli ve yüz hatları değişim gösterebilir, ancak 25 yaşın doldurulmasıyla birlikte kişinin yüz hatları oturur ve bu yaştan sonra belirgin bir değişim olmaz.
2022 Yeryüzü Güzellik Yarışması'nda tacın sahibi Güney Koreli Mina Sue Choi oldu. 2022 Yeryüzü Güzellik Yarışması'nda tacın sahibi Güney Koreli Mina Sue Choi oldu.
Koreli kadınların beyaz ve pürüzsüz bir tene sahip olmalarının en önemli etkilerinden birisi de sıklıkla pirinç maskesi uygulamalarıdır. Bu maske, ciltteki renk eşitsizliklerini ortadan kaldırdığı gibi cilt tonunu eşitler ve aynı zamanda pamuk gibi bir cilde sahip olmasına yardımcı olur.
Bu nedenle, Koreli kadınlar kadar erkekler de görüntüsüne dikkat etmeyi ve gerekli yerlerde ve durumlarda küçük/büyük dokunuşlar yapmayı bir ihtiyaç olarak görüyor. İş başvurusu gibi önemli anların yanı sıra, günlük hayatlarında öz güven kazanmak ve kendilerini iyi hissetmek için de makyaj yaptıklarını söyleyebiliriz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri