KADINLARDA HORMONAL DEĞİŞİMLER VARİSE NEDEN OLUYOR Tüm bunlar dışında; genetik faktörler, obezite, kabızlık, ileri yaş, uzun sürede ayakta ve ya sabit pozisyonda durma, bacak yaralanması, yüzeysel toplardamar iltihabı ve doğumsal sorunlar varis oluşuma neden olabilmektedir.
Varis, daha çok bacaklarda görülen genişlemiş morumsu damarlar olarak ortaya çıkmaktadır. Tek başına damarlar olabileceği gibi, aslında çoğu zaman toplardamar sisteminin yetersizliğinin (venöz yetersizlik) bir belirtisidir.
Ancak özellikle bacaklarda meydana gelen toplardamar varisleri tedavi edilmediği ve önemsenmediği takdirde tehlikeli olabilir. Çünkü bacaktaki kan pompalandıkça geri kaçtığı sürece vücuttaki oksijence temiz ve kirli kan birbirine karışmaya devam eder ve bu durum ilerleyen dönemde kalp rahatsızlıklarını tetikleyebilir.
Kadınlarda erkeklerden daha sık görülüyor. Kalıtımsal, yani ailesinde varis olanlarda daha sık görülüyor. Bunun dışında şişmanlık, yaşlanma, hamilelik, menopoz, uzun süre ayakta kalmanın yanı sıra derin toplardamarların tıkanıklığı ve bu damarlardaki kapak yetersizlikleri sonucunda da gözleniyor.
Varis, tedavi edilmezse ilerler ve hayatı tehdit edecek risklere yol açarlar. Hayat konforu bozulur sürekli ağrı ve ağırlık hissi yanında bacakta yaralara yol açar ve varis içinde pıhtı birikerek damar tıkanıklığına yol açar.
İlgili 44 soru bulundu
Düzenli olarak egzersiz yapmak, bacak kaslarını güçlendirerek kan dolaşımını iyileştirir. Yürüyüş, bisiklet sürme ve yüzme gibi düşük etkili egzersizler varis sorununun çözümüne faydalı olur.
İç toplardamar ve dış toplardamar olmak üzere iki çeşit varis bulunmaktadır. Buna göre hangi varis çeşidinin daha tehlikeli olduğu da merak edilen önemli konuların arasında yer alır. iç toplardamarda oluşan varisler insan sağlığı açısından daha riskli olduğunu söyleyebiliriz.
Gebelik, şişmanlık, uzun süre ayakta kalmak, bazı meslekler, kadın olmak, doğum kontrol hapları ve hormon tedavileri, dar giysiler giymek, kabızlık, yaşlılık ve genetik faktörler nedeni ile varis oluşabilir. Varis, toplardamar kapakçığındaki yetmezlik sonucu oluşur. Kan sürekli geriye kaçar ve göllenir.
Varis hastalarının çoğu bu durumun geçici olduğunu düşünmektedirler. Ancak varis kendiliğinden ne yazık ki geçmez. Varis nasıl geçer sorusuna karşı aslında en güzel cevap tedavi edilmediği müddetçe mümkün değildir demektir.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda varis hastalarının %30'nda stres seviyesinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Günlük strese bağlı olarak ortaya çıkan gerginlik çoğu zaman kişiyi kontrol altına almakta ve yaşam kalitesini düşürmektedir. Birçok hastalığı tetikleyen aşırı stres, varis oluşumunda etkilidir.
CEAP 4 dediğimiz 4. evre varis hastalarının ne yazık ki hastalığı geri çeviremediğimiz evresi. Bundan sonra çok ufak travmalarla, kaşıyarak ya da çarparak bileğe gelen küçük bir darbede yara açılabiliyor. Ki bu hastalığın son aşaması oluyor.
Isı bazlı teknolojiler, lazer, radyofrekans ve buhar bazlı tedavilerdir. Isı bazlı olmayan tedaviler skleroterapi denilen köpük ve yapıştırıcılar (siyanoakrilat) dır. Bu tedaviler genel ya da spinal anesteziye gerek olmadan gerçekleştirilebilen etkili yöntemlerdir.
Varis oluşmasını önlemek için fazla kilolardan kurtulmanız gerekir. Fazla kilo, karın içi basıncı arttırdığından dolayı varise sebep olabilir. Zayıflamak, oluşan varisi tam olarak tedavi etmese dahi varis sebebiyle meydana gelebilecek birçok diğer sağlık sorununun önüne geçebilirsiniz.
Genetik yatkınlık genç yaşta varis oluşumunun büyük oranda nedenidir. Ayrıca özellikle vücut geliştirmek için ağırlıkla yapılan sporlar, ayakta uzun süre durmak, bacakları biryerlere vurmak çarpmak bu hastalarda daha fazla varis oluşumuna neden olmaktadır.
Varis rahatsızlığı genellikle ilk senelerde kişiye sadece görsel manada bir sıkıntı yaratıyor olsa da hastalık ilerledikçe kişinin sürekli olarak bacak ağrılarını yaşamasına sebep olacaktır. Venöz yetersizliğin gelişmesi ile kişinin bacaklarında ağrı olmasının yanı sıra aynı zamanda şişlik ve morluklarda oluşabiliyor.
Sedanter yaşam tarzından uzaklaşmak ve düzenli egzersiz yapmanın kalp damar hastalıklarından korunmada önemli bir rolü olduğu birçok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir (1-3). Uygun egzersizlerin toplardamar sağlığı ve varisler için de yararlı olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar vardır (4, 5).
Varisden kurtulmak mümkündür. Doğru tanı ve doğru haritalama ile sorunun temeline yönelik bir tedavi ile varis tedavi olur ve tekrarlama ihtimali minimuma indirilir. Varisle yaşamak bir zorunluluk olmamalıdır.
Varis genç ve yaşlı hastalığı değildir. Her yaş gruplarında varis görülebilir. Birçok hastalıklarda olduğu gibi varis hastalığının da cinsiyet ve yaş ayrımı yoktur.
"Varis" teşhisi zaten konulmuşsa, bacaklar için masaj prosedürleri kontrendikedir!
Nasıl olsa geçer diye düşündüğünüz varis tedavi edilmediği taktirde ölümcül sonuçlar doğurabilir. Varis sinsice ve yavaşça ilerler ancak daimidir. Varis tedavi edilmediğinde bacaklarda ağrıya, toplardamarda enfeksiyona ve hatta akciğerlere pıhtı atma sonucu hayati risk taşıyan durumlar ortaya çıkmasına neden olabilir.
merhaba lazer ile varis tedavisini devlet sgk karşılıyormu masrafı varmı teşekkürler. Merhaba SGK karşılamıyor maalesef.
Hakkı Serkan Şahin), aşırı kilo, hareketsiz kalmak ve sürekli ayakta kalmak gibi durumlarla da tetiklenen varis ve venöz yetmezliğinin tedavi edilmediği takdirde kalp damar sağlığı açısından ciddi sorunlara neden olabildiğini belirtti.
Cilt altında yerleşmiş varisler travma sonucu deri altı kanamaya yol açabilir. Cilt altı kanamalar ağrı, kaşınma, morluk ile belirirken, cilt üzerindeki kanamalar ani ve basınçlı kanama olduğundan endişe yaratabilir. Varis patlaması tedavisi ertelenmesi halinde ülserler uzun süre kalıcı olabilir.
Ameliyatlı yöntemler; Klasik ameliyat ve Mikro Cerrahi
Mikro cerrahi; varislerin tekrar etmesi gibi bir risk söz konusu değildir. Her operasyonda olduğu gibi burada da enfeksiyon riski olup ameliyatsız teknikler kadar düşük bir orandadır. Çok nadiren geçici bölgesel uyuşukluklar olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri