Tek başına kalp sağlığını desteklemeyi, sindirim sistemini iyileştirmeyi ve kilo kontrolünü sağlayabilir. Tuz ise ruh halinizi, hormonlarınızı, enerji seviyenizi ve metabolizmanızı düzenlemeye yardımcı olabilir.
Uygun miktarda tüketilen doğal tuz, yüksek tansiyon ve kolesterolü azaltıp dengelenmesine yardımcıdır. Tuz, içerdiği minerallerle kalp atışını düzenler. Özellikle kalp ve böbrek hastalarının aşırı tuz tüketiminden uzak durması çok önemlidir. Midedeki uygun ortamı sağlayarak sindirimi kolaylaştırır.
Bunun yanı sıra, sodyum iyonu temel olarak vücuttaki su moleküllerinin doku boşluklarına yerleşmesinde görev alır. Bu nedenle, sodyum iyonunun böbrek fonksiyonları, kan basıncı ve vücut sıvılarının üretimi gibi çok önemli fonksiyonların gerçekleşmesinde kritik öneme sahip olduğu söylenebilir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) günlük tuz tüketimini yetişkinler için 5 gramın altında tutmayı önermektedir. Ancak birçok kişi bu öneriyi aşarak daha fazla tuz tüketmektedir. Aşırı tuz tüketimi yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, inme ve böbrek hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
İlgili 34 soru bulundu
Kas Ve Kemik Sisteminin Olmazsa Olmazıdır
İçerdiği kalsiyum ve potasyum ile kasların gücünün korunmasını sağlayan tuz, kemik yapısının sağlamlığı için de son derece önemlidir. Potasyum kasların sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Kas ağrıları, kas krampları ve spazmlara iyi gelir.
Tuz, günümüzde dezenfeksiyon için hala kullanılmaktadır ve yara, kesik, yanık gibi enfeksiyona meyilli alanların yanı sıra yiyecek ve nesnelerin temizliğinde de tercih edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle yara dezenfeksiyonu söz konusu olduğunda, tuzun yalnızca geçici bir önlem olduğu unutulmamalıdır.
İyotlu tuz, hormonlar için önemlidir ve tuz alımını tamamen keserseniz iyottan mahrum kalabilirsiniz. Sonuç olarak sorunlu ve kuru bir cilt, kas güçsüzlüğü, yorgunluk, kilo problemi ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Düşük sodyum diyetinin, özellikle kalp sorunları olan kişiler için birçok faydası olduğu belirtilmiştir.
Boğaz iltihabı için tuzlu su ile gargara yapın
Tuzlu su ile gargara yapmak, birçok iltihap ve enfeksiyonun iyileşmesinde etkili olduğu gibi boğaz iltihabının iyileşmesinde de adeta ilaç rolü üstlenir.
“TUZ KULLANMAMAK DA SAĞLIĞA ZARARLI”
Çok düşük tuz da vücuttaki sempatik sinir sistemi, kalp gibi bazı organlardaki hasar riskini artırabilir. Kişi sağlıklı ise, kan basıncı normal ise şeker hastası değil ise, kilosu iyiyse sıfır tuz gibi bir gıda önerimiz yok. Sıfır tuzun zararlı olduğunu söyleyebiliriz.
Doğal tuzun %84'ü sodyum klorür; geri kalan %16'lık bölümünü lityum, fosfor, selenyum, magnezyum, kalsiyum, vanadyum gibi doğal mineraller oluşturuyor.
Sodyum eksikliği, beyindeki hipotalamus bölgesindeki osmoreseptörler tarafından algılanabilir. Bu, beyinde tuz düzeyinin düşük olduğunu ve sodyum seviyelerini dengelemek için tuz tüketimi isteğinin ortaya çıkabileceğini gösterir. Ancak, tuz tüketimi sodyum eksikliğini tamamen gidermez.
Sofrada kullandığımız tuzun kas ve kemik ağrılarına iyi geleceğini, ağrıları azaltarak dindirebileceğini birçok kişi bilmiyor. Vücut tuzdan mahrum kaldığında bir şekilde uyarı veriyor. Günlük enerjimizde bile rol oynayan Çankırı tuzu, kronik kas ve kemik ağrılarında rahatlatıcı bir etkiye sahiptir.
Elektrolit Dengesi
Potasyum, kalsiyum, magnezyum ve sodyum gibi mineralleri içeren deniz tuzu, vücudun kan dolaşımını ve kas sağlığını güçlendirdiği gibi, vücudun elektrolit dengesini de düzenlemeye yardımcı olur.
Tuz, doğal bir antiseptiktir. Su ile karıştırıldığında, ağız içindeki bakterileri öldürmeye yardımcı olur. Tuzlu su gargarası, özellikle ağız içi yaralar, aftlar ve diş eti iltihapları gibi durumlarda etkilidir. Bu yöntem, ağız içindeki mikroorganizmaların dengesini sağlayarak, enfeksiyon riskini azaltır.
LİMON VE TUZUN FAYDALARI
Gerginliği azaltmaya yardımcı olur ve stres, anksiyete gibi durumlarla başa çıkar. Başucunuza tuzlu limon koyduğunuzda, gece boyu sinir sisteminiz daha sağlıklı çalışır. Odaklanmanızı artırır ve uykuya geçmenizi kolaylaştırır. Aklınızda dönen düşüncelerden uzaklaşmanızı sağlar.
Aydın, “Tuz ve suyun birlikte özel düzeneklerle elektrolize edilmesi ve elde edilen çözeltinin içerisindeki yoğunlukla olan bileşen hipokloröz asittir. Bu; bakterileri, virüsleri öldüren etkin bir dezenfektan ya da antiseptik bir madde olarak yer alır” dedi.
Sepsiste antibiyotik tedavisi yapılır. Çeşitli bakterilere karşı etkili olan geniş spektrumlu antibiyotikler genellikle ilk olarak kullanılır. Kan testlerinin sonuçlarını öğrendikten sonra doktor, enfeksiyona neden olan belirli bakterilerle savaşmayı hedefleyen farklı bir antibiyotik gruplarına geçebilir.
Yaraları tuzlu suyla durulamak, yara modern bir dezenfektanla temizlenene kadar geçici koruma sağlayabilir, ancak sağlığınızı riske atmamak ve tıbbi yardım istemek en doğru seçenektir. Tuzlu su ciltte oluşan yaralar için iyi bir çözüm olmasa da ağız yaraları ve boğaz enfeksiyonlarına karşı oldukça faydalıdır.
Tuz alımı ile kan basıncı arasındaki ilişkiyi gösteren ilk büyük ölçekli çalışma olan INTERSALT araştırmasına göre; diyette günlük 6 gramlık tuz artışı büyük tansiyonu (sistolik) 9 mmHg yükseltir. Yüksek tansiyon en çok kalp, beyin, böbrek, büyük atardamar ve gözlere zarar verir.
Vücudumuzdaki bir çok kimyasal reaksiyon için sodyum gereklidir. 1 gram tuzda 400 mg sodyum bulunur. Bununla birlikte sodyumun fazla alınması tansiyonu yükseltir. Yaşam için bu kadar gerekli olan sodyumu almamız için ille de dışarıdan tuz almamız gerekmez.
Sodyum düşüklüğü ayrıca kramp, baş ağrısı, kas güçsüzlüğü, bulantı ve kusma gibi belirtilere de neden olur. Sodyum tüketiminin 2,5 gramın altına düşmesi durumunda da kalp hastalığı riski artar ve erken ölüm oranı yükselir. Bu nedenle günlük alınan tuz oranı 6 gramdan az olmamalıdır.
Tuz, bağırsaklar için doğal bir antibiyotik görevi görür. Bir bardak tuzlu su sindirim sürecini hızlandırır.
Rafine ve sofra tuzunun tehlikeli olduğunu, kaya tuzunun ise faydalı olduğunu açıkladı.
Tuz bir yara ile temas ettiğinde, ozmoz adı verilen bir süreçle çevredeki dokulardan nemi çeker. Bu da dokuların susuz kalmasına ve hücrelerin zarar görmesine ya da ölmesine neden olabilir. Ayrıca tuz, yarada iltihaplanma ve tahrişe neden olarak ağrıyı artırabilir ve iyileşme sürecini yavaşlatabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri